30 Tem 2019
Atlas Akmaner

Urla'nın Gezilecek Tarihi Yerleri

İzmir ilinin batısında bulunan Urla Yarımadası, antik dönemlerden günümüze kadar önemini korumuştur. Kent devletlerinden sonra Pers-İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları tarafından yönetilmiştir. Bölgede mutlaka hakkında bilgi edinilmesi ve deneyimlenmesi gereken pek çok tarihi yapı bulunmaktadır.

 Klazomenai Antik Kenti

Limantepe Höyük’te gerçekleştirilen kazılar, bölgede İon’lardan önce de yerleşim olduğunu göstermektedir. Arkeolojik verilere göre söz konusu dönemde yerleşim, M.Ö. 4 bin yıllarında başlamış ve 2 bin yıllarında terk edilmiştir. Prehistorik höyük, Limantepe mevkiinde yer almakta olup, Kalabak - Çeşme yolu tarafından kesilir. Höyük, M.Ö 3 bin yılda at nalı şeklinde kuleleri olan bir surla çevrilmiş küçük bir liman kentine ev sahipliği yapmıştır. Kent, 1200 - 1700  yıllarında Yunanistan ve Doğu Ege ile denizaşırı ticari ilişkiler kurmuştur. M.Ö. 13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde tüm Ege ve Doğu Akdeniz’in de etkilendiği pek çok olay meydana gelmiş, dengeler değişmiştir. On iki İon kenti arasında bulunan Klazomenai kentinin kalıntıları ise Karantina Adası üzerine, Limantepe’den batıdaki Ayyıldız ve Cankurtaran tepeleri eteklerine kadar dağılmıştır. Bugün, doğu ve batıdaki körfezlerin dolmasıyla yarımada olma özelliğini kaybetmiştir. Hellenistik ve Roma Dönemi kentlerinin de üzerinde yer aldığı ada, 18. ve 19. yüzyıllar boyunca İzmir’e gelen gemilerin karantina amacıyla bekletildiği yer olarak, Karantina Adası olarak da bilinmektedir. Zamanında, Yolluca Ada ve H. Ioannis şeklide de isimlendirilmiş olan adada günümüzde, Urla Devlet Hastanesi ve Sağlık Bakanlığı’na ait yapılar bulunmaktadır.

Urla Zeytinyağı İşliği: 2005 yılında ziyarete açılan Urla Zeytinyağı İşliği önemli bir tarihi mekandır. Urla İskelesi’ndeki su ürünleri fakültesi binasının arka sokağında bulunur.  Zeytin üretiminin yoğun olduğu bu işlik, Klazomenai kentinin yerleşim alanı içerisinde yer alır ve Anadolu’daki ilk zeytinyağı üretim tesisidir.

Urla Sualtı Müzesi: Limantepe Bölgesi'nde yapılan kazılarda elde edilen bulguların sergilendiği Urla Su Altı Müzesi, Türkiye’nin ilk su altı müzesi olma özelliğini taşır. Müzede kütüphane, konferans salonu ve laboratuvar da bulunmaktadır. Proje, Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hayata geçirilmiştir.

Urla İskele: 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği ekibinin yürüttüğü proje ile binlerce yıl önceleri insanlar tarafından üretilmiş ve kullanılmış teknelerin rekonstrüksiyonu yapılmaktadır. İstanbul Üniversitesi, Ön Asya Arkeolojisi mezunu arkeolog Osman Erkut’un danışmanlığında yürütülen çalışmalar, deneysel arkeoloji alanında büyük önem taşımaktadır.

Gülbahçe Ilıcası: Tatar Deresi’nin ulaştığı bölgede, Gülbahçe köyünün güneyinde bulunan hamam, halk arasında “Roma Hamamı” olarak adlandırılsa da denizin içine doğru yapılmış olan ılıcanın ne zaman oluşturulduğu bilinmiyor. Ilıcanın etrafında ise 5.000 yıllık bir höyük ve Helenistik Döneme ait olduğu düşünülen kalıntılar bulunur. Egzama, sedef ve zona gibi hastalığı olan kişiler tarafından ziyaret edilen bu ılıcaya yılın tüm aylarında girebilmek mümkün. Taştan yapılmış mekanın etrafında herhangi bir tesis bulunmamaktadır.

Malgaca İçmeleri: Eski Çeşme karayolunun Karaburun kavşağında bulunan Malgaca İçmeleri, Urla’ya yaklaşık 10 kilometre, İzmir merkeze ise 42 kilometre uzaklıktadır. Sıcaklığı 22 derece kadar olan suyun tuz miktarı yüksektir. İçme suyunun bağırsak, karaciğer, safra yolları ve mideye iyi geldiği, şifalanma süresinin 3 gün olduğu söylenir. Sahil kısmında su altında kalmış tarihi yapıların kalıntıları bulunur.

Karantina Adası: Sarıhumma, veba gibi hastalıkların söz konusu olduğu 1800’lü yıllarda, Osmanlı Devleti önlem almak amacıyla ülkenin birçok yerinde tahaffuzhane kurdurmuştur. Klazomen tahaffuzhanesi ise 1865 yılında Fransa’ya yaptırılıyor. 1950 yılına kadar işlevselliği süren tahaffuzhane, ticaret ve yolcu gemileri tarafından kuzey hac yolu için uygun görülmüştür. Bulaşıcı hastalıklardan korunabilmek amacıyla adada Karantina Hastanesi yaptırılmış, sırasıyla Deniz ve Güneş Tedavi Enstitüsü, Kemik ve Mafsal Hastalıklar Enstitüsü, 1986 yılında ise Urla Devlet Hastanesi olarak varlığını sürdürmüştür. Hırvatistan’ın güneyinde bulunan Dubrovnik’teki Zupa Dubrovacka, Amerika’daki New York şehrinin Hudson Nehri ağzında bulunan Ellis Adası ile Urla Karantina Adası, dünya üzerinden silinmemiş 3 tescilli karantina adasıdır. Klazomenai Antik Kenti yanındaki Karantina Adası’na ulaşım, M.Ö. 6. yüzyıla tekabül eden İskender Dönemi mermer bloklu yol, 1950 yılında inşa edilmiş günümüzde kullanılan ve onun kuzeyine düşen Fransızların yaptırmış oldukları köprülü yol olmak üzere üç ayrı dönemde inşa edilen yollarla sağlanmıştır.

Özbek Hamamı: Söylencesel bilgiler Urla’nın 16 köyünden biri olan Özbek köyü tarihinin 1.000 yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Urla’ya 9 kilometre uzaklıktadır. Köy meydanı yakınında bulunan hamam, yerleşim alanının en eski yapılarındandır. Artık kullanılmayan hamamın girişinde soğukluk bölümü, arkada iki yıkanma bölümü ile ikişer kurna ve yıkılmış bir halvet odası bulunur.