22 Ara 2018
Gülay Güler

Köyde Sanat Var

 

Belkıs Ersan Yaka ve Aşkın Yaka çifti, yerlisi oldukları Barbaros Köyü’ne sanat getirmek adına Mimas Sanatevi'ni kurmuşlar. Bu sanatevi, “sanat galerilerinin sadece belli bir kesime hitap ettiği, ulaşılmaz, halktan kopuk olduğu” önyargısını kökünden kazımış. Köylü, açıldığı günden itibaren sanatevini benimsemiş ve şu an sanatevinin adeta bir parçası olmuş durumda. Köy halkı; çat kapı gelip sergileri ziyaret ediyor, verilen eğitimlere katılıyor. Peki bunu nasıl başarmışlar ve daha ne gibi başarılara imza atmayı hedefliyorlar? Yanıtlar; Aşkın Yaka, Belkıs Ersan Yaka ve sanat küratörü Serdar Yörük ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda...  

 

 

 

Mimas Sanatevi’nin alametifarikası nedir?   

Aşkın Yaka: Özetle yerel halkı sanatla buluşturmak diyebiliriz. Başta biz kurucuları olarak buralıyız. Genelde alternatif ve farklı projeleri İstanbul’dan gelen kişiler gerçekleştiriyor algısı bulunmakta. Ziyarete gelenler, “Siz buraya nereden geldiniz?” diye soruyorlar. Buralıyız dediğimizde şaşırıyorlar. Benim asıl işim gayrimenkul danışmanlığı. Eşim ise dergicilik yapıyor. Branşlarımız sanatla ilgili olmadığından profesyonel bir destek almak istedik. Dolayısıyla İzmir’in en popüler sanat danışmanı ve küratörlerinden Serdar Yörük’le çalışmaya karar verdik. Serdar; işini en iyi şekilde yapıyor, sanatçılığı kanıtlanmış kişilerin eserlerini seçiyor ve sergiliyor.   

Sanat evimizin ismini Mimas koyduk. MimasKaraburun Mordoğan’daki Bozdağ’ın mitolojik adıdır. İsimde de olduğu gibi her konuda yerel bir strateji izliyoruz. Sloganımız: “Köyde sanat var.” Amacımız: Yerel kültürün kendisini sanatla ifade etmesine olanak sağlamak. Sanat evimizde ticari amaç gütmüyoruz. Mimas Sanatevi'ni bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz.   

 

 

 

Binanın yapısal özelliklerinden bahsedebilir misiniz?    

Aşkın Yaka: Bina daha önce tarım kredi kooperatifi olarak kullanılmış. Bizim için kooperatif binası olması önemli, çünkü eskiden de bu bina köye hizmet ediyormuş.  209 m² kapalı, 40 m² yarı açık ve yaklaşık 400 m² de bahçe alanımız bulunmakta. Sanatevimiz üç kısımdan oluşmakta; kafe, atölye ve galeri.  

 
Kentlerde, girilemez gibi görünen soğuk binalardaki sergilerden ziyade biz burada ayak altında olmak istedik. Dar bir kapımız vardı, onu genişlettik buraya insanlar kolayca girebilsinler diye. Köydeki ninelerimiz, dedelerimiz, çocuklarımız çat kapı gelebiliyorlar.   

 

 

    

 Mimas ne zaman açıldı?   

Aşkın Yaka: Yedi ay önce açıldı ama bu dördüncü sergimiz. Üç buçuk aydır aktifiz. Fiilen başlamadan önce bir proje geliştirdik. Projemizin adı da “Köy Atölyeleri” ki köy enstitülerine atfen bu isimi verdik.   

    

Köy Atölyeleri’nin misyonu nedir?   

Aşkın Yaka: Bölge halkı için “ücretsiz” sanat ve zanaat atölyeleri düzenliyoruz. Yerelde sanatsal ruhu ortaya çıkartmayı, yerel kültürü yansıtacak sanat eserlerinin üretilmesine yardımcı olmayı arzuluyoruz.

 

  

 

Ne tarz atölyeler düzenliyorsunuz?   

Aşkın Yaka: Köylülerimizin sanatla temasını sağlayacak atölyeler düzenliyoruz. İlk sekiz atölyemiz temel resim atölyesiydi. Katılan köylülerimiz, resim alanında ciddi bir şekilde kendilerini geliştirdiler. Bu atölyeleri köyden bir resim öğretmenimiz düzenledi. Köylülerimizin katılacağı ilk atölye olduğu için yabancılık çekmelerini istemedik. Yetmiş beş yaşında teyzemiz de vardı, on beş yaşında kızımız da…    

Sonrasında linol baskı, ahşap baskı, mono print baskı tekniklerini öğrendik. Köylülerimiz, o gün işlenecek konu ile ilgili temel bilgi alıyorlar ve gün sonunda da kendi yaptıkları işleri evlerine götürebiliyorlar.    

    

Köy Atölyeleri’nde ortaya çıkan eserlerin bir sergisi olacak mı?   

Aşkın Yaka: Tabii olacak ama biraz daha eser birikmesi gerekiyor. Biz onlardan sanat eserleri beklemiyoruz. Belki içlerinden bir tanesi, belki on sene sonra, yerel kültürünü sanatla ifade edebilecek ama biz en azından ilk adımı atmış olduyoruz. Çocukları da etkilediğimizi düşünüyoruz. Annesi geliyor, eğitime katılıyor, çocuk da etkileniyor, o da annesiyle geliyor.   

   

MİMAS KÖYLÜNÜN KUCAKLADIĞI BİR SANATEVİ  

  

Köylülerin Mimas’a karşı tepkisi ne yönde?   

Aşkın Yaka: Bu iş samimi bir iş. Zemini olan bir iş. Sanat evimizin kuruluşu sırasında kendiliğinden yardıma koşan köylülerimiz oldu. Burası köyün kucakladığı bir sanat merkezi haline geldi. Bu ilginç ve harika bir şey. Tabii istediğimiz de buydu. Şu an buraya Barbaros'tan ve diğer civar köylerden dostlarımız geliyor, burada çaylarını kahvelerini içiyorlar, galeriyi geziyorlar, düzenlenen eğitimlere katılıyorlar. Köylülerimiz burada kendini yabancı hissetmiyorlar.

 

   

 

İzmir’den katılım ne oranda?   

Aşkın Yaka: İzmir’den değil, İstanbul’dan bile gelenler oluyor hatta Almaya’dan bizi Instagram’dan gören bir sanatsever, İzmir’de yaşayan yakınlarını arayıp bizi tavsiye etmiş, onlar da geldiler, kendilerini misafir ettik. Yerellik dediğimiz için özellikle İzmir ve çevresindeki sanatçıların buraya gelmelerini çok arzu ediyoruz.    

 

İzmirli birçok sanatçı da eserlerini sergileyebilecekleri galerilerin azlığından yakınmakta. Burası onlar için çok önemli bir nokta olacak sanırım. Herkese kapınız açık mı? Seçkileri nasıl belirliyorsunuz?   

Aşkın Yaka: İlk sergilerin karma sergiler olması gerektiğini düşündük. Farklı disiplinlerden eserler olsun, gelenler farklı disiplinlerle karşılaşsın istedik. Burası herkese açık. Bu karma sergileri, sanat danışmanımız ve küratörümüz Serdar Yörük düzenlemekte. Seçkileri o belirliyor. Yerel sanatçılarımıza daha fazla destek vermek istiyoruz.   

 

    

 

Eser satışı yapıyor musunuz?   

Aşkın Yaka: Günümüzde insanlar sanat eseri almıyorlar, alamıyorlar. O yüzden galerilerin satış konusunda sıkıntıları oluyor ama biz burada satış yapabiliyoruz. Biz bunu şuna bağlıyoruz: Şehir içinde bir galeriye gitmek için ciddi bir trafik ve park sorunu ile karşılaşılıyor. Burada öyle bir sorun yok. Otobandan çok hızlı bir şekilde ulaşılabiliyor, otopark sorunumuz da yok. Şehirde pasif bir ses vardır, zamanla onu kanıksarız ama aslında rahatsız oluruz. Burada ses yok zaman ise bol. Havamız temiz. Eserle daha fazla zaman geçirildiği için daha fazla bağ kurulabiliyor ve ona sahip olmak isteyenler satın alıyor. Kafemiz de aynı zamanda mini bir sergi alanı. Burada ulaşılabilir sanat eserlerine yer veriyoruz. Yani sanatsal değeri olan, küçük ölçekli eserler bunlar. 

 

Fiyat aralığınızı öğrenebilir miyiz?  

Fiyatlar 500 TL ve üzeri diyebiliriz.    

........  

   

 

Serginin sanat danışmanı Serdar Yörük de aramıza katılıyor.   

Sizin Mimas Sanatevi’ndeki hedefleriniz neler?   

Serdar Yörük: "Biz burada yöreselliği ön plana çıkaracağız ve uluslararası işler yapacağız" diye işe başladık. Bu bölgeyi yarımada olarak görüyoruz. Kültür turizminin yaşandığı, festivallerin olduğu, açık etkinliklerin düzenlendiği bir bölge hayal ediyoruz. Şu ana kadar dört karma sergimiz oldu, kişisel sergilerimiz de olacak. Ama yerel ve İzmirli sanatçılara odaklıyız. Burada sürekli evrilmeyi hedefliyoruz. İzmir’de sergi alanlarının açılmasını bırakın bu alanlar kapanmakta. Burayı, Aşkın Bey sadece kendi imkanlarıyla yönetiyor. Buraya destek olmamız, bu alanı iyi kullanmamız lazım. Buraya sanatçıların eserlerinin değil kendilerinin de gelmesini istiyoruz.  Ayrıca sanat-sanatçı ve halk arasında interaktif bir ilişki kurdurabilmek adına her pazar bir sanatçımızı ağırlıyoruz.  

 

Yılbaşı serginizin teması nedir acaba?  

Serdar Yörük: Yılbaşı sergimiz sadece 50’ye 50 işlerden oluşuyor. Bu sergi için bir "proje sergi" diyebiliriz. Ege görsel ve Plastik Sanatlar Derneği'mizin öncülüğünde gerçekleştirilen bu projede, usta sanatçılarımız fedakarlık göstererek eserlerinin oldukça uygun fiyatlarla satılmasına olanak sağlıyorlar. Bizler bu projede cüzi rakamlarla sanat eseri sahibi olunabileceğini göstermek istiyoruz. Amacımız eser alma bilincini kazandırmak.

 

  

 

Sözü Aşkın Bey devraldı.   

Dışarıdan bakan birisi bizim burada gördüğümüz potansiyeli göremeyebiliyor. “Burada sanat evi olur mu?”, “Burası kentten çok uzak” diyenler olduğu gibi birkaç eski galerici arkadaşımız da burayı çok doğru bir yer olarak görüyor ve beğenerek takip ediyor. Biz şu an rüştümüzü ispatlama ve tanıtım sürecindeyiz. Daha başarılı işler yapabilmek için bir şeyler biriktirmiş olmak gerekiyor. Şu kısa süre içinde de birçok sergi ve etkinliği başarı ile gerçekleştirdik. Buraya gelen hiç kimsede memnuniyetsizlik görmedik. Gelen ziyaretçilerimizin hepsi de tekrar geleceklerini söylüyorlar ve gerçekten de geliyorlar. Dolayısıyla Serdar Yörük’ün de büyük katkısıyla burada bir başarı yakalandığını görebiliyoruz.   

   

Serdar Yörük: Maalesef sanat eseri satın alma kültürümüz yok. Aynı fiyata poster alıyorlar ama o fiyata orijinal eser alabileceklerinin bilincinde değiller. İnsanlarımıza sanat eserinin değerini ve farkını anlatabilmemiz gerekiyor. 

 

Belkıs Ersan Yaka: Ülkemizde sanat eseri alma alışkanlığı olmadığı için, bir sanat evi ticari işletme olarak görülemez. Biz de sanat evimizi bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Burada maddi değil, manevi bir kaygı var. Çevremize, yaşadığımız yere değer katmak istiyoruz. Ancak elbette projemizin sürdürülebilir olması lazım. Bu nedenle sanatsever dostlarımızın desteği bizleri çok mutlu ediyor. 

Web

Facebook

Instagram