08 Eki 2017
Seçil Şeker

Fransız Kültür Merkezi - İzmir'in Dünya'ya Açılan Kapısı

¨Fransızca mı! Ben anlıyorum ama konuşamıyorum¨ gibi klasik cümlelerden sizi kurtarıyoruz. Fransız Kültür Merkezi, sizi bu dertten kurtaracak en iyi adreslerden biri. Dili öğrenmekle yetinmiyor ve kültürünü de öğrenmek mi istiyorsunuz; Fransızca öğrenmenin dışında Fransız Kültür Merkezi'nde sizi ne bekliyor, nasıl etkinlikleri var; Fransız Kültür'ün şimdiki direktörü Caroline Hanım anlatıyor. Keyifli okumalar.


Kaynak: ifturquie
 
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben Caroline. Bir buçuk yıldır Fransız Kültür Merkezi'nin direktörüyüm. 

Karakterinizin en belirgin özelliği nedir?
Her gün yeni fikirler üretmek, ama benim için en önemlisi her gün yeni bir şeyler keşfetmek; çünkü bu çok önemlidir. Matematik, fen, arkeoloji… Her yeni bir gün dünya ilerliyor. Fransız Kültür Merkezi olarak bizim misyonumuz da buna katkıda bulunmak.
 
Fransız Kültür'ün misyonu nedir?
Fransız Kültür yaklaşık 1965’den beri aynı bina da hizmet veriyor. Hep aynı isimle değil ama misyon olarak aynı yönde, öncelikli olarak kültürü tanıtmak ve daha sonra dili öğretmek. Dünya üzerinde 150 yıldır Fransız kültür eğitimi veriliyor. İzmir’de ise yaklaşık 50 yıldır eğitim veriliyor. Fransızca tüm dünyada diplomatik olarak önemli bir dil. Tabii ki İngilizce kadar değil.

İzmirlilerin bildiği yabancı diller nedir?
İngilizce'den sonra en çok Almanca dilini biliyorlar. Dönemsel olarak İspanyolca ve Fransızca değişiyor. O dönem moda hangisine yakınsa o daha çok tercih ediliyor.
 
Enstitü ile yollarınız nasıl kesişti?
Yurt dışında Fransız Kültür Merkezleri'nde çalışmak kolay değil.  Hükümetten izin alıyorsunuz, başvuruyorsunuz bekliyorsunuz; örneğin ben 1.5 yıl bekledim. Ayrıca gideceğiniz yere kendiniz karar veremiyorsunuz. Siz seçim yaptığınız yerleri söylüyorsunuz onlar nereye gideceğinize karar veriyorlar.

İzmir kaçıncı tercihinizdi?
Dördüncü tercihimdi. İlk tercihim Fas’tı; çünkü orada arkadaşlarım var. İkinci tercihim İstanbul’du ve Türkiye’ye ilgim İstanbul ile başladı. Üçüncü tercihim de Tel Aviv’di. İzmir'de daha önce çalışmış bir direktör arkadaşım İzmir’in çok güzel, ilginç bir şehir olduğunu ve yaşamak için elverişli olduğunu söyledi. Türkiye’yi çok iyi bildiği için onun tavsiyesini dinleyerek dördüncü sıraya İzmir’i yazdım. Tercihlerimi yaptıktan sonra beklerken bir telefon aldım. Başvurunuzu değerlendirdik sizi "Prag'a göndermeye karar verdik" dediler. Prag denince çok şaşırdım neden İstanbul olamayacağını sordum, iyi bir tarih olmadığını söylediler. "O zaman neden İzmir" değil diye sordum. Prag'ın başkent olduğunu ve daha önemli bir şehir olduğu için beni Prag’a göndermek istediklerini söylediler. İzmir’in de müsait olduğunu ikisinden biri tercih edebileceğimi söylediler ama kendi fikirlerinin Prag olduğunu eklediler. Cuma akşamüstüydü ve önümüzdeki pazartesi günü bir cevap vermem gerektiğini söylediler. Ben İzmir’i seçmek istediğimi söyledim. Dört çocuğumdan ikisi evet ikisi "hayır" dedi, ve ben pazartesi günü İzmir’i seçtiğimi söyledim.

Şimdi herkes memnun mu seçiminizden?
Evet kesinlikle. Dördü de şu an benim adıma çok mutlu. Tarihi yapısını, medeni yapısını, doğasını... bu şehre ait birçok şeyi seviyorum.

İzmir’deki insanları nasıl buluyorsunuz? Gerek size karşı tavırları gerek enstitüye karşı tavırları nasıl?
Genel olarak iyi ama biz tabii ufak bir kısmını biliyoruz İzmir’in. Alsancak, Konak, Karşıyaka ve Çeşme’yi biliyorum ama İzmir dört milyonluk kocaman bir şehir.

Burada çalışırken karşılaştığınız zorluklar var mı? 
Aslına bakarsanız biz burada ufak bir balonun içinde yaşıyoruz ve sürekli Fransızca konuşuyoruz, o yüzden benim için çok zor olmuyor. Burada direktör 4 yılda bir değişiyor fakat takım aynı kalıyor o yüzden takım için alışkanlıklarını değiştirmek bazen zor oluyor. Her gelen direktörün başka bir yetkin olduğu alan var. Kimisi öğretim, kimisi arkeoloji, kimisi benim gibi sanat. Sanırım bu onlar için zor oluyor. Buraya geldiğimde insanlar benim için endişelenmişlerdi fakat geçen sene Fransa’da bomba patladı. Her yerde herkesin başına gelebilecek bir durum. Sonuçta buraya gelirken politik durumuna bakmadan geldim.

İzmir ülkenin geri kalanına göre biraz daha değişik bir kültüre sahip değil mi sizce de?
Evet. Kesinlikle doğuya göre çok farklı bir kültürü var. Gerçi çok fazla gezme olanağım olmadı.

Türkiye içinde seyahat ettiniz mi?
Yakın yerlere gittim. Kapadokya’ya gitmeyi düşünüyorum. Birçok harika şehir var gördüğüm ve görmem gereken.

Türkçe öğreniyor musunuz?
Evet, tabii ki öğrenmeye çalışıyorum. Bazen Türkçe'yi yavaşça konuşan insanları anlıyorum lakin daha başlangıç seviyesindeyim.

Fransız Kültürü oluşturan parçalar nelerdir?
Dil eğitimi ki en büyük alanımız bu. Film çevirileri var, bir de ufak bir sergi salonumuz var. Ayrıca bir de kütüphanemiz var. İnsanlar gelip kitap alıp okuyup daha sonra belirli bir bölüm veya bir kısmıyla ilgili tartışma yapabiliyorlar. Yine internet üzerinden kütüphanemize ulaşıp faydalanabiliyorlar.


Kaynak: ifturquie

Ağırlıklı olarak Fransız’lar mı kullanıyor kütüphanenizi?
Ağırlıklı olarak Fransız Levantenler tercih ediyor. Yaklaşık 400-500 kişilik bir grubumuz var. 1960'larda bu rakam 3000 civarıymış maalesef giderek azalmış.


Kütüphane fiyatlarını öğrenebilir miyiz?
Bir yıl için üyelik 60-65 TL. Birçok erişim sağlayabileceğiniz gazete, kitap, dergi ve 20.000 adet online dergi var.

İzmir'deki Fransız okullarını biliyor musunuz?
Tabii ki. Ayrıca Saint Joseph, Tevfik Fikret ve Piri Reis'le beraber çalışmalarımız oluyor.


Kaynak: nvnmimarlik
 
Sinemaya gelelim. Filmler nereden geliyor?
Birkaç distribütörle çalışıyoruz İstanbul’dan. Fransa’dan buraya direk getirmek mümkün değil. Filmleri seçerken özen göstermemiz gerekiyor. Sinemada yayınlanmamış olmalarına dikkat ediyoruz.

Sadece Fransız filmlerini mi gösteriyorsunuz?
Öyleydi ancak geçtiğimiz ocak ayından beri her ay bir cumayı dünya filmlerine ayırmaya karar verdik. Filipinler’den de film seçiyoruz mesela. Filmi orijinal dilinden izletiyor Türkçe alt yazılarını hazırlıyoruz.


Kaynak: Kenan Arat
 
Özel davetlere de ev sahipliği yapıyor musunuz?
Tabii ki. Küçük konserlere, operalara ve aktüel yeni müziklere ev sahipliği yapıyoruz. 

İzmir’deki sanatçılar için ne diyebilirsiniz?
Büyük bir şehir ve birçok galeri var. Benim için sanatçılarla tanışmak zor zaten İzmir’deki çoğu sanatçı İstanbul’a gidiyor.

Gelecek planlarınız neler?
Bugüne kadar yaptığımız işleri geliştirmek ve yeni etkinliklere ev sahipliği yapmak istiyoruz. Müzik, video, sinema gibi alanlarda workshop’lar da düzenlemek istiyoruz.

Fransızca kursları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Her seviyede 400’e yakın öğrencimiz ve 13 sınıfımız mevcut. Ocak ve nisan ayları arasında gerçekleşen bu kurslara 6-84 yaş arası herkes katılabiliyor.

İzmir’deki sanat ortamını nasıl buluyorsunuz?

İzmir sanatçılar için Türkiye'nin en iyi şehiri; çünkü İstanbul çok büyük ve kalabalık. Sanatçılar sakin yerleri daha çok tercih ediyorlar. İstanbul’da sanatçılar için üretebilecek ve çalışabilecek bir yer bulmak çok zor. İzmir sanat için harika bir potansiyele sahip. Etkinlikler için de son derecede harika bir şehir İzmir.