Aşkla Gelen Kahve - Poka
Poka'nın hikayesini, Poka'nın kahramanı Kamber Güngör'den dinledik.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben doğma büyüme İzmir'liyim. Dokuz Eylül Endüstri Mühendisliği bölümünden mezunum. Beş yıl kadar özel sektöre dayanabildim. Tecrübe oldu benim için ama hep aklımızda özel sektörü bırakalım bir iş kuralım hayali vardı. Eşimle beraber hayalimizi gerçeğe dönüştürdük Poka'yla.
Çok masalsı bir aşk hikayeniz var. Nasıl tanıştınız?
Bir arkadaş ortamımız, tanışıklığımız yoktu. Bir gün Çeşme'ye gideceğiz, arkadaşım kendi iş yerinden birini getireceğini söyledi. Kız mı, erkek mi diye bile merak etmemiştim. Sonra Ekin geldi...
Ekin'i 15-20 dk görüşelim diye çağırdım o gün. Bizim görüşme 9 saat sürdü! Görüşmenin ortalarında, yaklaşık 3-4 saat sonra evlenme teklif ettim ben. Ekin de kabul etti. 2 yıl kadar sürdü evlenme sürecimiz ama ilk günden başlamıştı o aşk.
Poka'yı ne zaman açtınız? Poka için ortak hayal diyebilir miyiz?
Kesinlikle diyebiliriz. Evlenmeden 10 gün önce ben istifa ettim ve tamamen buna odaklandım. Balayından gelir gelmez sıvadık kolları. Ama gerek eğitimler, gerek araştırmalar yaklaşık 9 ay sürdü. Ekin hala özel sektörde çalışıyor, bir yandan da tasarım ve pazarlama işleriyle ilgileniyor. Kadın gözüyle bakmak çok önemli buradaki çoğu şeye Ekin'in eli değdiği için bu kadar güzel.
Bir hayal vardı... Peki bu hayal hep kahveci miydi? Başka bir şey düşünmediniz mi hiç?
O da tamamen kahveyi seviyoruz o zaman neden butik bir kahveci olmasın diyerek çıktı ortaya. İşin içine girince kahvenin koca bir dünya olduğunu gördük. Şarapta olduğu gibi deneysellik var kahvede. Özellikle 3. nesil dediğimiz kahveler tamamen deneysellik ürünü. Hatta 3-5 sene sonra nasıl demleme çeşitleri olacak ne yenilikler olacak merak ediyoruz.
Çok keyifli bir hikayeniz var... Yine çok keyifli bir isim Poka. Peki neden Poka?
Ekin'le tanıştığımızda saçları çok uzundu ve ilk gördüğümde ahenkle salınıyordu. O an Pocahontas geldi aklıma. Telefonuma da "Poka" diye kaydetmiştim. Zaman geçti evlendik hayallerimizin peşinden koşmaya başladık. Her şey bulundu oluştu ama isme karar veremiyoruz. Whatsapp grupları kurduk, muhteşem beyin fırtınaları yapıyoruz. Harika isimler sundu arkadaşlarımız bulduk ama bir noktada içimize sinmeyen bir şey oluyordu. O sırada ben yanlışlıkla Ekin!i aramışım. Telefonda Poka ismini görünce "Poka olsun mu?" dedim. Hikayesi olan çok güzel bir isim oldu. Konsept yaratma konusunda da bize yardımcı oldu Pocahontas. (Gülüyor)
İzmir'de butik kahveci olmanın zorlukları var mı?
Kesinlikle var. Bu bahsedilen İzmir'li - İstanbul'lu farkı burada da çıkıyor. İzmir'li en çok Türk kahvesi içiyor. Onu da neyi nerede yiyorsa orada içiyor. Ama yavaş yavaş bunun değişmeye başlayacağına inanıyoruz.
Poka'yı başka nerelerde görebiliriz?
Her yerde! Kahve festivallerine katılıyoruz. Biz burada keyifli bir ortam yaratmak istiyoruz. Naçizane bildiğimiz ne varsa isteyen insanlara da öğretmeye çalışıyoruz. Ücretsiz workshoplar veriyoruz. Evde kahve nasıl demlenir, nitelikli kahve nasıldır gibi konularda çok fazla kahvenin tarihine girmeden bilgi veriyoruz. Güzel bir tadım düşüncemiz var. 5-6 kahveyi koklayarak, demleyip içerek aroması ve içimi hakkında ne hissettiğinizi yazıyorsunuz. Böylece kahve doğru bir şekilde nasıl tadılır onu da göstermiş olacağız.
