10 Eki 2017
Otuzbeşlik

Cansu Ergin - Dans Yaşama Güzellik Katıyor

Çağdaş dansın parmakla gösterilen sayılı isimlerinden birisi Cansu Ergin. Yaptığı iş içten ve başarılı olunca adı birçok projede geçiyor. Dans eden bedenler ve ruhlar arttıkça, yaşamın güzelliğini daha iyi keşfedeceğimize inanan Cansu Ergin ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik. Dansın hayatınızın bir köşesinden ruhunuza sızması dileğiyle, keyifli okumalar.
 
Kaynak: cansuergin.com


Biyoloji Bölümü Mikrobiyoloji Ana Alt Bilim Dalı’ndan, Berlin Danceworks’e geçişiniz nasıl oldu, yani içinizdeki dans aşkını nasıl keşfettiniz?
Küçüklüğümde bale ile tanışmıştım, çok uzun yıllar devam edip bale eğitmenliği ve okul açma sertifikası aldım. Üniversitede öğrenimim sırasında bir öğrenci topluluğu olan Dans Tiyatrosu'na üye oldum. Bu topluluk beni Ankara'da ODTÜ Çağdaş Dans Topluluğu'nun düzenlediği Uluslararası Çağdaş Dans Festivali'ne götürdü. Burada katıldığım 'ilk hareket atölyesi' ve üstüne dans performanslarını da canlı olarak izlemem, bu sanat dalına aşık olmamı sağladı. Zaten küçüklüğümden beri devamlı dans eden, müziğe aşık, yerinde duramayan bir çocuktum. (Gülüyor.)



 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: cansuergin.com

Çağdaş dans sizin için ne ifade ediyor?
Bu dans akımı felsefesi ve mantığı ile hayattaki duruşumu, düşüncelerimi, hislerimi, ifade ediyor. Bedenimle en iyi, en uygun şekilde ifade edebildiğim belki de tek yol. Dans ederken yaşadığımı, nefes aldığımı hissediyorum. An'dan an'a akabiliyor, fantastik dünyalarda geziniyor ve keşiflerde bulunuyorum. O nedenle çağdaş dans benim için varoluş demek.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: cansuergin.com

Yurt dışında dans adına birçok burs da kazandınız ve birçok yerde eğitim alma şansınız oldu. Dansçıya yaklaşımını ve eğitimini en çok beğendiniz ülke hangisiydi?
Her ülkede başka bir bakış açısı, insana dair değer ve kültür vardı. Hepsi de ayrı ayrı değerli ve öğretici oldu benim için. Sanırım beni en çok dans anlamında Çek Cumhuriyeti (yeni adı ile Çekya) etkiledi. Gerçekten sanatın en derininde olan ülkelerden biri ve sanat onlar için  yeme içme gibi bir ihtiyaç. Sokaklarda ya da sayısı oldukça fazla olan tiyatro sahnelerinde ya da alternatif sahnelere kadar pek çok yerde, dans, müzik, tiyatro, fiziksel tiyatro vb. ilgi alanınız neyse pek çok performans var. Bu zaten önemli bir gösterge. Şehirde sanat hayatının yoğunluğu, sanatsal üretimi de işaret etmiş oluyor. Çekya'da okuduğum konservatuvar, önemli ve öncelikle kişiye önem veren bir okuldu. Dolayısıyla her beden her ruh eşsizdi. Eğitimi de beden ve dans keşfi üzerine yoğun bir eğitimdi. Hala etkisi altındayım. (Gülüyor.)


Budapeşte Uluslararası Dans Festivali’nde ¨En İyi Performans ve Kreografi¨ ödülünü alırken neler hissettiniz?
Çok mutlu oldum. En derinlerde hissettiğim bir yaratım süreci ve sonunda koreografim ile takdir görmek çok değerli ve mutluluk verici oldu benim için.
 
İzmir’deki dans sanatının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ahh... Bazen oldukça umut vaat ediyor. Bazen de çaresiz hissettiriyor. Bale dışında da dansın bir sanat dalı olduğunu uzun çabalardan sonra insanlar fark etmeye başladı. Bu çok güzel. Beraber çalıştığım, derslerime katılan kişilerle de projeler-performanslar yapıyorum, yapmaya gayret ediyorum. Bu da farklı bir seyirci ve performansçı kitlesi oluşturuyor. Bu şekilde arttığı zaman, yakın zamanda gelişim daha hızlı olacaktır; ama çok çok artması gerekiyor ve daha fazla talep olması gerekiyor. Alternatif düşünceye, tiyatroya, mekana, dansa, müziğe daha çok talep gerekiyor; çünkü İzmir insanı, ileri görüşlü, açık fikirli, samimi, canlı, yeniliğe açık. 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: cansuergin.com
 
Unutamadığınız bir gösterinizi bizimle paylaşır mısınız?
Her koreografim ya da beraber çalıştığım müzisyen/performansçılarla yaptığım gösteriler değerli ve hepsini çok net hatırlıyorum. 2016 'da Budapeşte'de Szolo Duo Festivali'nde yaptığım solo koreografim bende çok özel duygular hissettirmişti. Chopin'in 3 eserine hazırladığım, Kuyu isimli solo dansımı da unutamam. 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: cansuergin.com

Örnek aldığınız ya da tarzınızı benzettiğiniz yerli ya da yabancı / bir ya da birden çok çağdaş dans sanatçısı var mı? 
Evet, tabii var. Tarzımı benzettiğim demek istemiyorum ama bana ilham veren çok dansçı var. En başta Michal Zahora Çek koreograf ve dansçı, Dora Hostova Çek dansçı, Anna Teresa Keersmaeker Belçikalı çok ünlü bir koreograf, Yasmeen Godder İsrailli, Batsheva Dance Company İsrail 'den, Sasha Waltz Almanya, Pina Bausch, Jan Komarek Tiyatro yönetmeni müthiş bir ilham kaynağı benim için. Özetlemem gerekirse sanırım böyle. (Gülüyor.)
 
Çağdaş Dans eğitimi veriyorsunuz. Bu eğitimde bizleri neler bekliyor?
Evet, 7 Ekim 'de yeni dersler başladı. Bu eğitimde; yer (zemin) ile tanışma, vücut ağırlığını aktarabilmeyi ve bu bilgiyi doğru kullanarak hareket etmeyi, beden farkındalığını, hareket-nefes-dinamik ilişkilerini bulmak gibi konular eğitim içeriğinde. Bu eğitimlerin kesiştiği nokta ise insanın kendi özgür ve özgün dansını oluşturma ve yeniden keşfetmesi oluyor. 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: cansuergin.com
 
 
Portİzmir kapsamında gerçekleşen ¨Beden¨ doğaçlama dans gösteriniz çok ilgi çekti. Bizi bekleyen yeni gösterileri nasıl takip edebiliriz?
Beden projesinde çalışmak ve davet ettiğim müzisyen arkadaşlarımla da çalışmak çok keyifliydi. Ekim ayında Münih'te, kasımda ise Prag' ta, aralık ayında da İstanbul'da, mart ayında masal-dans-ritim projesinde 3 performansçı olacağımız bir performans sizleri bekliyor. Mart ayının sonunda ise derslerime katılan kişilerin dansçı olarak yer alacakları bir başka proje var. Bu proje de Portİzmir4 içerisinde yer alacak. Web sitemde ayrıntılı olarak bilgilerimi paylaşıyorum, www.cansuergin.com'dan takip edebilirsiniz.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: cansuergin.com
 
 
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Sohbet için çok teşekkür ederim. Dans eden bedenler ve ruhlar arttıkça, yaşamın güzelliğini herkes daha iyi keşfediyor olacak.