28 Eki 2018
Kardelen Uysal

Eşpedal Engelli ve Engelsiz Kişileri Buluşturuyor

 

“Arkadaşlık, paylaşmak, spor yapmak, mekansal-mimari engelleri aşmak… Özgürlük, kas gücüyle bir yerden bir yere gitmek, kendini gerçekleştirmek, çevreyi ve farklı yerleri keşfetmek, kamp yapmak, çadır kurmak, daha fazla sosyalleşmek özgüven kazanmak, hayatı spontanlıktan kurtarmak” Eşpedal ile ilgili deneyimlerini böyle anlatmış Saldıray Altındağ.

Eşpedal Derneği, engelli kişiler ile engelsiz kişileri buluşturan, birlikte yola çıkarıp yaşama dair yeni deneyimler, tecrübeler ve anılar kazandıran bir dernek. Can Deniz Balkaya ve Yusuf Ak’la, derneğin projelerini, Türkiye’de engellilere yönelik yapılabilecek iyileştirmeleri, ilk deneyimlerini konuştuk. Siz de pilot ya da yardımcı pilot olarak Eşpedal’ın etkinliklerine katılabilirsiniz. Eşpedal'ı Facebook'tan takip edebilir, web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

 

Fotoğraftaki kişi Can Deniz Balkaya

  

Eşpedal projesi nasıl başladı? Nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

Can Deniz Balkaya: Son 10-15 yıldır engellilerin sosyal hayatta daha fazla aktif olmalarına yönelik bir çaba var. Engelli insanlar sosyal hayata nasıl dahil olur, engelli insanlarla engelli olmayan kişiler birlikte neler yapabilir gibi konulara yoğunlaşılmaya başlandı. Eşpedal da bunun mücadelesi sonucunda çıkan bir hareket.

Normal şartlar altında tek başınıza bisiklet kullanıyorsunuz. Ancak ben iyi bildiğim bir mahallede bile tek başıma bisiklet kullanmaya çalıştığımda zorluklar yaşıyorum. Görme engelliler nasıl bisiklete binebilir sorusundan yola çıkmış bir proje Eşpedal. Aşk Bisikleti de denilen tandem bisikletler var.  Biz bunu alıp bir şekilde görme engellilere kullandırabiliriz diye düşündük. Gören arkadaş yani pilot öne otururarak yönlendirmeyi yapar, aynı zamanda pedal çevirir. Görme engelli yardımcı pilot (co-pilot) arkadaş da pedal çevirerek harekete destek olur. Biz bu şekilde ilk denemeleri yaptık.

 

Hangi illerde bulunabilir Eşpedal?

Can Deniz Balkaya: Proje ilk olarak İstanbul’da başladı. Şu an İzmir, Ankara, İstanbul, Çanakkale, Gaziantep, Denizli, Eskişehir gibi pek çok şehirde var.

 

Projeye katılmak için ne yapmak gerek?

Can Deniz Balkaya: https://www.espedal.org/ sayfasından, sosyal medya hesaplarından ulaşabilirler ayrıca tanışma etkinliklerine katılabilirler.

 

Eşpedal’daki ilk deneyimin nasıldı?

Can Deniz Balkaya: İlk deneyimim Eşpedal’la olmadı, Engelsiz Pedal ile oldu. Çocukken bisiklet kullanmayı bırakmıştım. Seneler sonra tekrar denediğimde çok mutlu oldum. Bir yandan da içimde bir burukluk oldu. Sonuçta tek başına kullanırken bisikletin tüm hakimiyeti sende. O hakimiyeti kaybettim. Yıllar sonra ilk kez bisiklet kullanmış olmak da beni dehşet bir biçimde mutlu etti.

 

Her seferinde pilotlar değişiyor mu?

Can Deniz Balkaya: Değişiyor ama anlaştığınız bir insan varsa Eşpedal’dan bağımsız olarak da birlikte bisiklet kullanabilirsiniz.

 

Pilotlara özel bir bisiklet eğitimi veriliyor mu?

Can Deniz Balkaya: Evet. Normalde tek başına bisiklet kullanırken daha rahatsın, tüm denge dinamiklerini kendin belirliyorsun ancak tandem daha büyük bir araç ve arkada bir kişi daha var. O yüzden koordinasyon ve denge gibi unsurlar konusunda bazı komutlar gerekiyor. Bunlar da bir-iki saate öğreniliyor. Pilotların çoğu zaten bisiklete haşır neşir insanlar.

 

Rota nasıl belirleniyor?

Can Deniz Balkaya: Rotaların bir özelliği yok. Yalnızca bazı eylemsel rotalar olabiliyor. Tanışma etkinlikleri olabiliyor ya da başka bisiklet gruplarına katılınabiliyor.

 

Yurt dışından Türkiye’ye gelmesini istediğin bir uygulama var mı?

Can Deniz Balkaya: Spor etkinliklerinde erişilebilirlik düzenlemeleri yapılmıyor Türkiye’de. Görme ya da diğer engellilere yönelik erişilebilirlik düzenlemesi yok. Dolayısıyla bu bizleri sporu başkalarına bağımlı bir biçimde yapmaya muhtaç bırakıyor.

Diğer taraftan yurt dışında olan ama Türkiye’de olmayan ve olmasını istediğim tek bir şey var: Sosyal devlet anlayışının gerçekten sosyal devlet olması. Basit bir örnek üzerinden gitmek gerekirse; ekran okuyucu (Jaws) program kullanıyorum. Bu benim bilgisayar kullanmam için son derece gerekli bir program. Programın ücreti 900 dolarla 1.500 dolar arasında değişiyor. Ancak bunu bana devletin kendi eliyle dağıtması gerekiyor çünkü ben sosyal ya da eğitim hayatıma bu program ile devam edebiliyorum. Parasız eğitim haktır ama ben o eğitimi almak için diğer insanlardan çok daha fazla uğraşmak zorunda kalıyorum. Farklı ekran okuyucu programlar var; ancak henüz tam olarak her şeyi okumuyor. İlk kullandığım programın okuduğu ve okumadığı yerlerle diğer programların okuduğu ya da okumadığı yerler birbirini tamamlar nitelikte. Bir başka örnek öğretmen  olan görme engelliler olacaktır. Onlarda da
akıllı tahtaların kullanımında bazı sıkıntılar olabiliyor. Şu an eğitimde kullanılan tahtalarda ekran okuyucu program bulunmuyor. O yüzden alternatif çözümler üretmek zorunda kalıyoruz. İkincisi kitaplar, aradığımız kitapların çoğunu bulamıyoruz. Yayınevlerini arayıp kitabı PDF şeklinde satın almak istediğimizde reddediliyoruz. Devletin buna da el atması gerekiyor.

  

Sol baştaki kişi Yusuf Ak

 

Yusuf sen aynı zamanda derneğin içindesin. Projelerden biraz bahseder misin?

Yusuf Ak: Türkiye’de ne yazık ki 7.5 – 8.5 milyon arasında, ülkenin %12.5’ini kapsayan bir engelli nüfusu var. Bu kişilerin %80’inin evde olduğunu düşünelim. Bu kadar çok engelli insanın sosyal hayata adapte olamaması büyük bir eksiklik. Eşpedal da aslında önce görme engellilere yönelik olarak başlayan, sonradan diğer engelli gruplarını da kapsayan bir bisiklet grubu. Ayrıca biz kar amacı gütmeyen bir grubuz.

Eşpedal ile İzmir-Bodrum turu yaptık. Bu projeyi hayata sokarken ben de vardım. Şu anki genel başkanımız Saldıray Altındağ, Hakan Sevim ve İstanbul temsilcimiz Mustafa İşçier de vardı. Eşpedal’ı birkaç tandem bisikletle kurduk, İstanbul merkezliydik ancak sonradan İzmir’de e bisiklet yollarının olması nedeniyle İzmir’e taşıdık Eşpedal’ı. Çeşitli turlar düzenledik bu süreçte. Bisiklet festivallerine katılıyoruz Eskişehir’de, Ortaca’da, Çanakkale, Burhaniye’de. Benzer bisiklet gruplarıyla şehir içi ve şehir dışında turlar yapıyoruz. Bunun dışında Avrupa’da sivil toplum geliştirme merkezine (STGM) dahil olduk. Hibe programlarına başvurduk.

 

Eşpedal ismi nereden?

Yusuf Ak: Görme engelli ya da diğer engelli kişilerle engeli olmayan kişiler arasındaki dayanışma ruhundan dolayı bu ismi seçtik. Yönetimi oluştururken de engelli ve engelsiz kişilerin eşit sayıda olmasına dikkat ettik. Yeni bir bağımlılık yolunun oluşmaması için de böyle bir yola başvurduk. Ben de dernek içinde raporlar yazıyorum. Gittiğimiz yerleri, eksiklikleri yazıyorum şeffaflık adına. Ayrıca bu raporlar ile özeleştiri de yapıyoruz. Hak temelli bir mücadele veriyoruz ve bu mücadele sırasında aslında içimizdeki normatif kişiliklerimizle de mücadele ediyoruz.

Bir mekana sahip değiliz ve bunu bilinçli olarak tercih ettik çünkü zaten engelliler dört duvara kapatılıyor. Biz de bu duvarı reddetmek amaçlı olarak mekansızlığı, sokakta olmayı tercih ettik.

 

Geziler, katılımcılara neler sağlıyor?

Yusuf Ak: Gezilerimiz sırasında gören kişiler bize etrafı betimliyorlar; dağları, taşları, bayırları… Görmeyen kişiler de doğayla tanışmanın heyecanını yaşıyor, çadır kurmayı öğreniyor, denize giriyor. Şehir içinde antik kentlere gidiyor, dokunuyoruz yapılara.

Bunun dışında farklı projeler üretiyoruz mesela bisiklet üstünde kitap okuma. Pilot bize kitap okuyor. Biz de dinliyor ve bisiklet sürüyoruz. Biz görme engelliler ancak pilot bulabildiğimiz oranda bisiklet sürebiliyoruz.

 

Türkiye’de nasıl iyileştirmeler yapılmasını istersin?

Yusuf Ak: Görebilen kişileri aramızda pilot olarak görmek isteriz. İnsanların görme engelli bir kişiye bisiklet sürdürememe korkusunu yenmesini istiyorum. Ayrıca biz sosyal sorumluluk projesine dahil olmanın ötesinde yeni arkadaşlıklar geliştirmek istiyoruz. Mekanımız yok ama bisikletlerimizi koyabilecek alana ihtiyacımız var. Ne yazık ki talep etmemize rağmen belediyeler beş-on metrekarelik alanı bize fazla gördüler. Antalya’da yarışa katıldık mesela ancak bu sorunlarla hala karşılaşıyoruz.

Ayrıca Eshot otobüslerinin sesli hale getirilmesini, durakların seslendirilmesini isterim. İlk aşamada yoğunluklu olarak kullanılan caddelerde trafik ışıklarının sesli hale getirilmesi gerekiyor.