26 Ağu 2016
Yiyom

Arpège Patisserie

Akortlar arası uyum anlamına gelen Arpège’da hedef; Madagaskar’dan gelen bourbon tipi vanilya çubukları, Normandiya kıyılarından toplanan ham tuz, Alaçatı lavantası, Sakız adasından gerçek damla sakızı, Datça’nın ilk hasat bademi ve Venezuella orijinli kakao çekirdeklerinden üretilen kuvertürler arasında kusursuz uyumu sağlamak ve müşterilerine kolay kolay unutulmayacak bir tatlı deneyimi yaşatmak.


 
Gıda sektörü içinde olan bir aileden geliyor Metin Saruhanlı. Dedesi yaptığı helvaların lezzeti ile adını duyurduktan sonra babası, döneminin meşhuru olan 'Lezzet Bisküvileri' ile günde 3-5 ton ile başlayan üretimlerini zamanla 150 tona çıkarmış. İç piyasanın yanı sıra Amerika, Kanada, Romanya, Rusya gibi birçok ülkeye ihracat yapmış daha sonrasında sektördeki rekabet koşulları nedeniyle 2013 yılı içerisinde üretimlerine son vermiştir. Büyük ihtimalle Lezzet Bisküvileri'ni birçoğunuz hatırlıyordur.
Böyle bir aileden gelen Metin Bey, başlarda sadece çok keyif aldığı bir hobisi olan tatlı, pasta ve hamur işleri sevdasını, profesyonel bir işe dönüştürmek için eğitim almaya karar verir. Paris’te bulunan École Supérieure de Cuisine Française  ESCF Ferrandi ve Ecole Bellouet Conseil’de eğitimlerini başarıyla tamamlar. Şef Carl Marletti’nin yanında stajını da tamamladıktan sonra İzmir’e döner, kendi markasını yaratmak için kollarını sıvar. Böylece Arpège Patisserie ortaya çıkar.
Arpège Patisserie vitrininde karar vermek gerçekten çok zor. Farklı zamanlarda denemiş olduğum tatların her biri ayrı güzeldi.
La Bombe, Arpège Patisserie’de denediğim ilk tatlıdır ve itiraf ediyorum uzun süre aklımdan çıkmadı. Altında kıtır praline, üzerinde %64 bitter çikolatadan yapılan bir küre, kürenin merkezinde ise damaktaki tadı zirveye çıkartan böğürtlen var.

 
Diablo tam olarak çikolata âşıklarına hitap ediyor. Bir çatal aldığınız da verdiği haz tarif edilemez. Gerçek bir çikolata severim diyorsanız lütfen deneyin.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Vanilyalı Milföy de ise beni en mutlu eden servis yapan bayanın elle ayırarak yememizi tavsiye etmesiydi. Zaten en sinir olduğum konulardan biridir, dağılacağı aşikâr olan milföy pastayı çatal bıçak ile yemeye çalışmak. Bu uyarı beni memnun etti umarım herkes söz dinleyip elle ayırarak yiyordur. El yapımı karamelize tereyağlı milföy ve vanilyalı krema çok başarılıydı. Kesinlikle öne çıkan lezzetlerinden.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Armutlu tart bence vitrinin en dikkat çekicisi. Çikolata ve badem kremalı tart üzerine kondurulmuş armut. Ama asıl sürpriz armudun içerisine doldurulmuş akışkan karamel. Görüntü olarak çok güzel olan bu pasta tartı birazcık sert olsa da lezzeti ile insanı mutlu ediyor.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Arpège Patisserie ‘nin sürprizlerinden bir tanesi de profiterol oldu benim için. Bildiğiniz tüm profiterolleri unutun. Vanilya kreması ve çikolata dengesi ayakta alkışlanacak cinsten. Ve kesinlikle söylüyorum bir tane asla yetmez.

 
Denediğim 4 pasta ve profiterol hem farklı hem çok lezzetliydi ve daha başka bir sürü denemek için can attığım pastalar var….
Metin Saruhanlı’yı hem bu kadar enfes tatlıları hazırladığı hem de alışkanlıkları değiştirmek konusunda çok tutucu olan İzmir’e bu kadar iddialı ve güzel pastane açma cesaretini gösterdiği için gönülden tebrik ediyorum.