Hamdi Akatay

 

40 yılı aşkın bir süredir hafızalarımıza kazınan birçok şarkıdaki gizli başrol oyuncularından. Aslında onu muzik camiası daha kısa ve öz bir şekilde anlatmıştır- “Hamdi Hoca”.
Hamdi Akatay, başta Mehmet Akatay ve Memduh Akatay olmak üzere Türkiye’de ve Dünya’da önemli perküsyoncular yetiştirmiştir.
Sanat çevresinde “AKATAYLAR” denilince akla ilk gelen tabi ki de ritim. Hamdi Akatay’ın ritmiyle hayat verdiği sanatçılardan Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Neşet Ertaş, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Tarkan, Sertap Erener, Sibel Can, Ebru Gündeş sadece ilk akla gelenler. Bunun dışında Berlin Filarmoni, Royal Filarmoni gibi Avrupa’nın sembol orkestralarındaki farklı performanslarına ülkemizden de Borusan Filarmoni’yi ekleyip Hong Kong Sufi Caz, Milano Rocella Caz, Berlin Etno Caz, Paris Etno Caz, Londra Etno Müzik, İspanya Etno Müzik, Norveç Sufi Müzik, Moskova Etno Müzik festivallerinde Mısır, Lübnan, Tunus, Cezayir, Brezilya Sao Paulo da ülkemizi en üst düzeyde başarı ile temsil etmiştir.
Onu farklı kılan ve hoca yapan özellikleri ise 88 adet Türk coğrafyası ritmini 430 adete çıkartıp dünyada ilk olan parmak tekniğini Darbuka, Bendir, Cajon enstrümanlarına uygulayabilmesidir; bu enstrümanların yanında kudüm enstrümanını da kapsayan “Ritimoloji Metodu” ve tabi ki de “Tepecik Filarmoni Orkestrası”, “İlle de Mozart Olsun” başarısının bir göstergesidir.
Bu slogan kulaklarımıza sempatik gelse de aslında uzun yıllardır mücadele veren bir üstadın esprili bir serzenişi niteliğinde. Kurduğu Tepecik Filarmoni Orkestrası’nda tecrübeleriyle gençlere ışık tutmakta olup yaptığı projelerle ayrışmakta olan doğu ve batı kültürlerine bir köprü kurmaktadır.