16 Eyl 2017
Gülay Güler

Atölye Bir Sanat İnisiyatifidir

Kendilerini "İster inan ister inanma, ben gerçekten resim çizebiliyorum." diyerek insanların estetik normlarını ve kısıtlı sanat anlayışlarını muazzam bir şekilde eleştiren ilk siyahi ressam Jean Meichel Basquiat'ın askerleri olarak gören sanatçı Dicle Çiftçi ve Alper Bıçaklıoğlu; İzmir'deki galerilerin ve özel şirketlere ait sanat kurumlarının sanat ortamındaki hakimiyetlerinden bıkıp, kolektif biçimde hareket eden, alternatif projeleri kucaklayan ve sanatçıların kazanmasına öncelik veren bir sanat inisiyatifi yaratmışlar. Alternatif üretim ve sergileme alanına sahip olan Atölye aynı zamanda kafe, bar, restoran olarak işletiliyor.  
Alper Bıçaklıoğlu yarattıkları sanat inisiyatifini ve sanat dolu Atölye'nin konseptini Otuzbeşlik'e anlatıyor. Alper, sanatçıları, sanatseverleri, sanatla hiç alakası olmayan ama merak eden herkesi buradan Atölye'ye davet ediyor.


Kaynak: Atölye


Atölye'nin kurucularını tanıyabilir miyiz?

Dicle Çiftçi ve ben Alper Bıçaklıoğlu resim ve plastik sanatlar ile profesyonel olarak ilgileniyoruz. 1982 Sakarya doğumluyum, bu yıl benim sanat hayatımda 10. yılım. İstanbul da çağdaş sanatlar alanında çalışan ALAN İSTANBUL galerisinin sanatçısıyım. Şimdiye kadar 9 kişisel ve 12 karma sergi gerçekleştirdim. Bu yıl içinde JERSEY CITY NEWYORK'ta MANACONTEMPORARY de bir sergim oldu. Sanatsal üretimim sokaklar ve sokak duvarları üzerine sokaklardan toparladığım çeşitli malzemler ve görseller (fotoğraflar) gerçek bir şekilde çok küçük ölçeklerde 3 boyutlu olarak kurgulayıp oluşturmaktayım, diorama'lar yapmaktayım. Bu yıl da Alan İstanbul ile Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı'nda A-1 117 standında 14 - 17 Eylül tarihleri arasında yeni işlerimi sergilemekteyim. 

Kaynak: Alper Bıçaklıoğlu
 

Dicle'yi daha yakından tanımak isteyenler Dicle Çiftçi röportajı için tıklayınız!

 

Dicle ile yollarınız nasıl kesişti?
3 ya da 4 yıl önce Kaynaklar Kaya Tırmanış Şenliği'de tanıştık ve arkadaş olduk. Dicle'yle sanat konusunda paylaşımlarımız oluyordu. Bu paylaşımlarımız devam ediyorken arkadaşlığımız iş arkadaşlığına dönüştü. Dicle ile iş birlikteliğimiz Kemeraltı Abacıoğlu Hanı'nı gördükten sonra başladı diyebilirim. Atölyede çalışıyorken bir gün beni Dicle aradı, "Kemeraltı'nda bir yer var bakalım mı?" dedi. Abacıoğlu'nun atmosferinden çok etkilendim, burası hiç Kemeraltı gibi değildi hatta akşamları çok sessiz ve çok keyifli oluyor. Yere karar verdikten sonra buranın nasıl bir yer olacağı hakkında eskizler çizmeye başladık. İki katlı bir yer burası. Her bir katı 65 metrekare. Üst katını Dicle ile atölye olarak kullanıyoruz alt katını da kafe olarak işletiyoruz. Buradaki gördüğünüz her şeyi Dicle ile ellerimizle yaptık. Elimizden geldiğince usta sokmamaya çalıştık.

Duvarlardaki tablolar da sizlerin imzasını taşıyor sanırım.

Evet bizim tasarımlarımız. 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Atölye
 

Atölye'nin konseptini anlatır mısın? Atöye'de neler oluyor?
İzmir'de sanat çok yavaş gelişmekte. Çok yetenekli çok yaratıcı sanatçılar var. Dokuz Eylül inanılmaz sanatçılar çıkartıyor ama bu sanatçılar kendilerini gösterecek alan bulamıyorlar. O yüzden ben de İstanbul'a kaçıp bir süre orada yaşadım sonra geri döndüm. Biz burayı workshop alanlarına çevirelim diye düşündük. Arkadaşlarımız gelsin burada workshop'lar sergiler düzelesinler dedik.
 29 Mayıs - 4 Haziran tarihleri arasında 7 sanatçının katılımıyla oluşan "Cinsiyet" isimli ilk sergimizi düzenledik

Sergi nasıldı?

Gayet güzel geçti. İlk sergimiz olduğu için bana göre biraz amatörceydi ama ikincisi üçüncüsü daha iyi olacaktır.

 

20 Temmuz'da gerçekleştirdiğimiz AÇIK SÖYLEŞİ, edebiyat dünyasından Cihat Duman ve İnanç Avadit'e ev sahipliği yaptı. Katılımcılar ile gerçekleştirdiğimiz interaktif bir söyleşi oldu ve yoğun bir ilgi oldu. İnsanlar bitsin istemediler tabii ki biz de.
23 Haziran'da Buca Blues Treo harika bir konser verdi Atölye'de, biz çok eğlendik.

 Kaynak: Atölye
 

İlerleyen zamanlarda Atölye'de neler olacak?
Öncelikle 21 Eylül'de resim kurslarımız başlıyor. Resimle ilgilenen herkesi bekliyoruz. Ticari kaygı gütmeden İzmir'de sanatı bir yerlere taşımak adına İstanbul'dan bilindik sanatçıların sergileri ve workshop'ları olacak. İzmir Grafitti sanatçıların bir sergisi olacak. Kemeraltı'nın ara sokaklarında bu sanatçılar Grafitti çalışması yapacak belki bu çalışma workshop'a da dönüşebilir. Ben sokaktan gelen bir sanatçıyım. O yüzden grafitti kısmına önem veriyorum. Müzik alanında da aktif olmayı planlıyoruz.  Deneysel müziğe, deneysel workshop'lara açığız. Kısa film gösterimleri ve söyleşiler de düzenleyeceğiz. 

Atölye ismine nasıl karar verdiniz?
Aslında biz isim hiç düşünmedik. Arkadaşlarla bir masada otururken ortaya birkaç isim atıldı. Bir arkadaşımız Atölye ismini önerdi. Belki isim klişe gelebilir kulağa ama yukarının atölye olması, aşağı katta da menünün bir atölyeden çıkıyor olması ve yemek atölyeleri vermeyi düşünüyor olmamız bizi bu isme yöneltti.

Kaynak: Atölye

 

Mutfağınızdan bahseder misiniz?
İki ay önce açıldı mutfağımız. Üç çeşit hamburgerimiz, soğuk sıcak sandviçlerimiz makarnalarımız, salatalarımızdan oluşan küçük bir menümüz var. Bu menümüzü Burak Çelebi Şef oluşturdu. Burak'ın eli çok lezzetli, kendisi çok yeteneklidir. Menümüz gelişecek ama ilk başta çok gösterişli bir menü ile girmeyi tercih etmedik. Makarnalarımızı denemenizi şiddetle tavsiye ederiz. Bunun dışında 16 çeşit dünya biralarımız var. Zaman içinde bu sayı da artacaktır.

Kaynak: Atölye


Buraya gelecek müşterilerinizi nasıl bir hissiyat bekliyor?

Huzur bekliyor. Abacıoğlu 200 yıllık bir han. Bu han yıllar içerisinde büyük mübadeleler atlatmış 12- 13 yıl önce Dicle'nin babası Zülfikar Çiftçi handa kafeterya açmış ve buranın kafeteryaların olduğu bir hana dönüşmesine ön ayak olmuş. Handa beş kafe, bir meyhane bulunuyor. Yaşayan bir yer burası. Hanın mimari dokusu ve yapısı da çok güzel.

Kemeraltı alternatif insanların uğrayabileceği bir yere doğru evriliyor mu?

Kemeraltı 5-10 yıl içinde çok büyük tirajlarla yükselecektir. İnsanlar Alsancak gece hayatından sıkıldı. Kemeraltı Abacıoğlu Hanı gece gidilebilecek bir alternatif oldu. 

Kaynak: Atölye
 

İzmir'deki sanat hayatını takip edebileceğimiz, sadece İzmir değil dışarıdan da gelen sanatçıları ağırlayıp destekleyen, sanat dolu, sıcak ve samimi bir mekan burası. Peki, geri dönüşler nasıl oluyor?
Şimdiye kadar hiç kötü bir yorum almadık. Daha yolun başındayız. Burayı insanlar yeni açılan ve parlayan bir mekan olarak görüyorlar. 

İzmirli sanatçılar olarak İzmir'deki galeri ortamlarından müzdariptik. Atölye'de önceliğimiz sanatçının kazanması. Atölye aslında bizim ihtiyaçlarımızdan ortaya çıktı. Eserlerimizi  üretebileceğimiz ve sergileyebileceğimiz bir alana ihtiyacımız vardı. Bize açık olan her sanatçıya biz açığız. Burada onları üretime, workshop yapmaya, beyin fırtınaları yapmaya bekliyoruz. Farklı sanatçılarla, farklı beyinlerle burayı daha ileriye taşıyacağımızı düşünüyoruz.


İzmir'in sanat piyasasını nasıl görüyorsunuz?

Sanat piyasasını gizli olarak görüyorum. Çok yetenekli underground sanatçılar var ama kendilerini gösterebilecekleri mecralar yok ve biz onlara ön ayak olmak istiyoruz. İzmir'de sanat çok klasik, kemikleşmiş, kısıtlı şekilde ilerliyor; çağdaş sanat örneklerini maalesef göremiyoruz. 

Atölye'nin çalışma saatlerini öğrenebilir miyiz?

Hafta içi 10-22 arası, hafta sonu 11-24 arası açığız.

Kaynak: Atölye
 

Şu anki ruh haliniz nasıl? 
Atölye kurulduğundan beri çok mutlu hissediyorum. Sanatsal üretimlerimde mutluyum. İzmir'de yaşadığım için mutluyum. Kısacası ben mutlu biriyim. Küçük şeylerden mutlu olabiliyorum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sanatçıları, sanatseverleri, sanatla hiç alakası olmayan ama merak eden herkesi Atölye'ye bekliyoruz. Sosyal medyada da varız bize her türlü soru ve önerilerinizi bildirebilirsiniz. Teşekkürler.
https://www.instagram.com/__atolye_/
https://www.facebook.com/Atolye-516825738700353/

 
 

 

Kaynak: Atölye