Pırıl pırıl iki genç girişimci kadın Aslı ve Damla. Küllerinden doğdular ve Phoenix Design Studio'yu kurdular. Biz daha iyisini yaparız diyerek ilk etkinlikleri Tasarım Kamp'ıyla sektöre "Merhaba" diyorlar. Çok heyecanlılar ve bu heyecanlarını benimle paylaştıkları için çok mutlu oldum. Tasarımla ilgilenenlerin başvuru yapmaya başladığı kampta sınırlı sayıda yer kaldı! 28 Aralık'a kadar devam eden bir başvuru süreleri var; ama siz yine de elinizi çabuk tutsanız iyi olur. Etkinlikte yapılacaklara göz attıktan sonra siz de heyecanlanacaksınız eminim. Bakalım bu genç girişimci kadınlar tasarım severlere nasıl bir kamp hazırlamışlar?
Kaynak: Phoenix Design Studio
Sizin gibi genç girişimcileri ve hayallerinin peşinden koşan kadınları tanımayı çok isteriz. Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız?
Aslı Geylan: Grafik Tasarım Bölümü mezunuyum. Son üç yıl moda tasarım ve styling'e yöneldim. Tamamen eğlence amaçlı styling çekimleri düzenleyip sosyal medya hesaplarımda paylaşıyordum. İlk ateşi hep arkadaşlar yakar ya, bende de öyle oldu. Arkadaşım benim kendi yaptığım çekimlerin dergilerdeki çekimlerle benzer öğeler taşıdığını gösterdi. Bir farkındalık oluştu ve bunları sunabileceğim dünyaya girmeye karar verdim. Sıfırdan başlayarak, stajlar yaparak eğittim kendimi. Artık ne istediğimi bildiğim için daha emin adımlar atıyorum. Sanatsal işler üretip biriktiriyorum. Sergi yapmayı düşünüyorum ileride.
Kaynak: Aslı Geylan
Damla Kabadayı: Yaşar Üniversitesi'nde Mimarlık okuyorum. Gıda mühendisliğini bırakıp geçtim mimarlığa. Geçtikten sonra fark ettim ki bu bölüm benim için yaratılmış. Kendimi hiç hırslı diye tanımlayan biri olmadım; ama ben kendimi bulamadığım için hırslı değilmişim. Şu an fark ediyorum ki söz konusu mimarlık ve tasarım olunca o heyecanım asla dinmiyor ve hep daha fazlasını yapmak istiyorum.
Kaynak: Damla Kabadayı
Peki bu fikir nasıl çıktı ortaya. İlk ateşi fitilleyen arkadaş hanginiz oldunuz?
Damla: Bir mimarlık öğrencisinin bu tarz etkinliklere, atölyelere katılması gerektiğini düşünüyorum. Ben de birçok kampa, atölyeye katıldım. Sevemediğim, geri döndüğüm kamplar oldu. Gittiğim yerlerde "Ben daha iyisini yapabilirim." dedim, ama henüz birinci sınıfım ve bunu yapabilecek düzeyde değilim diye erteliyordum ki Aslı'yla konuşurken o cesaret geldi. İkimizin de çok düştüğü bir dönemde bu fikirle ayağa kalktık.
Hadi yapalım dedikten sonraki süreci merak ettim. Nasıl şekillendi Tasarım Kampı?
Bir ekip kurduk, sponsorlar bulduk. Tek seferlik bir şey olmayacak. Altı ayda bir düzenlenecek. Bursa'da bir dönerci sponsorumuz var mesela. (Gülüyor.) Malzemelerimizi topladık. Uyku tulumlarını, malzemeleri biz karşılıyoruz. Gelenler sadece bilgisayarlarını getirse yetecek. Sonrasında atölyelerimizi netleştirip, mekanı belirleyip, bize destek olacak olan kişileri bulduk. Şu an başvuruları almaya başladık. 28 Aralık'a kadar da devam edecek.
Nerede olacak Tasarım Kampı?
Seferihisar'da, Akarca'da kıl çadırdan bir kafe var. Temamıza da uygun. Orada kalacağız. Tasarım Kampı'na yakışan bir kamp olacak. Doğanın içinde tasarımla iç içe bir kamp. Perşembeden gelmelerini istiyoruz. Kamp 19 Ocak Cuma başlıyor. Öncesinde gelme imkanları olursa harika olur hem bir kaynaşma ortamı hem de dinlenmek için, doğayı koklamak için süreleri olur.
Kaynak: Aslı Geylan
Phoenix'in geleceği nasıl olacak?
Aslı: Neden Yahşibey olmayalım diye başladı Phoenix. Ben ona katılma fırsatı bulmuştum ve kendim gözlemleyebildim. Bu tarz tasarım kampları, güzel yapıldığında çok etkili oluyor. Biz de neden büyümeyelim ki? Bu kampa gelemeyenler ikincisine gelirler. Bu işin peşini bırakmaya hiç niyetimiz yok.
Neden Phoenix?
Küllerimizden doğduk çünkü... (Gülüyorlar.) İsim hakkını alamadık. Belki değişmesi gerekebilir ama Anka Kuşu her açıdan bizim için çok anlamlı.
