Bir Erdem Olarak Adalet

Perşembe, 17 Ekim 2019 19:00
Alsancak Mahallesi, 1469. Sk. No:6, 35220 Konak/İzmir, Türkiye

Adalet ciddi bir meseledir öyle ki hukukçulara, politikacılara, ilahiyatçılara, edebiyatçılara, tarihçilere, sade yurttaşlara, bilimcilere ve felsefecilere bırakılamayacak kadar ciddidir! Bu yüzden konuşa konuşa, yaza düşüne bitiremeyiz onu ve hakk arayışımızı. Hata yok “hakk” arayışı bitmez! Hakk yani hakikat arayışı ile adalet arayışının örtüşmesi elbette tesadüf değildir. İbranice “tsedakah” veya “tzedakah” veya “Ṣ'daqah”, hem adalet hem sadakat hem merhamet hem de hakikat anlamına gelir. Yapılması gereken doğru şeyi yapmak, yapa-bilmek ya da bilip-yapmak hiç de kolay değildir hatta bazen düpedüz imkansızdır. Neden? Adı, basılmadan evvel, “Bir Erdem olarak Adalet” olan doktora tezim sayesinde daha da net görmeye başladığım bu gayya kuyusunda gayb olmadan nasıl direniriz? Ozanın dediği gibi adalet bu dünyalı değil midir? İyileri öldüren ve kötülerin olan dünyaya “adaletin bu mu dünya?” diye haykırmak ne ifade eder? Adalet niçin Tanrıçası, terazisi, kılıcı, kitabı, göz bağı var diye tasvir edilmiştir? Neden ayna ve yılan ile tasvir edilen Prudentia’nın yanındadır hep? Harvardlı ünlü politika filozofu Michael J. Sandel’in dilimize de çevrilmiş olan Adalet adlı çalışmasında dediği gibi ben de dersimde düşünce tarihi içerisinde kimin kimden etkilendiğini göstermek değil, katılımcıları adalet üzerine kendi görüşlerinin ne olduğunu ve niçin öyle düşündüklerini çözümlemek için eleştirel araştırmaya davet etmek istiyorum. Gelin ben bildiklerimi paylaşırken beraber düşünelim!