Hatice Boyamalar Akkaya - Renklere Boyanmış
Kelepçenin kola, dile ve fırçaya vurulduğu gezegende, Hatice Boyamalar Akkaya, fırçasını salt tuale değil, canlıya kıyan, emeğini ve etini yiyen, ohh diyenin düzenine de attıyor. Denizden karaya, karadan denize, içinde her ne yaşıyorsa, fırçasında kendini buluyor. Kah bir çocuğun yanağına gül, kah bir balığın boynuna bir damla kan koyuyor. Renklerin bulaştığı Hatice Boyamalar Akkaya'yı yakından tanıyalım.
Hatice Hanım, otuzbeslik.com yazar ailesindensiniz. Aynı zamanda İzmir'de ünlü bir ressamsınız. Sizi ressam kimliğinizle tanımak isteriz. Resim yapmaya nasıl başladınız. Hikayenizi anlatır mısınız?
Otuzbeslik.com ailesinde olmaktan mutluyum. Klasik bir yanıt olacağını gülümseyerek ifade etmeliyim ki; resim yapma merakımın çocuk yaşta başladığını söyleyebilirim.
Kış gecelerinde buğulanan camlara minik parmaklarımla uçuşan kar tanelerini ve karı dallarında taşıyan ağaçlarını, çizmekle başladığımı unutmuyorum. Aslında çizdiklerim gerçekleşmesini istediğim, düşlerimden başka bir şey değildi. Resim yapmaya 20 yıl önce başladım. Resim yapmak benim özgürlük alanımdır. Günlerimin önemli bir bölümü; yapacağım kompozisyonu tasarlamak ya da resim yaparak geçiyor.
''Sanatsal aktivitenin zaman sınırı yoktur.''
Sizi resim alanında destekleyen özel birisi ya da birileri var mıydı?
Sanat alanında destek oldukça sınırlı olur. Sanatçının egosu oldukça yüksektir. Çalışmalarımda elbette bir çok sanatçı dostlarımdan destek almışımdır. Ancak özel olarak destekleyen biri ya da birileri vardır diyemeyeceğim. En önemli destekçilerimin sanat ekolleri olduğunu söyleyebilirim.
Resim alanında idolüm diyebileceğiniz ünlü ressamlar ve tarzından etkilendiğiniz sanatçılar var mı?
Elbette vardır. Henri Matis, Johan Miro, Paul Gauguin,Vincent Van Gogh ve delilik - dahilik arasındaki sarkaçta sallanan Salvador Dali... Leonardo da Vinci müzik de yaptı, sanata bilim, bilime sanat kattı. Ünlü Türk ressamlardan; Fikret Otyam, Fikret Mualla, Avni Arbaş, Nuri İyem, İbrahim Balaban.
Heykel sanatçılarından; Michelangelo, Auguste Rodin, Caravaggio, Alberto Giacometti, idolüm sanatçılar olarak sayabilirim.
Kullandığınız renklerin canlılığı bizi resimlerin içinde küçük bir yolculuğa çıkarıyor. Siz tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz ve çalışmalarınızda vermek istediğiniz duygu nedir?
Bir serüvene çıkıyorum, özgürüm tabii ki disiplini de elden bırakmadan, her ne kadar saatlerce resim için tasarı yapılmış olsam da, tuvalin karşısına geçtiğimde serüven nereye götürecek ise oraya varılıyor. Resime belli bir mesaj katmadan, kendini anlatmayı resime, sözü ve değerlendirmeyi de izleyiciye bırakıyorum. Form olarak çizimlerimde balık vazgeçilmezimdir. Tuvalime ışık kattığına inanıyorum.
Canlı renkler kullanıyorum. Benim resimlerimde kaygı, korku yok. Kimi ressam, çarpıcı renkleri kullanmaktan çekinir. Masum bir küstahlık var benim çalışmalarımda; içten, özgür, karşıt, dik duruşlu ve karakterli...
Yaratıcılık konusunda, sanatçı egosu tavan yapıyor olsa da; bu realite, Hatice Boyamalar Akkaya egosunu törpülüyor, salt yaratıcılık konusunda 'Dali' gibi bir ego ve küstahlık olabilir. Ancak; onun da yaratıcılık için gerekli olduğu düşüncesindeyim. Sanatçıları normal insanlardan ayıran özellik de bu olsa gerek. Yaratıcılığını kaybetmeyen, oldum demeyen, transa geçip üreten, sanatçıların geleceğe sağlam adımlarla yürüyeceği düşüncesindeyim.
Resimlerinizde çeşitli malzemeler kullanıyorsunuz. Her bir resminiz farklı tat içeriyor. Kullanacağınız malzemeler ve boya çeşitleri neye göre şekilleniyor?
Karışık teknik kullanıyorum genelde. O an ki eğilimim ne istiyorsa, yağlı boya-akrilik-kolaj belli bir kalıba girmiyorum. Psikolojik eğilimim renkten vazgeçmemi dürtülediğinde, kara kalem yaparım ya da siyah renk kullanırım. Ama bu karanlık döneme girdiğimi göstermez.15 dakika sonra siyahtan vazgeçebilirim.Tutkunun rengi kırmızıyı alırım elime, sonra asalet ve ihtirasın rengi mor, birden mavi olurum ya da bembeyaz bir tuvalde sadece bir nokta koyabilirim. Genelde içimdeki çocuk, kırmızı ve mor arası gidip gelir ve mavide huzur bulur. Sentezim; balıklar, kırmızı renk ve dinginlik, huzur bir arada.
Türk kültürünün gelişiminde gösterdiğiniz katkılar nedeniyle 'Azerbaycan Cumhuriyeti Vektör Uluslararası Bilimler Akademisi Bilim Kurulu' tarafından dünyada 22.cisi size verilen Uluslararası Diploma'ya layık görüldünüz. Bu başarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aklın süzgecinde damıtılmış yaratıcılığın, azmin, kararlılığın, geride bırakılandan ders çıkarmanın, hedefi yüksek ve ileri boyutta tutmanın, başarının sırı olduğunu düşünüyorum. Sanatçı ürettiği ile vardır. Üretilenin yorum ve takdir akademiden, yalın yaşama kadar herkesindir.
Otuzbeslik.com okuyucuları eserlerinizi nereden takip edebilirler?
Eserlerimi:
web : www.haticeboyamalarakkaya.com
İnstagram : haticeakkaya35
Twetter : haticeakkaya73
Facebook :Hatice Boyamalar Akkaya'dan takip edebilirler.
Hedefte yeni projeler var mı?
Hedefte yeni çalışmalar, durmaksızın üretmeye devam var.
Son olarak otuzbeşlik okurlarına neler söylemek istersiniz?
Sınıfsız, sınırsız ve savaşsız bir dünya olsun istiyorum. Bu istemimin kolektif olmasını diliyorum. Hangi meslek alanında olursa olsun önerim şu: “Çalış çalış ileri, çalışan kalmaz geri.” diyor ve Atamız'ın özdeyişi ile sonlandırmak istiyorum ''Sanatsız kalmış bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir. '' Yaşamınızdan renkler, yüzünüzden tebessüm eksik olmasın.
