Buram Buram İzmir ve Gençlik Kokan Festival

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi
 
Bilmem bilir misiniz? Geçtiğimiz günlerde efsane bir festival düzenlendi, iyi ki İzmir diyebileceğiniz türlerden bir festival. Gençlik neredeyse ilk defa Gençlik Bayramı’nı son derece iyi vakit geçirerek yaşadı. İnciraltı Kent Ormanı’nda düzenlenen İzmir Gençlik Festivali’nden bahsediyorum. Çadır kampı, doğal yaşam, doğayla ve müzikle baş başa geçen günler nasıl geçti ve ilk defa çadır kampı yapan biri için tüm bunlar nasıl deneyimlerdi? Hepsi bu yazıda, peki sen neredesin?
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 18-21 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği İzmir Gençlik Festivali, 46 farklı üniversiteden 1200 öğrencinin katılımıyla İnciraltı Kent Ormanı’nda gerçekleşti. “Çadırını al, gel!” sloganıyla yola çıkan festival için çadır kayıtları, internet
üzerinden gerçekleştirildi ve birkaç kez teyit alındı. Çadır kampının belirli bir kontenjana sahip olmasının dışında gençlik festivalinde düzenlenecek konserler dışarıdan katılımlara da açıktı. 
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi
 
Peki ilk kez kampa katılacak olan biri için riskli olan bu girişim benim için nasıldı? Hayatımın en güzel dört günüydü diyebilirim. Çadır kampını bana sevdiren bu oluşumu ben çok sevdim. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek olan Gençlik Festivali için haftalar öncesinden şehir içinde çok sayıda billboarddan ve sosyal medya üzerinden festivalin tanıtımı yapıldı. Kampa katılacak olanlar için internet üzerinden kayıt sistemi oluşturuldu. 18-30 yaş arası öğrencilere açık olan çadır kampı için ön kayıt işlemi gerçekleştikten sonra, birden fazla defa teyit alındı. Gerekli bilgilendirilmeler yapıldıktan sonra kesin kayıt işlemi, ve kamp öncesinde bilgilendirilme işlemleri sms ve mail yoluyla gerçekleşti. Sadece öğrencilere açık olan ve yaş sınırının bulunduğu bu etkinlikte her şey sorunsuzca ilerliyordu. Kısa bir bekleyişin ardından kamp günü gelmişti. 
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi
 
18 Mayıs günü İnciraltı Kent Ormanı’na giriş yaptığımız andan itibaren görevliler tarafından gerekli bilgilendirmeler yapıldı ve kayıt masalarına yönlendirildik. İlk kayıt masasında kaydımız bilgisayar üzerinden teyit edildikten sonra çadırımız için geçici bir numara verildi. Ardından kamp alanına gitmemiz için bizi bekleyen araca yönlendirildik. Enerjisi son derece yüksek ve güler yüzlü olan personeller tarafından iyi karşılanmak ilk etapta son derece insanı memnun eden bir ayrıntıydı. Araç hareket ettikten kısa bir süre sonra kamp alanına geldik. İkinci kayıt masasında öğrenci kimlik kartımız ve nüfus cüzdanımızın teyidi ile birlikte kaydımız onaylandıktan sonra diğer masaya yönlendirildik. Festival boyunca bileklerimizden çıkarmayacağımız festival bilekliklerimiz takıldı ve çadırımız için bu kez çadırımızın üzerine de yapıştırabileceğimiz numara verildi. Büyükşehir Belediyesi tarafından kamp için hazırlanan bez çantalarımız verildi. Bu çantanın içinde kamp süresince geçerli olan kahvaltı-akşam yemeği fişleri, İzmir ile ilgili çeşitli broşürler, kamp programı ve el feneri bulunmaktaydı. Çadırımızın yerini gösterecek görevliyle birlikte yürümeye başladık. Çadırımızın alanını belirledi gerekli bilgileri verdikten sonra bizi diğer kamp görevlisine yönlendirdi. Çadır kurmayı bilip bilmediğimizi sorduktan sonra ve bilmediğimiz cevabını alınca dört bir taraftan gelen diğer personellerle birlikte çadırımız dakikalar içerisinde kuruldu. Alana, çadır arkadaşımla akşama doğru gelmiştik ama gün burada 10:00 da başlamıştı. 10:00 ‘dan itibaren çay, kahve ikramları, çorba ikramı, öğle yemeği, kek ikramı çoktan yapılmıştı. Çadırın içinde biraz vakit geçirdikten sonra akşam yemeği vakti gelmişti. Yemek sırasına girip fişlerimizle birlikte yemeklerimizi aldıktan sonra masa ve sandalyelerin olduğu alana geçtik. Masaların karşısında üç kitaplıkta çok sayıda priz düşünülmüştü. Teknolojiden de uzak kalmayacaktık. Yemekten hemen sonra da çay, kahve ikramı başladı. 


Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi

Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık ve artık konserler başlayacaktı. Konser alanına gitmeye başladık. Güvenlik önlemleri son derece sıkıydı, çadır kampına bilekliksiz olanlar kesinlikle alınmıyordu. Güvenlik görevlileri giriş ve çıkışlarda mutlaka bilekliklerimizi göstermemizi istiyordu. Konser alanına geçtik. Saat 16.00’dan itibaren sırasıyla Beyefendi, Fourfeit, Pati Ton, Wanted ve Manga sahneye çıktı. İlk günkü izlenimim oldukça olumluydu. Konserden sonra kamp alanına geri geldiğimizde elbette gece daha yeni başlıyordu. Kamp alanına çok yakın olan deniz kenarına gidip vakit geçirmek bize çok iyi geldi. Ardından da gece geç saatlere kadar kamp alanında şarkılar söylendi. Zaman kavramını sanırım ilk günden kaybetmiştik, sabaha kadar dinç bir şekilde oturduk. 
 
Kaynak: Zeren Tuğçe Erbil
 
Kısa bir uykudan sonra kahvaltıyla birlikte güne başladık. Zumba atölyesi olacağı ve spor turnuvalarının (basketbol-masa tenisi-voleybol) başlayacağı anonsu geçildikten sonra herkes ilgilerine göre alanlara dağıldı. Bunun dışında gün boyu oyun çadırından tabu, kelime oyunu, satranç ve jenga oyunlarını alabiliyorduk. Kütüphane çadırından da kitap alarak günümüzü verimli geçirmemiz için en ufak ayrıntılar bile düşünülmüştü. Sevgili, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu’nun alanımızı ziyaretiyle gençlik bayramımız daha da anlam kazandı. Öğle yemeğini alanda yedikten sonra tekrar aktivitelerimize geri döndük. 
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi
 
Bugün için Şebnem Ferah konseri Gündoğdu Meydanı’nda olacağı için akşam yemeğini alanda yemeyecektik kumanya verilecekti. Öğle yemeğinden hemen sonra da kumanyalar dağıtıldı. Üçkuyular İskelesi’nden 16:00’de ve 17:00’da iki grup halinde iki vapur Alsancak’a doğru hareket etti. İzmir Marşı ve Türk bayrakları eşliğinde vapurdan indik. Sanırım 19 Mayıs’ın anlam ve önemini net olarak hissettiğim ilk gençlik bayramımdı. Saat 16.00’dan itibaren sırasıyla Lapsus, Ayan Beyan, Polu Quartet, Deliler Teknesi ve Şebnem Ferah sahne aldı. 23.30’da bizi bekleyen otobüslerle birlikte İnciraltı Kent Ormanı’na geri döndük.
 
Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi
 
Gece yine sohbetlerle, şarkılarla sabaha kadar sürdü. Benim için en heyecanlı gün 20 Mayıs oldu. Kamp ertesi günde devam edecekti ancak benim o gece konserden sonra alandan çıkışımı yapmam gerekiyordu. Büyükşehir Belediyesi her bir ayrıntıyı o kadar güzel düşünmüştü ki yanımıza aldığımız erzakları dahi yiyemedik. Yeni tanıştığımız, farklı şehirlerden gelen çadır komşularımızla vakit geçirdik. Yeme içme, gün boyu olan aktiviteler ve doğanın huzuruyla birlikte ne yazık ki sona yaklaşıyorduk. Festival süresince en heyecanla beklediğim konser Mor ve Ötesi idi, ve beklenen gün gelmişti. Koşa koşa alana geçtiğimi hatırlıyorum. Saat 16.00’dan itibaren sırasıyla No Name, Electro - Monk, Repertoire Dogs, Cosi ve Mor ve Ötesi sahne aldı. Hem son derece Mor ve Ötesi fanı olmamdan hem de sanırım festivalin son gecesi olması sebebiyle deli gibi eğlendiğimizi ve kaliteli müziğe doyduğumuzu hatırlıyorum. 
 
Kaynak: Zeren Tuğçe Erbil
 
Günler geçmesine rağmen konserlerde bağırmaktan sesimiz hala kısık, kamp grubunun çoğu da hava değişiminden hasta ama İzmir Büyükşehir Belediyesi efsane bir gençlik festivalini bize sundu. Kampın bittiğini hala kabullenemedik ve bu güzel festival ilk bu sene düzenlenmesine rağmen en ufak bir eksiklik dahi yoktu. 21 yaşındayım ve ilk defa bayram gibi bayram kutladım. Gençlik Bayramı’nı genç olduğumu dibine kadar hissederek yaşadım. Başta İzmir Büyükşehir Belediye başkanımız Aziz Kocaoğlu olmak üzere festivali düşünen, planlayan, görev alan her kim varsa sonsuz teşekkürlerimle…