Design Mesh Innovation Lab - Tasarımın Gücü Adına!

 

Design Mesh Innovation Lab ile tasarımcı kafasıyla teknoloji geliştirmek daha kolay! Siz yapmak istediğinizi anlatıyorsunuz Design Mesh ise firmalar ve kurumların müşterileri ve paydaşlarıyla daha yakın olmalarını sağlayarak, kazançları ve verimliliklerini artırmaları için birlikte çalışmasını sağlıyor.  

Şirketin kurucusu Ezgi Ezdar Onur,  İzmir Ekonomi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım bölümünden 2010 yılında, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik İşletmeciliği yüksek lisans programından 2015 yılında mezun olmuş. Zaten kendisini de 'kara koyun ve karmakarışık bir insanım' diye anlatıyor. Karmakarışıklığı, yaptığı işlerden. Ben “İsviçre Çakısı” kelimesini daha uygun görürdüm çünkü Ezgi Hanım'ın yapamayacağı, başaramayacağı şey yok!

Ezgi Hanım Teknoloji Yönetimi alanındaki yüksek lisans çalışmalarına paralel olarak İYTE kampüsünde yer alan Teknopark İzmir'de Girişimcilik Koordinatörü olarak çalışmış, toplamda 20 Milyon TL bütçeli, İzmir Kalkınma Ajansı destekli İnovasyon Merkezi ve TÜBİTAK destekli Atmosfer Teknoloji Transfer Ofisi’ni hayata geçirmiştir, Atmosfer TTO’da, 6 dönem boyunca Tekno-Girişim Akademisi eğitimlerini düzenlemiş ve girişimcilere birebir danışmanlık yapmış, 2015-2018 yılları arasında Girişim Merkezi şirketine bağlı olarak TİM-TEB Girişim Evi Ege Bölge Sorumlusu olarak çalışmış ve bu kapsamda Türkiye'nin çeşitli illerinde eğitmenlik ve danışmanlık yapmış.  

Ezgi Hanım eşiyle aynı ofisi paylaşıyor. Eş ile çalışmanın faydalarından tutun da neden şirketin adını 'Design Mesh' koyduğuna kadar konuştuk, keyifli okumalar. 

Dip Not: "Benim bir fikrim var, prototip geliştirmek istiyorum ama nasıl ilerleyeceğimi bilmiyorum" diyorsanız röportajın sonunu kaçırmayın! İzmir Ekonomi Üniversitesi ile yapılan şahane bir çalışmadan bahsediyor Ezgi Hanım sonra görmedim, duymadım, bilmiyorum, demeyin! 

  

Kendinizi 'tasarımcı aklıyla teknoloji dünyasında bir şeyler yapmaya çalışan karmakaşık bir insanım' diye tanımlıyorsunuz. Neden karmakarışık olduğunuzu düşünüyorsunuz? 

Karmakarışığım çünkü yaptığım işlerle birçok alanı bir araya getirmeye çalışıyorum. Bunun kaynaklandığı sebep ise okuduğum lisans ve yüksek lisans bölümlerinin farklı olması. Tabii sonrasında yaptığım işler daha farklı. (Gülüşmeler) 

  

Görselde ¨Biz artık kendimizi tasarımcı değil, tasarım düşünürleri olarak görüyoruz.¨ yazmaktadır.

 

Sizce tasarımcılar bir şeyleri nasıl farklı yapıyorlar? Doğuştan gelen bir yetenekten söz etmek mümkün mü? 

Doğuştan böyle bir yeteneğin olsa bile başarılı tasarımcı olmak için birçok şey öğreniyorsun, farklı yöntemler kullanıyorsun ve sürekli teknoloji gelişiyor. Farklı dediğimiz o tasarımlar ortaya çıkıyor çünkü süreçleri başka oluyor. Gidiş yolunu değiştirdiğimizde farklılık yaratıyoruz. 

  

Üniversitede bölümü bilinçli mi tercih etmiştiniz? 

Yüksek bir bilinçle girmedim bölüme ama her zaman tasarıma ilgim vardı. Rahmetli anneannem benim idolümdü. Kendisini yetiştirmiş, babasından gizli okumuş terzi olmuş bir kadındı. Evde sürekli bir şeyler dikilirdi. Ben de anneanneme özenip bebeklerime kıyafetler dikerdim. Yani söylemek istediğim şu ki tasarım hayatımda hep vardı. Annem ressam. Örneklere bakar mısınız? Sanırım tasarımdan uzak olmam ilginç olurdu. Sonra araştırmaya başladım ¨Ben ne yapmak istiyorum? Ne olmak istiyorum?¨ diye. Araştırma yaparken endüstriyel tasarım çok ilgimi çekti. 

  

TASARIMCILAR BİRAZ RAHATSIZ TİPLERDİR! 

 

Üniversitede unutamadığınız bir anınız var mı? 

Bölüme girdikten sonra ilk dersimizde hoca bize bir örnek gösterdi. Bu örnek herkeste aynı etkiyi yaratmamış olabilir ama ben o an başka bir evrene geçtiğimi hissettim. Tasarım bambaşka bir dünya onu anladım. Örnek şuydu: ¨Önünüze kağıt kalem alın, kağıdın tam ortasına bir nokta koyun¨ dedi hoca, herkes kağıdın ortasına bir nokta koydu. ¨Şimdi tahtaya gelin bir nokta çizin¨ dedi. Herkes tahtaya gelip nokta koydu gitti. ¨Arkadaşla
r bu bir nokta değil¨
dedi ve tebeşiri aldı eline. Bir daire çizdi, dairenin içini boyadı. ¨Şu an bir nokta oldu¨ dedi. Bize göstermek istediği asıl nokta mekan ürün ilişkisi değişkendir bilgisiydi. İlk günden oranlama! ¨Vay be!¨demiştim içimden. Tasarımcılar biraz rahatsız tiplerdir, hiçbir şeyden mutlu olmazlar, her şeyde bir kusur bulurlar çünkü size okulda öyle öğretiyorlar. Sorun bul ve çöz, kafa böyle çalışıyor. 

  

Sizin için 'tasarım' kelimesinin karşılığı nedir? 

Tabii birçok tanım var ama tanımlardan bir tanesi 'problem çözme yöntemi'. Biz tasarımcılar birer problem çözücüyüz aslında ama bunu yaratıcı tekniklerle bir şekilde yapıyoruz. O yüzden de hem problem hem de çözüm odaklıyız.  

    

Sizce teknoloji dünyasında tasarımın yeri nedir? 

Teknoloji dünyasında tasarım farklı yerlerde yer almaya başladı. Özellikle müşteri deneyimin tasarlanması alanında güzel gelişmeler söz konusu. Büyük markalar artık deneyim sattıkları için önceden o deneyimi tasarlattırıyorlar. Örneğin bir uygulamanız var diyelim. Piyasaya sürmeden önce bir grup insana bu uygulamayı kullandırıp deneyimleri üzerine ürünü geliştiriyorlar. Uygulamayı kullanırken kişinin mutlu olması bile göz önüne alınıyor. 

Daha nokta atışı bir örnek vermem gerekirse teknolojinin geliştirilmesinde tasarımcılar yer almaya başladı. İzmir'den çok güzel bir proje var bu konuda çalıştığımız. Omurilik eğriliği hastalığını teşhis edebilecek bir yapay zeka geliştiriyorlar burada, bir de geliştirdikleri program korse tasarlıyor. Program bu; korseyi üç boyutlu yazıcıda program geliştiriyor ve üretiyor. "Madem program hem tasarlıyor hem üretiyor tasarımcıya ne gerek var" diyebilirsiniz doğal olarak. Korsenin özel bir deseni var. Bu öyle bir korse olmalı ki farklı vücut tiplerinde insan giydiğinde bile tam anlamıyla üzerine oturmalı yani vücuda göre şekil alabilmeli. Tasarımcı teknolojiyi geliştiren çekirdek ekiplerin arasında olmaya başladı. Teknoloji oradan buradan, senin gördüğün yüzde veya içeride yer almaya başladı. Tasarım dünyası da teknoloji dünyası da değişti daha da değişecek. 

  

Kullanıcı deneyimini iyi kullanan bir markayı örnek verebilir misiniz? 

Bu işin doğuşu Apple'dan kaynaklanıyor. Çoğu tasarımcı Apple kullanır çünkü gerçekten tasarımı bu kadar iyi kullanan ilk şirket onlarındı. Hem ürünün tasarımında hem de ara yüzünde yani senin karşılaştığın etkileşime geçtiğin yüzün arkasında inanılmaz bir tasarım var. Steve Jobs tasarımcı değildi ama tasarımın öneminin çok iyi farkındaydı. Tasarım farkındalığına ön ayak oldukları için benim idolümdür. 

  

Apple ile çalışmak ister miydiniz? 

Öyle bir fırsatım olsa ya Google ile ya da Apple ile çalışmak isterdim ama ben biraz kara koyunum. Ne tasarımcı oldum ne işletmeci oldum ikisinin arasında bir şey oldum. Beni kendi içinde besleyip büyütebilecek bir yer var mı emin değilim. Niş olmayı seviyorum. Alışılmışı yapmak bana sıkıcı geliyor. 

 

  

Görselde ¨Design Thinking, karmaşık problemleri çözmek için tasarım düşünce yapısını kullanan, insan merkezli ve işbirlikçi bir yaklaşımdır.¨ yazmaktadır.

 

Endüstriyel tasarım ve endüstri mühendisliği çok karıştırılıyor. Siz bu sorunla karşı karşıya geldiniz mi? 

Çok (Gülüşmeler). Endüstriyel kelimesi işi karıştırıyor tecrübelerimden bunu söyleyebilirim.   

 

Eşinizle aynı ofisi paylaşıyorsunuz. Bu durumun size kattığı zorluklar ya da avantajlar nelerdir? 

Biz aynı alandan geliyoruz ama farklı işler yapıyoruz. Eşimin kendi şirketi var; TÜBİTAK projeleri, AR-GE çalışmaları yapıyorlar, ürün geliştiriyorlar. Onlar aslında benim yardımcı olduğum sektörün temsilcileri. Aynı amaca hizmet ediyoruz ama farklılaşıyoruz. Farklı disiplinlerin bakış açısı bizi daha çok geliştiriyor. Onlar ürün geliştirirken ben iş modeli geliştirmeye çalışıyorum.  

 

Neden isim olarak Design Mesh Innovation Lab tercih ettiniz? 

Ben karışık bir insanım ve bunu insanlara da yaptığımı fark ettim. Mesela eğitim yaparken ekipleri karıştırdığımı fark ettim. Şunu gördüm farklı altyapılardan farklı bölümlerden gelen insanlar çok daha yaratıcı şeyler çıkartıyorlar. Aynı şeyi yapmaya çalışıyorsun ama herkes farklı yönünden el atıyor böylece bir ayağı eksik kalmıyor. Sonra dedim ki Design Mesh, bir kamu kurumuyla bir kobinin birlikte çalışmasını sağlayabilecek, dernekle tasarımcı ortak çalışacak bunların ortak çalışmasını sağlayan ise Design Mesh olacak. Mesh ağ anlamına geliyor, tasarımla bir ağ oluşturma tasarımı kullanarak kişileri ve kurumları bir araya getirme gibi düşünebiliriz. 

 

 

 Görselde kağıtlar üzerine yapılan çalışmalar yer almaktadır. 

 

İçine ilk sinen, 'tamam ya bu oldu!' diyebileceğin bir projeni bizimle paylaşabilir misiniz? 

Mezuniyet projemi unutamıyorum. Yüksek lisansı yapma sebebim mezuniyet projemdi diyebilirim. Endüstriyel tasarım okuduktan sonra aklımda ¨Tamam, bu ürünü tasarlıyoruz ama bu ürünün dışında bir dünya var ve bu ürünün o dünyayla ilişkisi nasıl olacak?¨ diye düşünüyordum. Bu tarafın beni daha çok ilgilendirdiğini fark ettim ve dedim ki o zaman ben sistem tasarlayayım, işin sürecini tasarlayayım. 

Mezuniyet projem bisiklet kullanımıyla ilgiliydi. 'Bisiklet neden gündelik hayatta kullanılmıyor?' diye merak ettim. Benim gözlemlediğim bisiklet ya hobi ya da spor olarak kullanıyordu. Mesela 'insanlar neden işe giderken bisiklet kullanmıyorlar?' diye düşündüm. Sonra araştırmaya başladım, yollara baktım, bisiklet sürücüleri ve derneklerle konuştum derken 'bisiklet paylaşım sistemi ve bisiklet sepeti paylaşım sistemi' ortaya çıktı. Günümüzde zaten artık BİSİM var. Pazar araştırması sürecinde bir kişi ¨Benim bagaj sorunum olduğu için bisikleti tercih etmiyorum.¨ demişti. Bunun üzerine bisiklete takılıp çıkartılabilen sepetler olsa ne güzel olur diye düşündüm. İhtiyaç odaklı bir tasarımdı. Bu süreçte bisiklet yolları, bisiklet durakları tasarladık. Sistemi tasarladık. Sepet kiralama kısmı maalesef hayata geçmedi ama neden olmasın hala duruyor proje. 

 

Görselde 4 kişi grup çalışması yürütmektedirler.

 

Güncel olarak yürüttüğünüz bir proje var mı? 

İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde teknoloji tranfer ofisi ile yürüttüğümüz bir proje var. Bu proje nedir diye merak ettiyseniz hemen anlatayım: Girişimci olmak isteyen birçok hevesli genç var fakat nereden başlayıp ne yapacaklarını bilmiyorlar. İsteklerine giden yolu keşfedene kadar bir süreç geçiyor. Biz de diyoruz ki sen bu programa katıl biz seni 2 ay içerisinde girişimci yapacağız. Programın adı Design Max, başvurular online oluyor ve tamamen ücretsiz bir program. Katılımcıları iş fikirlerine, iş fikri olmayanların ise neden girişimci olmak istediklerini sorgulayarak seçiyoruz. Tabii bir de alanlarında uzmanlaşmış olmaları gerekiyor. 2 aylık süreçte design thinking metotları ile bir yol izliyoruz. Bir noktada farklılaşmak gerekiyor, farklılaşmak benim işim. Farklı ne olabilir, nasıl bir yol izleriz, saha çalışmalarının faydalarını girişimcilikte nasıl görebiliriz gibi birçok alana değiniyoruz. Bugününe kadar katılanlardan olumlu geri dönüşler aldık. Başvurular açıldı, isteyenler bu linkten başvurabilirler.

   

Bence kendinizi çok iyi tanıyorsunuz ki kendinizi çok iyi yönlendirebiliyorsunuz. Peki, daha önce yaptığınız işlerde başarısız olsaydınız yine de bu cesareti gösterip Design Mesh'i kurar mıydınız? 

Tabii ki de başarısız olduğum konular oldu. Aslında kendi işimi kurma sebebim istediğim sonuçları alamamamdan kaynaklanıyordu. Dışarıdan bakıldığında başarılı gibi duran işlerin ben daha ötesini hayal ediyordum. Bunu gerçekleştirmek adına bir adım attım.