30 Ağu 2017
Zeren Tuğçe Erbil
Her yerde Simit İzmir’de Gevrek
Kaynak: gezeneren
İzmir’de Gevrek Yolculuğu “Alsancak Gevrek Fırını”
“Tekrarı yoktur bazı şeylerin aşk gibi, hayat gibi, ömür gibi…” diye bir söz vardır ya aynı o hesapsızlık gibi. Zengini, fakiri, statüsü olmayan lezzetlerden biri bu yazının baş rolünde olacak. Çok eski zamanlardan beri mutfağımızdan eksilmeyen, ülkemizde çoğu şehrimizin de kendine özgü yorumlarıyla meşhurlaştırdığı lezzeti İzmir farkıyla “gevrek” olarak telaffuz ediyoruz ve bizdeki yorumuna geçiyoruz.
Kaynak: Siddartha A.
Alsancak Gevrek Fırını, çok eski yıllardan beri İzmir’in gevrek tutkusuna hizmet ediyor. Eski diyoruz ama yakın geçmişten bahsetmiyoruz, yolculuk 1880’lerde başlıyor. 80 yıl boyunca fırın, Rum bir aile tarafından işletiliyor. Yıllar sonra 1962’de burayı devralan Zeynel Ergin ise o günden bugüne mütevazı bir şekilde bu geleneği sürdürmeye devam ediyor. Peki nedir burayı diğer gevrekçilerden farklı yapan? Kara fırın olsa gerek… Araştırarak öğrendiğim bazı sırları da var elbette ama gizli kalsın istiyorum. Gizem her zaman insanı sürükleyen bir ögedir. Siz de deneyin. Eminim farkı keşfetme yolculuğu sizi de Alsancak’ın ara sokaklarına sürükleyecek.
Kaynak: Melih K.
Mütevazılıkla ağaçların altında bir yer karşılıyor sizi, fırının hemen yanında ise maviliğin huzuruyla bezeli bir ev duruyor. Adeta yeşil ve mavi sizi çekiyor. Fırında iki lezzet bulunuyor. İkisi de İzmir’e özel. Gevrek ve kumru. Biraz da kumrudan bahsedelim. O da farklı aslında. İzmir tulum peynirli-domatesli ve sade olarak seçenekleri mevcut bulunmakta. Eğer peynirli ve domatesli olanı tercih ederseniz. Size özel olarak kumrunuz kara fırına giriyor ve çıktığında ise adeta lezzet sizi çağırıyor. Taş fırın lezzetini ve kumrunun mayasının farklı olduğunu keşfetmemeniz imkansız! Fiyatları da oldukça uygun. Demiştim ya fakiri zengini yok hepimizin vazgeçilmezi, belki de uzaklara gittikçe değerini anladığımız lezzetimiz… Ne duruyoruz? Hadi keşfetmeye!
.