Ferhat Budak - Hikaye Anlatan Adam

Oyunculuk ve hikaye anlatıcılığı yapan Ferhat Budak; yaratıcı drama eğitmenliği de yapmakta. Uzun yıllar oyunculuk ve hikaye anlatıcılığı üzerine eğitimler alan Ferhat, yaklaşık 5 yıldır insanların kulağına hikayeler fısıldıyor. Biz de hikayeleri ve ilk kısa filmi hakkında güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Keyifli pazarlar...

Yaratıcı drama eğitimi alırken "hikaye anlatıcılığı" yapmayı düşünüyor muydunuz? Bu kapı size nasıl açıldı?
Hikaye anlatıcılığı bana sonradan açılan bir kapı. Oyunculuğumu besleyecek bir çok workshop'a katıldım. San Atölye Varyant'ta "hikaye anlatıcılığı" workshop'ı olacağını duyunca; oyunculuğumu desteklemesi açısından bu workshop'a da katıldım. Eğitim aldıktan sonra "hikaye anlatıcılığı"nı çok sevdim. Hep hayalimde stand-up yapmak vardı. Hikaye anlatıcılığı ile stand- up çok benzer şeyler olunca üzerinde yoğunlaşmaya karar verdim.

Hikaye anlatıcılığı ve Stand-up arasındaki farklar neler?
Stand-up daha kurmaca ve güldürü öğeleri taşıyan hikayelerin anlatıldığı bir gösteri. Bireysellik üzerinden gidiyor. Ama hikaye anlatıcılığında var olan bir efsane, mitoloji, biyografi gibi daha gerçek öğeler var. Ağlamak da var, gülmek de var. 

"Hikaye anlatıcısı" deyince insanların aklında oluşabilecek soru işaretlerini yok edelim... Siz çocuklar için hikaye anlatıyorsunuz ama olgun bireyler için de hikaye gösterimleriniz var değil mi?
Kesinlikle. Bu çok karıştırılan bir konu. Her yaş grubuna hitap ediyoruz. Tabii ki her anlatımız 7'den 70'e bir kitleyi kapsamıyor, ama seçtiğimiz hikayelerle her gruba ayrı ayrı hitap edebiliyoruz. Ben herkesi birleştirme taraftarı değilim. Çocuklarla daha interaktif bir zaman geçiriyoruz. Yanında yetişkini olan çocuklar çekingenlikle o iletişimden kaçınabiliyor. 

Peki, oyunculuk ve hikaye anlatıcılığı arasındaki farklar neler?
Hikaye anlatmak için bir dekora, kostüme ihtiyacımız yok aslında. Oyuncunun kendini gösterebilmesi için sahneye, kostüme, dekora ihtiyacı var. Oyunculuk yine karaktere dayalı ama hikayeyi karaktere girmeden anlatıcı olarak da anlatabilirsiniz. Ben ikisinin kesiştiği noktaya aşığım. Oyunculuk zaten mesleğim ve her daim mesleğim olmasını diliyorum. 

"Ayla Algan'dan metot oyunculuğu üzerine dersler aldım. "Kendimi hep; oynamayın, olun!" mottosuyla geliştirdim. "

Oyunculuk eğitimi alan ve hikaye anlatıcılığı yapmak isteyen biri nasıl kendini geliştirebilir?
Aslında anneannelerimiz, dedelerimiz, büyüklerimiz en iyi hikaye anlatıcıları ve hiçbiri workshop'a katılmadı veya ders almadı. Hikaye anlatmanın en önemli ayrıntısı doğal olmak ve inanmak... Eğitim sadece teknik düzeyde kişiyi destekleyebilir. Herkesin bir hikayesi var, herkesin anlatacak bir şeyi varken tabii ki herkes hikaye de anlatabilir. Sadece seyirci kitlesi önemli. "Hikayeyi kime anlatmak istiyorum?" sorusunun cevabıyla eğitim süreci şekillenebilir. 

Biraz da kısa filminizden bahsedelim...
Geçtiğimiz ağustos ayında çekimlerimize başladık. Sohbet esnasında karar verilmiş bir projeydi. Kemeraltı'nda çok sevdiğim, sanat aşığı bir esnaf vardı. Amatör olarak tiyatro oyunlarında, figüran olarak dizilerde oynamış bir abimiz. Bir sohbetimiz sırasında en büyük hayalinin bir kısa filmde oynamak olduğunu söyledi. Ben de böyle bir deneyim kazanmak istiyordum. Onun hayat hikayesinden yola çıkarak "Dede'nin Tatlı Belası" isimli kısa filmimizin senaryosunu yazdım. Çok güzel bir iş çıkardık. Yurt içi ve yurt dışında bir çok festivale katıldık. 

Kısa filmlerin devamı gelecek mi?
Tabii ki, çok istiyorum. Yaz döneminde yeni bir projeye başlamayı düşünüyoruz. Yine ben yazıp, yöneteceğim. Kısa film çekmekten çok keyif aldım.

Hikaye etkinliklerinize dönersek, hikayelerinize ortak olmak isteyen insanlar nereden haberdar olabilirler?
Facebook ve İnstagram hesaplarımdan takip edebilirler. Düzenli olarak her ay 1 gün hikaye anlatımımız oluyor. Benim en büyük hedefim ulaşabildiğim kadar çok insana ulaşıp, herkese hikayelerimi fısıldamak.