14 Mar 2020
Gülay Güler

Manej Urla'da Herkes Hayalinin Kahramanı

Manej Urla, bir babanın kızının hayalini gerçekleştirme hikayesi. Aylin at ister, baba Yaşar Bey atı alır, at için yer yoktur, arsa bakılır, kuzu, inek, keçi derken çiftlikleşen Manej Urla, bugün agro turizmin en önemli temsilcilerinden biri haline gelir. Gerçek çiftlik hayatını yaşayabileceğiniz, tarladan mutfağa organik lezzetler tadabileceğiniz, at binebileceğiniz, doğal hayatla bütünleşebileceğiniz, gerçek sessizlikle yüzleşebileceğiniz, en önemlisi de kendi hayalinizin kahramanı olabileceğiniz bir yer Manej Urla. Doğaya hiçbir atık madde bırakmayacak şekilde tasarlanan Manej'in odalarda bulunan tüm tekstil ürünlerini de Avukma Kadın Kooperatifi yapmış. Bu güzel hikayeye ortak olan Manej'in yöneticisi Suna Uçar ve Manej Masa'nın şefi Sedat Arslan ile Manej Urla'nın büyülü atmosferini konuştuk. 

Öncelikle sizin hikayenizi sonra Manej Urla'nın hikayesini dinleyebilir miyiz?

Suna Uçar: Merhaba ben Suna Uçar, şarap eğitmeniydim. İstanbul’da birçok A plus restoranın personel eğitimlerini, ayrıca kişiye özel şarap eğitimleri veriyordum. Şarap sektörü agresif bir sektördür. Zamanla daha çok erkeklerin hakim olduğu, satış stratejilerinin daha sertleştiği bir sektör haline geldi. Bu benim kişisel yapıma hiç uygun değildi. İstanbul’un kalabalığı, bir yerden bir yere gitme çilesi de eklenince "Ben burada ne yapıyorum" dedim ve Ayvalık’a taşınma kararı aldım. VIP turizm yapmayı planlarken bir arkadaşım "Urla’ya taşınmak ister misin?" diye sordu. Neden olmasın dedim. Urla’yı takip ediyordum. Urla gastronomi, kültür, turizm gibi birçok alanın bir arada olduğu bir yer. Buraya geldiğimde gözlerime inanamadım, hayallerimdeki yeri yapmışlardı. Manej'in sahibi Yaşar Güvenen bana kafasındaki Manej'i anlattı ve birlikte çalışmaya başladık. Bir gün eski notlarıma bakıyorum, yapmak istediğim şeyleri yazmışım. O notu Yaşar Bey’e de gönderdim. Yazdığım hayallerin hepsi burada gerçekleşmiş. Notlarda küçük bir çiftlikte yaşamak, sevdiğim insanlarla alanımı paylaşmak gibi maddeler yer alıyordu.

Gelelim Manej'in hikayesine. Manej aslında Yaşar Bey'in kızı Aylin Hanım'ın hayali üzerine kurulmuş. Yaşar Bey önce Aylin Hanım’a at alıyor. Atı nereye koyacaklarını bilemiyorlar. Yaşar Bey "o zaman bir yer bakalım" diyor. Önce at, sonra inek, keçi, tavuk, köpek derken Manej kendi kendini döndüren, yakın çevresine doğal ve sağlıklı ürünler üreten bir yapıya dönüşüyor. 2016 yılından sonra Manej'de ziyaretçilerin talepleri sonucunda kahvaltı hizmeti verilmeye başlanıyor. Bir gelişme diğerini tetikliyor, bugün gördüğünüz Manej Urla, kendi doğal akışıyla hayat buluyor. Şu an Manej Urla, doğa dostu 11 adet oda ve 1 adet suitten oluşan Manej Oda, tarladan masaya konseptiyle hizmet veren Manej Masa Restoran, gastronomi alanında workshop'lar düzenleyen Manej Atölye, doğanın içinde etkinlik ve organizasyonlara ortam sunan Manej Etkinlik birimiyle farklı beklentilere yanıt verebilen bir kompleks.

Buranın konseptinden bahsedebilir misiniz? Buraya gelenleri nasıl bir deneyim bekliyor?

Suna Uçar: Buranın yaşayan bir organizma olmasını istedik. Buradaki her şey doğa ile özdeş. Manej'i doğaya hiçbir atık bırakmayacak şekilde tasarladık. Odaları kerpiç sıvadan yaptık. İnşaat sektöründe kerpiç unutulmuş bir malzeme ama en sağlıklısı da kerpiçtir. Toprağa ne kadar dokunursanız o kadar negatif enerjiniz gider. Odalardaki yatak örtülerinden tutun yatağa kadar hepsi pamuklu ürünler. Tek kullanımlık ürünler kullanmıyoruz, isteyene de hayır yok demiyoruz çünkü kimseyi kırmak istemiyoruz. Odalarda kullandığımız tüm tekstil ürünlerini Avukma Kadın Kooperatifi yaptı. Hem sosyal sorumluk projesi olsun istedik hem yöre kadınlarının hayatına dokunalım istedik. Odalarda eski köy evi dokusunu modern bir şekilde sunuyoruz. Buraya gelenler sessizlikle baş başa kalabiliyorlar. Odalarda misafirlerimizi rahatsız edebilecek en ufak bir ses yok. Genelde odalarda mini bar sesi, klima sesi gibi metalik sesler olur ama bizim odalarımızda yok. Odalarımız karanlık çünkü biz odalarımızı yaşam alanı olarak değil deliksiz bir uyku alınsın, insanlar kendilerini dışarıya atsın amacıyla tasarladık. 

 

Dışarıda elli dönümlük bir arazi var, misafirlerimiz burada istedikleri her şeyi yapabilirler. İsterlerse kahvaltılarını piknik gibi doğada yapabilirler, isterlerse restoranda yapabilirler. Biz kimseyi kısıtlamıyoruz. Burada misafirlerimizi kaliteli yemekler bekliyor. Yemeklerimizi kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz sebzelerle hazırlıyoruz. Tarladan masaya konseptimiz var. Manej'de kendi zeytinyağımızı üretiyoruz. Şarap bağımız var. Burada iyi ekmek, iyi peynir var. 

  

Manej Urla'ya üç yaş üstü çocukları alabiliyoruz. Çocuklar için burası tam bir cennet. Ahıra gidiyoruz, atları besliyoruz, atları kaşağılıyoruz, sevdiriyoruz. Burada kediler, köpekler, inekler, keçiler var. Binicilik için gelenler burada konaklayabiliyorlar. Misafirlerimizi rezervasyonla alıyoruz. Bunu hem kendimizi korumak hem daha iyi hizmet verebilmek adına yapıyoruz.   

 

Manej Urla Kuşçular’da. Kuşçular Urla'nın çok önemli bir köyü. Bütün şarapçılar bu köyde. Urla’daki gastronomi rotasının başlangıç noktası burası diyebilirim.  Burada özel bağ turları düzenliyoruz, bisiklet turu isteyenlerle tur düzenleyenleri bir araya getiriyoruz. Manej'de her misafir hayal ettiği deneyimi yaşayabiliyor.

Manej Masa hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Sedat Arslan: 36 yıllık mutfak deneyimim var. 1984 yılında İzmir’de ahçılık işine başladım, 90’lı yıllarda güneyde otellerde şeflik yaptım. 1998’de İzmir’e döndüm. Çeşme taraflarında kendi işletmelerimiz oldu. Manej Yaşar Bey'in hayalinin gerçekleştiği bir çiftlik, biz onun hayalini devam ettiriyoruz. Manej Masa ismi ve konsepti buraya gelmeden önce vardı. Yaşar Bey, Manej Masa'nın işletmesini dört ay önce bana devretti. Her biri kendi alanında profesyonel bir ekiple çalışıyorum.  

 

Biz burada Suna Hanım'ın da bahsettiği gibi tarladan mutfağa konseptini uyguluyoruz. Kendimize has bir menümüz var. Mesela mantı normalde kıymalı olur ama biz burada mantının mantarlısını, karideslisini, balkabaklı lorlusunu yapıyoruz. Çok değişik versiyonlarda tabaklar sunuyoruz. Menümüz et ve balık ağırlıklı. Türk mutfağını modernize ediyoruz. Kesinlikle fine dining mutfak değil gastro dining bir mutfağız. Biz burada şık ama doyurucu tabaklar yapıyoruz.

 

Her zaman üstüne bir şeyler koyarak, geliştirerek, buradaki doğal malzemeleri kullanarak menülerimizi hazırlıyoruz. İki farklı menümüz var. Haftalık olarak değiştirdiğimiz bir menümüz, bir de üç haftada bir değiştirdiğimiz menümüz var. Tarlanın, pazarın bize sunduklarına göre menümüz değişkenlik gösteriyor.  

Menüde öne çıkan lezzetler neler? 

 

Sedat Arslan: Buraya gelen misafirlerimizin hepsinin kendine özel bir favorisi var. Benim favorimi sorarsanız cevabım: Yaptığım bütün yemekleri de severek yapıyorum. Hepsini de çok beğeniyorum ama en çok deniz mahsülleri üzerinde oynamayı seviyorum. Et üzerinde de altyapı çalışmalarımız var; kendi salamlarımızı, sucuklarımızı, etlemizi kendimiz yapacağız. Tam bağımsız bir mutfak hedefliyoruz.

Burada gerçekleşen etkinliklerden ve atölyelerden bahsedebilir misiniz? 

Suna Uçar: Manej'de birçok etkinlik yapıyoruz. Düğün etkinliği de yapıyoruz ama yılda en fazla dört düğün yapıyoruz. Burada şarap, viski eğitimleri veriyoruz, şefimizin önderliğinde yemek atölyeleri düzenliyoruz. Gelen taleplere göre de atölye düzenleyebiliyoruz. Yemek atölyelerine tarladan sebzelerimizi toplayarak başlıyoruz. Sonra birlikte yemeğimizi yapıyoruz, hep beraber sofra kuruyoruz, yaptığımız yemeklere göre şarap eşleşmelerini yapıp birlikte yemeklerimizi afiyetle yiyiyoruz. Genelde bu atölyeleri kurumsal şirket çalışanlarıyla gerçekleştiriyoruz. İş yerinde sorun yaşayanlar buradan barışarak ayrılıyorlar. Manej kendine ait küçük bir bölge, insanların buradan kaçma şansları yok. Burada sosyalleşmeleri gerekiyor. Yürüyüş yaparak, binicilik yaparak birbirleriyle daha iyi iletişim kurabiliyorlar. 

Binicilik dersleri hakkında kısa bilgi alabilir miyiz?

Suna Uçar: Binicilik derslerini de ön rezervasyonla alıyoruz. Aylin Hanım ilk on beş dakika atla tanışma seansı yaptırıyor. Sonra devam etmek isterlerse paket programlarımız var. 1.200 metre kare manej alanımız var. Eğitimler burada veriliyor. Belli bir seviyenin üzerine geldikten sonra kişi araziye çıkabiliyor.  

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Suna Uçar: Bugüne kadar ağırladığımız tüm misafirlerimiz tekrar geldi, gelenler arkadaşlarını yönlendirdi. Hiç olumsuz geri dönüş almadık. İnsanların beklentileri ilk başta farklılık gösterebiliyor. "Burada televizyon, klima yok mu?" gibi sorular gelebiliyor ama bu deneyimi yaşadıktan sonra doğru olduğunu anlayıp teşekkür edip ayrılıyorlar. Herkesi doğayla iç içe bu atmosferi paylaşmak için Manej Urla'ya davet ediyoruz.