Guguklu Vintage Cafe - Modern Hayatta Bir Sanat Kaçamağı

“Evvela samimiyet!

Bundan bizde de vardı…”

 

Eskilere dönüyorum yine zamanın hızlı akışında. Şimdi ve burada olmaktan her uzaklaştığımda saatlerin arasına giriyorum. Şair “Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışındayım” diyor ben ise saatlerin arasında kayboluyorum. İlk bakışta "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" ütopyasının gerçekleştiğini sansam da kapıdan içeri girmemle buranın zamanla alakalı ama zamansız bir yer olduğunu anlamam gecikmiyor. Burada 200’den fazla saat var. Evet! Yanlış duymadınız. Burası için en çok kullanılan söz ise artık neon olarak sizleri bekliyor. “Bundan bizde de vardı...”

 

Kaynak: Guguklu Vintage Cafe

  

Alsancak’ın ara sokaklarında samimiyete dair keşiflere çıkmışken, Guguklu Vintage Cafe’yi bulmam gecikmiyor. O özlediğimiz çay bahçelerinin samimiyetinde ama çağdaş zamanda var olan ayrı bir gezegen adeta burası. Guguklu Vintage’ın yaratıcısı Çağsun EMEÇ ile gerçekleştirdiğimiz sohbette; Guguklu saat tamirini ve satışını yaptığı dönemde elinde çok sayıda Alman, İngiliz ve Rus yapımı guguklu saatin biriktiğini konseptin ve mekanın isim hikayesinin birazda buradan çıktığını öğreniyoruz. Çağsun Bey; 27 Mayıs 2017’de açılan mekanın doğuşunu, en ufak ayrıntıları dahi her şeyi eşiyle beraber gerçekleştirdiklerini, oğulları İzmir’den sonra ikinci çocukları olan Guguklu Vintage’ı sadece bir kafe olmaktan öte nostaljinin çağdaş dünya ve sanatla birleşimi olarak tanımlıyor. Mekanın açılışını antika mezatıyla yaptıklarını ve İzmir’de sevilen bu geleneği her salı 18.00’den sonra gerçekleştirdiklerini, satılan ürünlerin antikacıda alınan fiyatın yarı fiyatına alınabileceğini de sözlerine ekliyor. Çevre esnaftan, mahalle yerlilerinden ve Guguklu misafirlerinden aldıkları dönüşler ise sokağa renk geldiği ve mezatların oldukça keyifli geçtiği yönünde olmuş. Özellikle işletmeciliğinin yanı sıra mezatlarda Çağsun Bey’in sunuculuğunu da çok beğendiklerini sözlerime eklemeliyim.

 

 Kaynak: Guguklu Vintage Cafe

 

Antika ruhunun küçükken ailesiyle birlikte gittikleri Ankara Rus Pazarı’nda başladığını ve İzmir Bit Pazarı’nda devam eden bir yolculuk olduğunu bu tutkuyu şu anda İzmir Fuar’da kurulan Antika Pazarı’nda kurdukları stantla yaşattıklarını ifade ediyor. Çağsun Bey Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü'nde aldığı eğitimin yanı sıra aynı zamanda deri sanatçısı da olduğunu ve Guguklu’da belirli günlerde deri atölyeleri düzenlediğini yani mekanın sanattan beslendiğini sözlerine ekliyor. Sanatçının kişisel çalışmalarını ve sayfasını Just Fun Leather & Home Concept sayfasında bulabilirsiniz.

 

 Kaynak: bakedbyaylin

 

Peki Guguklu’da bir gün nasıl başlıyor. Öncelikle sabahın erken saatlerinde Guguklu saatlerin tek tek kurulmasıyla gün başlıyor. Ardından kendi mutfaklarında spesiyalleri Guki kurabiye ve incirli tuğla kurabiye hazırlanıyor ve kurabiyeler etrafa mis gibi kokular yayarken saat başlarında guguklu saatlerin sesini duyuyoruz. Sanırım yaşadığımızı idrak ettiğimiz anlarda o zaman oluyor. Diğer vakitlerde ise gün akarken mekândaki 200’ü aşkın saat ile birlikte zaman kavramı üzerine düşüncelere dalmak çok da zor olmuyor. Menüye gelecek olursak eğer; içecek olarak Guguklu için özel kavrulan kahve çekirdekleri ile birlikte dünya kahvelerini, aromalı Türk kahvelerini, bitki çaylarını, soğuk içecek çeşitlerini, sıkma portakal suyunu ve ev yapımı limonatayı, yiyecek olarak ise ekşi maya ekmeği ile yaptıkları özel Guguklu tostlarını, Guguklu burgerini, kendi yapımları olan sufleyi ve bal kabaklı/oreolu/limonlu/böğürtlenli cheesecake çeşitlerini burada bulmak mümkün!

 

 

 Kaynak: Guguklu Vintage Cafe

 

Aynı zamanda "Özgürlük iki tekerde" anlayışını sürdüren, "İki Teker Bisiklet Projesi"yle birlikte bisiklet dostu kafe olan Guguklu Vintage Cafe; bisiklet eğitimi ve bisiklet turları da düzenliyor. Hatta “Fotoğraf Çekerek İzmir’i Bisikletle Geziyorum“ projeleri de bulunuyor!

 

 Kaynak: Guguklu Vintage Cafe

 

Bu mekânda şu an için Çağsun Bey’in tasarımı olan çantalar dışında eski fotoğraf makinelerinden tutun da eski sakız kutularına kadar her şey satılık ancak insan hep ulaşamadığını ister ya o hesap, özel tasarım deri çantalar mutlaka aklınızda kalacak!

 

 Kaynak: husnukaralarphotography

 

Goblen tutkusu da mekânda canlılığını koruyor. Çeşit çeşit goblen(kanaviçe) çeşidine de gözlerimiz takılıyor. Yani, anlayacağınız Guguklu’da her bir ayrıntı yeni bir sanat ürünü! Burada yaşayan dikiş makinelerinden masalar, fotoğraf makinesinden yahut guguklu saatlerden yapılmış aydınlatmaları bulabilirsiniz. Burada belki de eskiden huzur bulduğumuz çay bahçelerinin o huzurlu havasını bulacağız. Sadece işletmecilik anlayışına sahip olmayan Çağsun Bey ve sanatçı ailesinin hoş sohbetleri ve sıcaklıkları bize samimiyeti hissettiriyor. Modern hayatta bir sanat kaçamağı olan Guguklu’da baktığınız her ayrıntı farklı bir sanat eserine çıkabilir.

Siz hala Guguklu Vintage Cafe’ye gitmediniz mi?