13 Eyl 2016
Seçil Şeker

Kelimenin Tam Anlamıyla Koşukolikler!

Kaynak: kosukolik.net
 
Koşmaya nasıl başladınız?


Şebnem Nacar: Sene 2010, ben koşmaya başladım. Koşmaya başlayınca duramıyor insan. İlk başlarda Bebek sahilde koşuyordum ama şu anki hızıma bakınca yürüyormuşum. Tamamen motivasyon, hobi, biraz fit olma amaçlı koşular bunlar. 1,5 - 2 yıl bu şekilde koştum ben. Hatta yarı maraton seviyesine geldim. Haliç'teki yarı maratona katıldım. Ama yarışı sakatlanıp bitirdim. 6 ay ayağımın üzerine basamadım. Sebep, yanlış ayakkabı kullanıyor olmam. Ama bu bir tutku tabii ki, iyileşince koşmaya devam ettim.


Gökmen Aras: Ben de spor amaçlı başlayanlardanım. Çok hırslı biri olduğumdan başladığım işte zirveye ulaşmaya çalışıyorum. Eski mesleğim kuaförlüktü. Öğrenerek tutkuya dönüşünce buna yöneldim ve antrenörlük de yapıyorum şu an.

Peki, sizi bir araya getiren ne oldu? Biriniz İzmir'de biriniz İstanbul'da koşuyor. 

Ş. N. :Bir iş seyahati için Amerika'ya gitmiştim. Devasa bir koşu ayakkabısı satan mağaza vardı. İmkanım olunca orada eğitimlere katıldım, çok yanlış ayakkabılar kullandığımı öğrendim. İzmir'e taşınma isteğim vardı. Hal böyle olunca İzmir'e böyle bir mağaza açmak istedim. Mağazayı açtıktan 1 ay sonra Avrasya maratonunda Gökmen Aras hocamla tanıştık.


G. A. : Şebnemle ortak tanıdığımız vardı. Bana Şebnem'in mağazasından bahsetti. Ben de "İyi olur, artık tanıdıktan alırım ayakkabılarımı." diye düşünmüştüm. Çünkü bir bilgim yok. Gözüme güzel gelen, rengini sevdiğim, üzerinde koşu ayakkabısı yazan ayakkabıyı alıyordum. Sonra Şebnem bana düz taban ve içe basanlar için doğru olan ayakkabıyı verdi. Antrenman yapmaya başladım, inanamıyorum 30 km. koşuyorum ve hiç ağrım yok. Günlük yaşantıma devam edebiliyorum. Benim için mucize oldu.

Şebnem hanım sizin İzmir'e taşınma süreciniz nasıl oldu? Ne zaman taşındınız?

Ş. N. : 2014 Mart'ta işimden ayrıldım. Ekimde mağazayı açabildim. Doğru yeri bulma, marka işbirlikleri derken uzun bir süre ve emek harcadık ama değdi. Şu an Türkiye'deki 2. koşu mağazasıyız. Diğeri İstanbul'da.

Mağazaya gelip herhangi bir marka veya renk ayakkabıyı beğenip alabiliyor muyuz?

Ş. N. : Tabii ki, eğer o ayakkabı size uygunsa. (Gülüyor) Biz burada ayak analizleri yapıyoruz. Kaç km. koşuyorsun? Hangi zeminde koşuyorsun? Ne kadar süredir koşuyorsun? Kasların ne durumda? Her şey titizlikle incelenip öyle ayakkabı seçiliyor. Hatta bu gözler bir ortopedistin reçetesinde koşukolik yazdığını gördü. Hiç tanımadığımız bir doktor aslında. (Gülüyor)


Biraz da Pazartesi koşularınızdan bahsedelim...

Ş. N. : Düzenli olarak her pazartesi koşuyoruz ilk açıldığımızdan beri. Her pazartesi saat 20.30 'da Bostanlı'dan başlıyoruz. İlk düzenlediğimiz zamanlar 2-3 kişi geliyordu bizimle koşmaya. Kışın soğuk olduğu için herkese haber vermemize rağmen  gelen olmuyordu. Ama kulaktan kulağa yayıla yayıla 5, 8, 10 derken şu an 40 kişiyle koşuyoruz.

G. A. : Üç ekip kuruyoruz seviyelere göre. Üç antrenör grupları koşturuyoruz. Geliştikçe bir üst seviyeyle koşuyorsunuz.

Kaynak: medyabug.com
 

Bu mağaza sadece ayakkabı mı satılıyor?

Ş. N. : Hayır, aksine müşterilerimiz 'Ayakkabı alırken sanki antrenman programı da alıyoruz.' diyorlar. Gökmen her şeyi anlatıyor.


G. A. : Ben hiçbir şeyi kendime saklamıyorum. Bildiklerimi, öğrendiklerimi, taktiklerimi anlatıyorum. Hocamdan böyle gördüm, öğrendim ben de böyle devam ediyorum.

Sosyal sorumluluk projelerine de yer veriyorsunuz? Biraz da bunlardan bahseder misiniz?

Ş. N. : Bu sene omurilik felçlileri için Wings for Life organizasyonu yaptık. 5200 kişiyle birlikte koştuk. Çok keyifli bir koşu oldu.

Kaynak: kosukolik.com


Gökmen Bey, sizin için en önemli olan başarınız hangisi?

Koşu uzmanları dünyada 1000 kişiden 1'inin maratonu 3 saatin altında bitirebileceğini söylüyor. Benim bu rekora ulaştığım 20'den fazla maratonum var.

Koşu grubunuzdaki yaş ortalaması nedir? Kaç yaşında kadar koşulabilir?

G. A. : 85 yaşında benden iyi koşanlar var maratonlarda denk geliyoruz. Bizim grubumuzda, genellikle iş sahibi, biraz 30 yaş üstü koşmak isteyen insanlar var. Keyif için, yaşamını, iş hayatını etkilemeden yarışlara dahi katılabilecekleri bir ortamımız var. Bizimle birlikte koşan 47 yaşında bir arkadaşımız da var. Yarı maraton yarışlarına katılıyor hatta.


İnsanlar neden Koşukolik'e gelsin? Neden sizinle koşsunlar?

Ş. N. : Sınırlarını görecekler. "5 km. koşabilir miyim? Acaba başarabilir miyim? " diyen herkesin gelmesini istiyoruz. Koşmayı düşünenler gelmeliler. Bizimle koşanlardan "Hayal ettiğimden daha uzun mesafeleri koşuyorum." cümlesini duymak, bunu başarabiliyor olmak harika.


Koşukolik'in bundan sonraki hedefi nedir?


Ş. N. : Daha çok insanı koşturmak. Kocaman bir aile olabilmek. Çünkü İzmir iklim ve düzlük açısından koşuya çok müsait bir il. Rutin koşularımızı daha kalabalık koşmak istiyoruz.