08 May 2018
Gülay Güler

Bergama Uluslararası Tiyatro Festivali - Tarih ve Tiyatronun Mükemmel Uyumu

Bu yıl 10 - 13 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Bergama Tiyatro Festivali; Bergama'ın antik tiyatrosunda, sokaklarında ve meydanlarında her kesimden insanı tiyatronun büyülü gücüyle bir araya getirmeye hazırlanıyor.
 
İzmir Bergama'da Uluslararası bir festival, tarih, güneş, el sanatları ve lezzet dolu bir Ege kentinde hayat buluyor.
 
 
Birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu, yüzyıllar boyunca hem zanaatın hem de sanatın merkeziydi. Fakat yıllar bu tarihi mirası parçaladı ve büyük kısmını unutturdu. Bergama da bu parçalanmadan nasibini aldı. Tüm koparılanlara rağmen, bugün hala müthiş bir değere sahip olan Bergama tekrar bir kültür ve üretim merkezi oluyor. Binlerce yıl önce olduğu gibi antik tiyatrosunda, sokaklarında ve meydanlarında her kesimden insanı tiyatronun büyülü gücüyle bir araya getirmeye hazırlanıyor. “Bergama Uluslararası Tiyatro Festivali” hem ziyaretçilerine hem de Bergamalılara, hep birlikte üreterek, izleyerek, deneyerek ve tartışarak, Türkiye’de örneği olmayan bir deneyim alanı hazırlıyor. Biz de tarih ve tiyatronun mükemmel uyumuna şahit olacağımız festival hakkında projenin yaratıcılarından Eren Arıkan'a merak ettiklerimizi sorduk. Hafta sonu acil bir işiniz yoksa Bergama tüm heybetiyle sizi çağırıyor.

 
Berlin ve İstanbul merkezli sanat kolektifi Kabak & Lin ve Bergama Belediyesi, yeni bir uluslararası tiyatro festivali için bir araya geldi.
 
Festivalin “Asklepion”, “Müdahale” ve “Birlikte Yapalım” bölümlerini anlatabilir misiniz?
 
 
 

Bergama’da bir tiyatro festivali fikrini doğuran ana sebep Bergama - Berlin arasındaki tarihi ilişki. Bu ilişki de bizim ilk ve ana bölümümüzü oluşturdu. Nasıl ki 60’larda Türkiye’den binlerce insan ‘’misafir işçi’ olarak Almanya’ya gitti bence Pergamon Museum’daki ‘’eser’’ler de birer misafir işçi. Her sabah müze açılıyor ve o  Anadolulu çocuklar evlerinden binlerce kilometre ötede ziyaretçilerini karşılıyor. Berlin’de özellikle tiyatro ve sinema alanında göç ve göç sonrası (migrant & post - migrant ) diye adlandırılan kuşakların üretimleri de şu anda oldukça önemli ve tüm üretimi etkiliyor. Biz de ilk senesinde iki şehir arasındaki ilişkiyi ön plana çıkarırken bu üretimler ve hikayelerden belli başlı örnekleri seçmeye çalıştık. Örneğin, Tuğsal Moğul önemli bir yönetmen ve işleri sadece Berlin değil Almanya’nın genelinde de ilgi ile takip ediliyor, yada NSU monologları, Almanya’da yaşayan göçmenlerin, özellikle Türkiyeli göçmenlerin, Türkiye’de pek duyulmamış hikayelerini, neo - nazi bir örgütün yaşattığı, bazen adına ırkçılık deyip geçtiğimiz ama sonuçlarını düşünmediğimiz, düşünemediğimiz taraflarıyla anlatıyor. Yaşanmış hikayeleri ve dava sürecindeki çarpıklıkları konu alan Belgesel tiyatro türünde bir örnek, Avrupan’nın göbeğinde bu kadar da olur mu dedirtiyor ama işte oluyormuş.

Diğer yandan artık yeni dalga olarak da adlandırılan benim de için de olduğum son göç dalgasının parçası olanların üretimlerinden de örnekler var programda.

 

Diğer bölüm ise Asklepion. Bu bölümde mümkün olduğunca eski metinlerin çağdaş uyarlamalarını antik bir sahnede deneyimleme imkanı yaratmaya çalıştık. Aynı zamanda yine antik kalıntılarda bu alana özgü üretimlerle bu tür bir mekana yeni anlamlar yeni anılar da katmaya çalışıyoruz. Bir taraftan Copenhagen Comedy School çocuklar için antik sahneye özel bir performans çalışıyor ve biz özellikle Bergamalı çocukların bu alanda farklı anılarının olmasını umuyoruz. Diğer yandan Theodoros Terzopoulos yönetimindeki Attis Tiyatrosu Ajax, the Madness oyunu ile Türkiye premierini burada gerçekleştirirken, antik bir sahnede antik bir hikayeyi izlemiş oluyoruz. Keza Bergama Belediyesi Şehir Tiyatrosunun Zincire Vurulmuş Antigone’si de yine antik bir sahne ile seyircilerini karşılıyor olacak, aynı dasdas ekibinin Joseph K. sı gibi.

 


Festivalin ayaklarını koyduğu son iki bölümünü ise müdahale ve birlikte yapalım olarak adlandırdık. Müdahale bölümü mümkün olduğunca kamusal alanda, gündelik mekanlarda gerçekleşecek performanslardan oluşuyor, mekan artı, bam, bgst gibi ekipler için farklı ve yeni bir deneyim olacağına eminim. Bu bölüm için ilham noktamız zamanında Hüseyin Katırcıoğlu tarafından gerçekleştirilen Asos Festivali, bu sene için henüz bu deneyimin bir hayli uzağında olsak da önümüzdeki yıllarda bu birikimi Bergama’da yaşatmanın önemli olduğunu düşünüyorum.


Son bölümümüz ise birlikte yapalım. Özellikle büyük şehir dışında gerçekleşen bu tür etkinliklerin bence ufak bir riski var. O da dışardan gelenlerin, özellikle sanatçıların yerelle sağlıklı bir ilişki kuramaması, biz bu bölümde özellikle Bergama’nın el sanatları ve zaanatına dair üretimlerin atölye çalışmaları ile tiyatro ve sektöre dair atölye çalışmalarını harmanlamaya çalıştık. Umudumuz, akşam dans edecek sanatçının sabah Bergamalı teyzenin halı kilim atölyesine katılmasını sağlamak. Eminim o teyze eğer o dansçıyı sabah kendi atölyesinde görür ise akşam o performansı farklı gözlerle izleyecek. Toplamda 7 adet atölye çalışması gerçekleşecek bunların 4 ü sektöre dair, Beliz Güçbilmez Yaratıcı Yazarlık, Mihran Tomasyan Çağdaş Dans, Theodoros Terzopoulos oyunculuk ve Simge Gücük Proje Yönetimi bunların dışında, Parşomen, Halı - Klim, Sepet Örme ve Zeytin - Sabun atölyeleri de Bergamalılar tarafından verilecek Bergama’ya dair atölyeler olacak. Unutmadan bir de her sabah tarihin ilk fizyoterapi merkezlerinden biri Asklepion’da yoga seansları olacak.


Dünya’da örnek aldığınız bir tiyatro festivali var mı?
Örnek demek doğru olmayabilir çünkü her festival kendi mekanından beslenerek karakteristik özellikler oluşturur ama Yunanistan Epidarus göz kırpılan festivallerden ayrıca geçmişte Behramkale'de gerçekleşen Asos Festivali de yaklaşmaya çalıştıklarımızdan. 
 
 
Festival lokasyonu olarak Bergama'yı seçmenizin özel bir sebebi var mı?
Bergama, Türkiye'nin 13. İzmir'in ilk, dünyanın da 999. Unesco Dünya Mirası kenti. Binlerce yıllık tarihinde Bergama, dünyanın ilk hastanelerinden biri olan Asklepion, Anadolu’nun ilk kiliselerinden Kızıl Avlu, 1937’de ilki gerçekleşen Anadolu’nun ilk yerel festivali Kermes, gibi nice ilklere ev sahipliği yapmış kadim bir kent. İzmir’e bağlı, Bakırçay ovasının verimli toprakları üzerine kurulmuş Ege’nin bu eski kenti, bugün 100.000 üzerinde nüfusa sahip. Bir yanda 82 yıllık tarihi Kermes’le festival kültürüne alışık olan Bergama halkı kendi zanaat alanlarında ziyaretçilere ve sanatçılara yönelik atölyeler gerçekleştirirken diğer yandan ulusal ve uluslararası sanatçıların atölye ve etkinliklerine katılabilecek.
 
 
Festivaldeki kamp olanağı bizleri çok heyecanlandırdı. Bizlere kamp koşullarından bahsedebilir misiniz?
Bergama Kleopatra Güzellik Ilıcası Sosyal Tesisleri içerisinde, 200 çadır kapasiteli çamlık bir kamp alanı bulunmakta. Festival kapsamında bu alan, sıcak su, elektrik, duş ve WC ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanıyor. Alanda çadır kurmak isteyen kampçıların öncesinde festival kamp biletlerinden birini temin etmeleri gerekiyor.
Sadece kamp alanı bileti, bu alanı kullanmak için yeterli. Diğer bir seçenek olan kombine bilet ile kamp alanından faydalanmanın yanı sıra, festival boyunca Asklepion - Antik sahne, BerKM ve Kızıl Avlu'da gerçekleşecek biletli etkinliklere katılım hakkı elde edebilirsiniz.
Kamp alanı 9 Mayıs öğleden sonra 16:00'da açılacak ve 14 Mayıs Pazartesi saat 12.00'de kapanacak. Kamp seyircilerinin kendi çadırlarını getirmeleri gerekiyor. Tüm sorularınız için e-posta veya sosyal medya hesapları aracılığıyla bize ulaşabilirsiniz.
 
 
Etkinlik programınızı nereden inceleyebiliriz?
Linke tıklayarak etkinlik programımıza ulaşabilirsiniz.
 
 
Not: Uluslararası Bergama Tiyatro Festivali’nden bir çekilişimiz var!


Son dönemin en sevilen oyuncusu Mert Fırat’ın başrolunu üstlendiği Joseph K. adlı oyunda Kafka’nın “Dava”sı, yeniden görülmek üzere modern hayatın labirentlerine geri dönüyor.
11 Mayıs Cuma günü oynanacak oyuna bilet kazanmak için yapmanız gerekenler;
- @bergamatiyatrofestivali ve @otuzbeslikcom hesaplarını takip et!
- Yoruma bir arkadaşını etiketle!
- Çekiliş 10 Mayıs Perşembe günü açıklanacaktır.
Not: Daha fazla yorum, daha fazla kazanma şansı demektir.
Kazan bir kişiye iki adet bilet verilecektir.