Türkiye öyle köklü bir ülke ki anlatmak için destanlar yazılmış, yetmemiş. Geçmişi ve günümüzü yansıtan müzeler ile bizlere, gelecek nesillere aktarılan bilgiler ise hayranlık duygusunu hissetmemize sebep oluyor.
İzmir'de görülmesi gereken birbirinden ilginç müzeler var ki biz de güzel bir liste düzenlemek istedik. Neşe ve Karikatür Müzesi'nden Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi'ne kadar varlığı hoşluk veren, bilgilendiren müzelerle sizleri baş başa bırakalım. Keyifli okumalar.
İzmir Atatürk Müzesi
Kaynak:izmirmuzesi
1875-1880 yıllarında halı tüccarı Takfor tarafından ev olarak yaptırılan ve 1. Kordon'da bulunan İzmir Atatürk Müzesi, Ulu Önder Atatürk'e ev sahipliği yapmış, Osmanlı ve Levanten mimarisi karışımından meydana gelen Neoklasik tarzda bir yapıdır. 1926 yılında bina İzmir Belediyesi tarafından satın alınmış ve bazı yeni eşyalar da konularak Atatürk'e hediye edilmiştir. Atatürk 1930-1934 yılları arasında İzmir'e her gelişinde hep bu evde kalmıştır. Müze olarak ise Atatürk'ün İzmir'e gelişinin 19. yılına rastlayan 11 Eylül 1941 tarihinde müze törenle halka açılmıştır. Önceleri "Atatürk ve Etnografya Müzesi" hizmet verse de müzedeki etnografik eserler 1988'de açılan yeni Etnografya Müzesi'ne taşındıktan sonra müzenin adı "Atatürk Müzesi" olmuştur. Atatürk ve arkadaşlarının bal mumu heykelleri ve Atatürk'ün kendi eşyalarıyla adeta geçmişe yolculuk yapacaksınız.
İzmir Arkeoloji Müzesi
Kaynak:bilgimimserrauludag
İlk Arkeoloji Müzesi, üç senelik eser toplama ve derleme çalışmalarından sonra, 1924’te, Basmane Kapılar semtinde kurulmuştur. İkinci bir Arkeoloji Müzesi 1951'de Kültürpark'ta hizmete girmiştir. 1984 yılından itibaren hizmet veren müze binasında; zemin katta tüm eserlerin ayrı kategorilerde korunup saklandığı eser depoları, restorasyon laboratuvarları, kütüphane ve arşiv bulunurken, ilk katta; idari bölümler yer almaktadır. Eğer tarihe ilginiz var ise ve geçmiş çağlardan izler görmek isterseniz mutlaka uğrayın; çünkü Prehistorik Çağlar’dan Bizans Dönemi’ne kadar çok sayıda eser sergilenmektedir.
İzmir Etnografya Müzesi
Kaynak: mekan360
Kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran bilim olarak tanımlanan Etnografya, bizler için birçok değerli oluşumdan bir tanesi. İzmir Etnografya Müzesi ise fotoğraflardan da gördüğünüz gibi İzmir Arkeoloji Müzesi ile aynı bahçe içinde, karşılıklı konumdadır ve Bizans mimarisinin süslemelerinden izler taşır. Böyle tarihi bir yer zamanla birçok olaya şahit olmuş ve zaman içerisinde kendisi de değişmek, farklı amaçlar için kullanılmak zorunda kalmış.
Binanın zamanla farklı amaçlarda kullanılmasının hikayeleri arasında beni en çok üzenini sizinle paylaşmak istiyorum: 1845 yıllarında sadece Doğum Evi olarak bilinen yapı; “Hangi kadın gider orada doğum yapar; elbette doğacak çocuğun babası belli olmayan…” düşüncesinin etkisiyle halk ağzında “Piçhane” olarak anılmaya da başlamıştır. Daha sonraları Fransız’lar tarafından bir bölümü fakir ve kimsesiz Hristiyanların bakılması için bir bölümü de Doğum Evi ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi olarak kullanılır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ise yetimhane olarak kullanılır. 1984 tarihinde ise Kültür ve Turizm Bakanlığı'na Etnografya Müzesi olarak düzenlenmek üzere devredilir. Etnografya Müzesi’nde sizleri İzmir ve yöresinin 19. yüzyıldaki sosyal yaşamından kesitler beklemekte.
İzmir Tarih ve Sanat Müzesi
Kaynak:ebruliturizm
İzmir Arkeoloji Müzesi'nin teşhir kapasitesinin dolması sebebiylei Kültürpark içinde, belli bir kısmı kapalı, bazı kısımları ise açık olmak üzere toplamı 13.320 m2 alan içinde yer alır. 2004 yılında açılan İzmir Tarih ve Sanat Müzesi tek katlı ve 3 ana bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler: Taş Eserler Bölümü, Seramik Eserler Bölümü ve Kıymetli Eserler Bölümü’dür. Müze’de, ünlü düşünür ve yazar Homeros’a ait olduğu düşünülen heykel, girişte geniş bir alanda sergilenmektedir. İzmir Metrosu Basmane İstasyonu’nun inşaatı sırasında ortaya çıkarılan yazıtlar da müzede yerini almaktadır.
Bergama Müzesi
Kaynak: rotasenin
Her gün açık olan bu müzeye giriş ücreti 5 TL'dir. Carl Humman ve Alexander Conze yönetiminde 1878 yılında Bergama'da başlayan arkeolojik kazıların sonucunda, 1900-1913 yıllarında akropolde yapılan kazılar sırasında bugünkü Alman Kazı Evi yanında bir depo müzesi yapılmıştır. Bu depo o dönemde Türkiye'deki iki arkeolojik eser deposundan biriydi.Müzedeki Erken Tunç Döneminden Bizans Dönemine kadar değişik dönemlere ait arkeolojik eserlerin çoğu Bergama ve çevresinde yapılan kazılardan çıkmıştır. Etnografya seksiyonu olan bu müzede, Bergama bölgesine ait halı, dokuma örnekleri, kilim, el işlemelerinin yanı sıra Anadolu'nun diğer yörelerine ait el emeği eserler de sergilenmektedir.
Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi
Kaynak: peteginkeyifdukkani
Dünya kültür tarihinin son 2000 yılının vazgeçilmez demirbaşları kağıt ve kitabın geçmişten günümüze gelişini gözlemleyebileceğiniz bir müze, Ege Üniversitesi Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi. 2012’de Ege Üniversitesi’nde açılan bu müze Türkiye'deki ilk kağıt ve kitap sanatları müzesidir. Ayrıca içerisinde bir sanat galerisi de bulunmaktadır.
Müzenin giriş katında el yapımı kağıt üretimi demo odası, organik yazı malzemeleri, dünya renkli kağıtları, günümüz renkli kağıt sanatçıları, modern kağıt sanatı bölümleri; üst katında ise kitap sanatları, matbaa, sanatçı kitapları, exlibris, kitap biçimleri, baskı teknikleri, minyatür kitaplar, çocuk kitapları, kitaplardaki ustalar, ve tipografi bölümleri yer almaktadır.
İzmir Mask Müzesi
Kaynak: Konak Belediyesi
2011 yılında ziyaretçilerine kapılarını açan İzmir Mask Müzesi, Türkiye'nin ilk mask müzesidir. Konak Belediyesi'nin butik müzecilik anlayışının örneği olarak, hayata geçirilmiştir. Müze, toplamda 300’ün üzerinde yer alan geniş bir koleksiyona sahiptir. Ayrıca bu müzede mask atölyeleri de düzenlenmekte. Eski Yunan’da masklar tiyatro oyunlarının vazgeçilmez bir öğesi olarak kullanırken, maalesef günümüzde pek yaygınlığı kalmadı. Kim istemez ki bir maskeli baloya katılmak? Maske nasıl da gizemli kılar bizi.
Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi
Kaynak: izmirdergisi
Çocuklar ve hep çocuk kalacaklar, bu müze tam size göre! Dünya genelinde bugün yaklaşık 380 oyuncak müzesi bulunmakta. Türkiye’de oyuncak müzelerinin geçmişi ise 1990 yılına dayanmakta. Türkiye’nin ilk oyuncak müzesi ise Ankara'da kurulmuş. Günümüzde, Türkiye’de toplam 6 adet oyuncak müzesi bulunmakta. Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nin temelleri 2004 yılında dünyaca ünlü seramik sanatçımız Ümran Baradan tarafından atılmış. Müzede 1800’lü yıllardan kalma oyuncakların yanı sıra, Ümran Baradan’ın dünyanın çeşitli ülkelerinden edindiği oyuncakların olduğu özel koleksiyonu da bulunmakta. Yıl boyunca çocuklar ile Karagöz-Hacivat tasvir atölyesi ve gösterimi düzenlenen oyuncak müzesine mutlaka bir uğrayın deriz.
Neşe ve Karikatür Müzesi
Kaynak: maydonozblog
Komik veya iğneleyici resim türü olan karikatürün tarihi çok eskilere dayanmakta. Türkiye’deki karikatür, eski zamanlarda batı etkisi altında gelişirken günümüzde çok özgün sanatçılarımızla dünya standartlarını yakalamaktayız.
Türkiye’de ki ilk karikatür müzesi 1975 yılında İstanbul'da kurulmuştur. İzmir Neşe ve Karikatür Müzesi ise Konak Belediyesi tarafından hayata 2012 yılında geçirilmiştir. Ayrıca ilgilenenlere duyuru, bu müzede yıl boyunca tematik film gösterimleri ve çeşitli karikatür atölyeleri düzenlenmektedir.
Radyo ve Demokrasi Müzesi
Kaynak: izmirradyomüzesi.com
Dünya’da yaklaşık 390 adet radyo müzesi faaliyet göstermektedir. Dünya genelini incelediğimizde Radyo ve Demokrasi kavramını birlikte kullanan ilk ve tek müze Konak Belediyesi tarafından can bulan İzmir Radyo ve Demokrasi Müzesi’dir. 2013 yılında kapılarını ziyaretçilerine açan bu müzede sizleri geçmişe yolculuk bekliyor.
Türkiye’de ilk radyo yayını 1921 yılında yapılmıştır. Radyo ve demokrasi kavramlarının nasıl bir araya geldiğini araştırdığımda ise açıklamayı Konak Belediyesi'nin sayfasında şu şekilde buldum:
¨Radyo ve demokrasi birbiriyle son derece yakından ilişkilidir. Çünkü: Radyo yayını ses dalgaları yoluyla bize ulaşır. Ses dalgaları da havanın içinde yol alır. Havanın kamu malı olması nedeniyle radyo, en demokratik araçtır, ya da öyle olması gerekir. ¨
Yaklaşık 150 radyo, pikaplar, çok sayıda plaklar ve interaktif eserlerden oluşan müze koleksiyonu ziyaretçilerini beklemekte.
Müzik Müzesi ve Ses Kütüphanesi (MÜZİKSEV)
Kaynak: zmyasa
Eski bir İzmir evinde hizmet veren Müzik Müzesi ve Ses Kütüphanesi (MÜZİKSEV) hakkında daha önce ki yazımıza göz atmak isterseniz hemen şuraya link iliştiriyorum. (Bakınız) Müzeye ulaşım ise oldukça basit. Konum olarak Alsancak Garı'nın tam karşısında yer alan MÜZİKSEV, kendi alanında ülkemizin tek müzesi. Geleneksel Türk Müziği Çalgı Koleksiyonu'nu sergileyen bu müzede ses arşivi, oldukça zengin. Oldukça fazla enstrüman, plak, ses arşivi, nota arşivi gibi pek çok dokümana ev sahipliği yapan MÜZİKSEV, sizleri bekliyor.
İzmir Kadın Müzesi
Kaynak: İzmir Kadın Müzesi
2014 tarihinde açılan İzmir Kadın Müzesi, Türkiye'de bir ilktir. Tarihi nesnelerden daha çok insan merkezli olan bu şahane müze İzmir'e ne de yakışmış. Üç kattan oluşan müzenin giriş katında sizleri 19. Yüzyıla ait altın sırma işlemeli kaftan, bindallı ve cepkenler beklemekte. Hol kısmında ise vazgeçilmez olan holde Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı Nebile Hanım'ın düğünün de Nebile Hanım ile Atatürk dans ederken çekilmiş fotoğrafı yer alıyor. Geçmişten günümüze kadının tarihsel sürecinin önemini yansıtan bu müzenin ikinci katında; Protesto ve Kadınlar Odası, Öncü Kadınlar Odası ve Koleksiyon Eserler Odası yer alıyor. Protesto ve Kadınlar Odası'nda sizleri kadınların toplumsal yaşamdaki çeşitli direniş öyküleri bekliyor. Koleksiyon Eserler Odası'nda ise Osmanlı, Cumhuriyet Dönemi’nden eşyalar, bilgiler, belgeler ve eserler yer alıyor.