Mozart Akademi Annie Müzikalini İzmir'de Sahneleyecek

Fatma Cinpir: İkimiz de konservatuar opera mezunuyuz, aynı zamanda sınıf arkadaşıydık. Yaklaşık on sene operada görev yaptık, eşzamanlı olarak da Devlet Opera Balesi Vakfı’nda hem yöneticilik hem  eğitmenlik yaptık uzun yıllar boyunca. Bu süre zarfında birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alarak dezavantajlı grupta yer alan çocukların müzik, sanat eğitimleri almaları adına projeler geliştirdik.  Ardından vakıftaki görevimizden ayrılarak kendi okulumuzu açtık, dokuz yıldır da kendi okulumuzla devam ediyoruz.

İlhan Cinpir: Vakıfta çalışırken aslında kafamızdaki pek çok projeyi hayata geçirememiştik. Bundan sıkılıp kendi okulumuzu açtık, açtığımız sene Uluslararası Piyano Yarışması ve Festivali başlattık. Şu an bu yarışma yedi yaşında. Kendi okulumuzda Korolar Festivali başlattık, bu sene altıncısını düzenleceyeceğiz. Carmina Burana’yı iki yüz çocukla ve elli beş kişilik orkestrayla yaptık. Ayrıca Harry Potter Operası gerçekleştirdik. Tarık Günersel librettosunu yazdı, Ali Hoca besteledi. Bunun geliri de çocuk vakıflarına bağışlandı.

İlhan Cinpir: Sesime Kulak Verin diye bir projemiz vardı. İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan hibe almıştı. Bu proje ile dezavantajlı grupta yer alan yüz çocuğu müzik okulları sınavlarına hazırladık. Sadece sanat eğitimi değil de bu alanda yetenekli olanların meslek sahinbi olabilmeleri için eğitim verdik. %80’i sınavları kazandı. Şimdi hepsi mezun ve bir yerde çalışıyor. O dönemde çocukların gözlerinde gördüğümüz mutluluk bunca yıllık eğitim hayatında bizi en grurlandıran şeylerden biriydi. Hala bizi arayıp ziyaretimize geliyorlar. Onların hayatları değişti ama bizimki de değişti. Pek çok konuda görüşümüz, hayata bakışımız etkilendi. Onlara operaya, konserlere götürdük. Ağrı’dan kış mevsiminde ayağında terliğiyle gelmiş bir çocuk konserden çıktığında ağlamıştı.

Fatma Cinpir: Herkese hitap eden bir müzikal. Annie yetimhanede yaşayan, anne babasını arayan bir çocuk. Anne babasının ona bıraktığı bir mektup var, ona sarılıyor. Bir gün yetimhaneden kaçıyor ancak başarılı olamayıp tekrar dönüyor. Yetimhaneye o gün milyarder bir iş adamının sekreteri geliyor ve yetimhanede kendileriyle bir hafta boyunca Noel’i geçirecek bir çocuk aradığını söylüyor. Annie seçiliyor. Yetimhanenin zalim müdiresi Hannigan bu durumdan hoşnut kalmıyor. Ancak milyarder iş adamı Annie’yi evlatlık edinmek istiyor ve Annie’nin hayatı değişmeye başlıyor.

İlhan Cinpir: Yetimhanede yaşayan çocukların hayatlarını anlatıyor bu oyun. Yetimhanedeki çocukların imkan verilirse neler yapabileceğini de gösteriyor.

İlhan Cinpir: Yaptığımız her projede öncelikle müzikalin içeriğine dikkat ediyoruz. Çocuk gelişimine, beğenisine, onların sanatsal estetik gelişimine uygun olmasına dikkat ediyoruz. Biz bu müzikalleri çocukların gelişmesi için yapıyoruz. Canlı orkestra kullanıyoruz, çocukları sanatçılarla buluşturuyoruz. Bir yıl boyunca çocuklara dans, sahne, ses, çoksesli müzik eğitimi veriyoruz.

Annie müzikalinde de aynı şekilde canlı orkestra var, opera ve tiyatro sanatçıları görev alıyor. Çocuk ağırlıklı bir müzikal zaten. Bunu izleyen bir çouk orkestra şefi görüyor, kendi yaşıtlarının neler yapabileceğini görmüş oluyor.

Fatma Cinpir: Çocukların sevmesini sağlarsanız onlarla çalışmak çok kolay oluyor.

İlhan Cinpir: Büyükler bu işi profesyonel olarak yapıyorlar. Çocuklar ise amatör olarak oynarlar ve bu işi çok severek yaparlar. Bizim ortamımızda bu işi yapan yetişkinler çocuk gibi geliyorlar. Çocukları seven, onlarla çalışmaktan keyif alan insanları seçiyoruz.

İlhan Cinpir: Müzikalde oynamak isteyen çocuklar ve gençler için sürekli sosyal medyada duyuru yapıyoruz. Yeteneğinden çok bu işe olan sevgisine bakıyoruz çünkü biz onlara zaten eğitim veriyoruz. Seçmelere korkmadan herkes katılabilir.

Çocuklara ses eğitimlerini opera sanatçıları,  sahne eğitimlerini Devlet Tiyatrosu’nda çalışmış kişiler, dans eğitimlerini Devlet Opera Balesi’nin dansçıları veriyor. Bu eğimlerden daha çok çocukların profesyonel sanatçılarla aynı sahnede olmasına önem ve değer veriyoruz. Örneğin Brodway Müzikali denince akla gelen ilk isimlerinden, yetmiş yaşında bir sanatçı bizimle çalışıyor, çocuklar bu sanatçıyla sahneye çıkıyor.