Fatih Paşalı ve Tutkuyla Kurduğu Art Academy

Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Tiyatro Ana Sanat Dalı Oyunculuk Bölümü mezunu olan Fatih Paşalı da İzmir'den vazgeçemeyenlerden. 1978 doğumlu olan Paşalı, tiyatroya gönül vermiş ve tiyatroya gönül veren gençlere ¨Art Academy¨ yapısı altında dersler veriyor.

Suskunlar, Cennet'in Sırları ve Muhteşem Yüzyıl gibi başarılı projelerde yer alan Paşalı, oyunculuğundan fazlasıyla söz ettirmiş ve beğeni toplamış. Gel zaman git zaman kendi sanat akademisini kuran Paşalı, Art Academy için ¨Sanatın estetik ve entelektüel hazzını bir nebze daha yaşamak ve yaşatmak için kurulmuştur¨ diyor. “Yetiştirilecek öğrencilerimiz gelecekteki sanatçı dostlarımızdır” düşüncesiyle hizmet veren bu akademi ve Fatih Paşalı'ya dair sıcak bir sohbet gerçekleştirdik, keyifli okumalar.

 _{Kaynak: Art Academy}

Tiyatro sizin için gençlik zamanlarında bir hobi miydi? 

Genellikle üniversite öncesi tiyatroyla ilgilenmiş olmam beklenenler arasında ama o zamanlar tiyatroyla henüz tanışmamıştım. Oyuncu olma nedenim Deve Kuşu ve Metin Akpınar'dır çünkü çocukluğumda İzmir Fuar'ına geldikleri zaman çok etkilenmiştim.

Tiyatroya nasıl başladınız?

Zamanında bilinç altıma attıklarımın çıktısını yaşadım ve bir şekilde tiyatroya yöneldim. Ferhan Şensoy'un da dediği gibi ¨Bir anda çiş gibi geldi¨ (Gülüşmeler) Hatta lise bittikten sonra farklı bir üniversitede, farklı bir bölüm okuyordum.

 _{Kaynak: Art Academy}

Tiyatro aşkı çok saklayabileceğiniz bir his değil, bir anda gelen ve peşinde sürüklenip gittiğiniz bir arzu. 

Konservatuara başlama nasıl karar verdiniz?

Asker dönüşü konservatuara başladım. Bazen görürsünüz ya taşı yarmıştır bir ağaç, yolunu bulmuştur ve hayata bir şekilde direnmiştir, onun gibi bir şey. Tiyatro aşkı çok saklayabileceğiniz bir his değil, bir anda gelen ve peşinde sürüklenip gittiğiniz bir arzu. 

Korkutucu bir süreç miydi sizin için?

Neden korkutucu olsun ki? Sanat kadar sayılı güzellikler var şu dünyada. Tabii hayattan ne amaçladığınıza da bağlı. Benim hayattan birincil amacım mutlu olmaktı. 

Aileler çocuklarının genellikle mühendis olmasını ister. Siz elektrik-elektronik mühendisliğini kazanıp gitmemeyi tercih ettiniz, ailenizin tepkisi nasıldı? Siz kendinizi nasıl hissettiniz?

Mühendislik tartışılmaz iyi bir iş ama başkasının iyi işiydi, benim değil. Ailem mühendis olmamı çok diledi ama tabii ki de tercihlerim doğrultusunda beni desteklediler. Benim yolum belliydi, su aktı yolunu buldu. 

 _{Kaynak: Art Academy}

İlk oynadığınız tiyatro oyunu neydi? Kendinisi nasıl hissetmiştiniz?

Asla unutmam! Turgut Özakman'ın ¨Ak Masal Kara Masal¨diye bir çocuk oyunuydu. Levent Ulukut yönetmişti. Levent Ulukut'u abim gibi görüyorum, ustamdır. Oyununu bir arkadaşımla ben açıyordum ve sahneye iç çamaşırım ile çıkıyordum. Siz hayal edin nasıl bir heyecan olabilir! Çok duygu vardı o anda, o sahnede. Öleceğimi hissettim. (Gülüşmeler) Tiyatro, benim tutkum.

¨Oyunculuk kontrol altındaki şizofrenidir¨

Oyuncuların hastalığı alkış derler. Bu durum sizin için ne kadar geçerli?

Bu durum hepimiz için geçerli. Hastalığı değil de tutkusu demek daha doğru olur sanırım. Reha Özer'in oyunculuk ile ilgili tanımını seviyorum sizlerle de paylaşmak isterim: ¨Oyunculuk kontrol altındaki şizofrenidir¨ derdi. Çok doğru. Kontrol altında olması oyunculuğu mantıklı kılan etkenlerden. 

 _{Kaynak: Art Academy}

Art Academy'nin kuruluşunu dinlemek isteriz.

Art Academy'nin kuruluşu yaklaşık 10 yıl civarında oldu. Minimal olarak kurulmuştu. Dünyaya bakış açısı bizlerle benzer olan insanlarla, tiyatral bir topluluk oluşturmak istedim. 

Tiyatro pahalı bir metrestir. Dizi ve sinema yaparsın, kazandığın paraları tiyatroya yatırırsın. Burası benim gizli dünyam gibi oldu. Özellikle tiyatroda geçerli olduğunu düşündüğüm 'essah olmak' diye bir kavram vardır. İçtenlik, tiyatroda çok önemli. Art Academy'i kurarken olduğumuz gibi, önemsediğimiz verdiğimiz tüm değerlerimizle kurduk. Sanatta usta-çırak ilişkisi geçerlidir. Hiçbir şey olmasa gelecekteki iyi seyirci kitlesini yetiştiriyor olmamız bana çok büyük keyif veriyor. 

Parlatılmış değerler, zamanla eskitilmeye mahkumdur.

Televizyon dünyasında eğitimden ziyade görselliğin ön plana çıkması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dünyada madencilik varken hiçbirimizin konuşmaya hakkı yok fakat oyunculukta bir o kadar zor. Tabii oyunculuğu sanat alanına hizmet ettiği şeklinde kullanırsanız. Siz yıllarınızı veriyorsunuz ve görsel açıdan ön plana çıkan birisi sizinle aynı çemberin içinde yer alabiliyor diye düşünüyordum fakat zaman geçtikçe öyle olmadığını fark ettim. Kendi kimliğinin farkına vardığın an, aslında aynı çemberde olmadığınızı fark ediyorsun. Parlatılmış değerler, zamanla eskitilmeye mahkumdur. Tiyatroya gerçekten gönül verenlerin, tiyatro uğruna adanmış ömürleri var.

Projeleri seçerken neye özen gösteriyorsunuz?

Projeleri seçerken rezil olmamaya özen gösteriyorum. Bu gezegende, hangi coğrafyada olursa olsun televizyon denilen şey bir çöplükten ibaret. Bunu yaparken kötünün iyisini yapmaya çabalıyorum. Gençlik döneminde günlük dizi deneyimim olmuştu. Bir daha asla yapmam. Rol aldığım karakterin bir yönelişi ve duyarlılığı olsun isterim.

En haz alarak oynadığınız rol hangisiydi?

Suskunlar dizisindeki karakterimi oynarken fazlasıyla haz almıştım. Kendince bir derdi vardı Suskunlar'ın. Sinema filmi mantığı ile yapılmıştı. İslah evinde olanları yansıtmak kamuoyunda duyarlılık oluşturdu. 

Bir ajansla çalışıyorsunuz?

İşi hakkıyla yapan azınlık ajanslar kaldı. Doğru olan ajansa yönlendirmeye çalışıyoruz. 

 _{Kaynak: Art Academy}

Art Academy bünyesinde verdiğiniz eğitimleriniz neler?

Yetişkinler için; tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğu, sinema-tv, yazarlık, kültür sanat atölyesi, müzik, resim, dans ve tiyatro yetenek sınavına hazırlık kurs içeriklerimiz bulunmakta. Çocuklar için ise; drama, bale, modern dans, resim, jimnastik, sinema-dizi oyunculuğu ve psikodrama eğitimleri verilmektedir.

İzmir'de olan projelerde yer alan öğrencileriniz var mı?

Var. Beklenen Şarkı, Tatar Ramazan, Kalbim Ege'de Kaldı gibi birçok İzmir projesinde öğrencilerimiz yer aldı. İzmir'de çekilenlerde genelde oynuyorlar. İstanbul'da olan projelere giden öğrencilerimiz de var.

 _{Kaynak: Art Academy}

Öğrencilerinizle eğitim sonrası iletişim halinde oluyor musunuz?

Bu bir yolculuk. Öğrencinin eğitimi sonrasında da iletişim halinde oluyoruz. 

Öğrencilerinizi yönlendiriyor musunuz?

Tabii, amaçları doğrultusunda yönlendiriyoruz. 

 _{Kaynak: Art Academy}

Eğitim sonrası sertifika veriyor musunuz?

Sanata değer veren, sanatçı olmak isteyenlerin yeri burası. Öğrencinin emek vermesi ve zaman ayırması gereken bir süreç. Eğitim sonrasında sertifika veriyoruz. Eğitimlere devam zorunluluğu var. Belirli devamsızlık süresini aşan öğrenci uzaklaştırılır ya da sertifikası verilmez. Burslu öğrencilerimiz de var.

Bursu neye göre veriyorsunuz?

Disipline ve yeteneğe göre veriyoruz. 

 _{Kaynak: Art Academy}

Gelecek zamanlardaki oyunlarınız nelerdir?

Aziz Nesin'in bir kitabını oyunlaştıracağız. Her sene iki-üç oyun çıkartıyoruz.

Sanat Kampı 2017'de Şebnem Köstem ile Oyun Türetme ve Doğaçlama Atölyesi vardı. Gelecek bu ve benzeri etkinliklerden haberdar olmak için sizi nereden takip edebilirler?

Bizleri Facebook, İnstgram, Twitter ve resmi web sitemiz olan www.artacademy.com'dan takip edebilirler.