29 Kas 2019
Seçil Şeker

İzmir'in Yeni Keyif Noktası: Make Me Joi

İzmir'in en yeni, en sağlıklı ve en karizmatik kahvecisiyle karşınızdayız! Kahveci dediğimize bakmayın Make Me Joi'nin menüsünde yok yok. Kaliteli kahvesi, taze smoothie’leri, sağlıklı atıştırmalıkları ve fazlasıyla renkli ortamıyla İzmir’in yeni buluşma noktası Make Me Joi’nin hikayesini markanın yaratıcısı Ayşe İdil Kacar’dan dinledik.
Görselde İdil Kacar somon rengi elbisesi ve elinde Make Me Joi bardağıyla kameraya poz vermiş.

Özenle tasarlanmış bu mekanın yaratıcısını tanımak isteriz.

Merhaba, ben Ayşe İdil Kacar. Yaklaşık 13 senelik akademisyenlik geçmişi olan taze bir girişimciyim. Hayatla ilgili beklentilerimin değiştiği ve kendimi yenileyebileceğim bir esnekliğe ulaşmak istediğim bir dönemde radikal bir kararla kariyerimde değişime gittim. Teorisini yoğun olarak tecrübe ettiğim bir alanda karşıma çıkan bir fırsatla birlikte işin mutfağına girdim. Öncelikle kendimize bir senelik bir deneme süresi verdik ve işi öğrendik. Gerçekten istediğimin bu olup olmadığını test ettim ve baktım ki bu dinamik ortam ve üretebildiğim bu esnek alan beni mutlu ediyor, okulu tamamen bırakıp tüm enerjimi markamıza ayırmaya karar verdim. Eşim de farklı sektörlerde tecrübeli uzman bir satın almacıdır. Dolayısıyla güzel bir ekip olduk. Ayrıca kemik ekibimizi oluşturan çalışanlarımız hepsi birbirinden değerli genç arkadaşlarımız ve klişenin ötesinde gerçekten bir aile gibiyiz. Bu süreçte hep birlikte kazanabileceğimiz bir düzen oturtmaya çalıştık. Sonuç olarak 2019 ekim ayı itibariyle kendi markamız Make Me Joi’yi hayata geçirdik. Make Me Joi, modaya uygun, şık bir yeni nesil kahve ortamı. Organik, dinamik bir marka. Sokak modası ile başlayan serüvenimizin zaman içerisinde dönüşeceği formatı şimdiden görebiliyoruz ve çok heyecanlıyız.  
İşin mutfağından geliyorsunuz. Teoriyle pratik ne kadar birbirini tutuyor? Markalaşma sürecinde neler yaşadınız?
Terzi kendi söküğünü dikemez diye bir söz vardır, ilk başlarda gerçekten de öyle oldu. Teoriyi bilmenin tek kötü yanı her şeyin nizami olacağını sanmanız, fakat gerçek hayatta kontrol edilemeyen birçok değişken nedeniyle işler öyle yürümüyor. Hizmet sektörü bazen çok zorlayıcı olabiliyor. Çünkü insan temelli bir yapıda somut olmayan bir ürün satmaya çalışıyorsunuz. En büyük avantajım işletmeciliğin bütününü görebilmekti aslında ve kendi alanım olan pazarlamanın hayati önemininin farkında olmaktı. Öğrencilerle geçirdiğim yıllar beni Z kuşağına yakın tutmuştu. Şansım şu ki o yaşlarda bir oğlum var ve kuşağın eğilimlerini, trendleri takip edebiliyorum. Bir de biz eşimle seyahat etmeyi çok seven bir çiftiz. Gittiğimiz her yeni yerde mutlaka içinde olmayı sevdiğimiz mekanları gezer ve inceleriz. Özellikle ruhu olan yerleri çok seviyoruz. Kendi markamızda da buna önem verdik. Üründen reklama, mağaza tasarımından çalışanlarımıza kadar hepsi bir bütün. Aynı mesajı vermeye gayret ediyoruz. Sosyal medyada gördüğünüz bütün fotoğraflar gerçek kişilerin fotoğrafları. Çekimlerimize katılan herkes müşterimiz, çalışanımız ya da arkadaşlarımız. Hepsi Joi ruhuna sahip insanlar.

İsmi bile insanın içini kıpırdatıyor...

İsmin İngilizce olması nedeniyle bazen eleştiri alabiliyoruz ki bu zaten bizim de üzerine düşündüğümüz bir konuydu. Fakat markamızı evrensel bir bakış açısına sahip olarak tasarladık. Kahve sektörü bunu yadırgamayan sektörlerden biri zaten. Joi’nin belirli bir kelime anlamı yok ama çıkış noktası "joy" (keyif, haz). Çünkü insanların keyif alacağı bir ortam yaratmak amacındayız ve aşırı eğlenceli bir markayız. Kahvenin yanı sıra taze sıkım ve hepsi birbirinden orijinal içeriklere sahip meyve sularımız da var. Dolayısıyla Joi, juice, coffee ve joy’un birleşimi. Ayrıca çok eğlenceli açılımları da var. “Joy of İzmir” de diyoruz, “Joy Of Inspiration” da... Herkes burada kendinden bir şeyler bulabilecek. Bu kahvemiz de olabilir, pastamız da, meyve suyumuz da, anında hazırlanan sandviçlerimiz de... Bir de kahve sektörü son zamanlarda çok aynılaşmaya ve sıkıcı olmaya başlamıştı. Hep aynı dekorlar, karanlık ve kasvetli ortamlar, benzer sunumlar… Bence sektörün renge ihtiyacı vardı ve onu da biz getirdik. Bunu vurgulamak adına lansman rengimizin pembe olmasına karar verdik ve çok beğenildi.

Ürünlerinize ve meyve sularınıza gelirsek. Burada içtiğim her şey çok lezzetli ve taze. Aynı zamanda fiyatlarınız da çok uygun.

Ürün skalamızı belirlerken tek bir çıkış noktamız vardı; kendimizin tercih etmeyeceği hiçbir şeyi burada satmak istemiyoruz. Birincisi kahve çekirdeklerimiz herkesçe bilinen markalardan çok daha kaliteli. Baristalarımızın hepsi eğitimli ve işini bilen insanlar. İzmir’de günlük süt kullanan tek yer olduğumuzu iddia edebilirim. Yerel kalkınma düzeyinde iş birliklerine de önem veriyoruz; sütte ve yoğurtta Tire Süt Kooperatifi ile çalışıyoruz. Meyve sularımız taze sıkım ve manavımız her bir ürünü bizim için seçip tedarik ediyor. Meyve suyu deyince aklınıza sıradan meyve suları gelmesin bu arada... Örneğin avokado, brokoli, ıspanak, yeşil elmadan oluşan bir detoks ürünümüz var ya da kereviz saplı bir diğer ürünümüz. Passion meyvesini kullandığımız daha tatlı bir ürünümüz. Henüz insanları ikna edemesek de C vitamini deposu olan kırmızı biberli ürünümüz benim favorim. Her damak tadına uygun ama tamamen doğal ve kaliteli içerikten oluşan ürünler bunlar. Şeker yerine organik bal kullanıyoruz. Oğlumun içmesini istemediğim hiçbir şeyi satmıyorum. Dolayısıyla o şuruplu, şekerli içecekleri bizde bulamayacaksınız. Fakat çok daha doğal ve lezzetlisini bulacaksınız. Pastalarımızı bile kendimiz yapıyoruz. Salatalarımızı, sandviçlerimizi anında hazırlayarak sunuyoruz. Bütün bunlara rağmen fiyatlarımız oldukça uygun çünkü öğrencilerin dünyasından gelen biri olarak onları burada görmek istiyorum. Ayrıca spor yapan ve protein alımına dikkat edenler için protein tozlarımız var. İstedikleri içeceklere, istedikleri miktarda ekleme yapabiliyorlar.

Bir de etkinlikler düzenliyorsunuz. Konuşmalar gerçekleştiriyorsunuz...

Markamızı yaratırken sanatın birçok dalından ilham aldık; moda, tasarım, dans, edebiyat, resim ve sinema bunların başında geliyor. Zaten farklı sanat dallarıyla etkileşimin markamızın temel özelliklerinden biri olmasını istiyoruz. Buna bağlı olarak birçok farklı etkinliğimiz olacak. Mağazamızda düzenli olarak gerçekleşecek ilk etkinliğimiz Joi Talks. Joi Talks ismiyle yarattığımız köşede ayda iki kere farklı alanlardan kişileri ağırlayacağız. Amacımız aynı ilgi alanına sahip kişileri bir araya getirebilmek ve organik bir sohbet ortamı oluşturabilmek. Etkinlik tamamen ücretsiz olacak. Hatta ilkini Antalyalı bir modacı olan Burcu Kandemir ile gerçekleştirdik. Hazırladığı yeni koleksiyona ait mini bir defile gerçekleştirdik ve ardından çok güzel bir sohbet etme imkanımız oldu. Bunlar web sitemizde ve ilerleyen zamanlarda Youtube kanalımızda izlenebilecek. Aralık ayında iki farklı konuşmacımız olacak. Daha sonraki etkinlerimizde konuşma yapmak isteyenler sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilir. 
 
Ayrıca ocak ayı içerisinde bir yapacağımız tasarım pazarının hazırlıklarına başladık. Aslında asıl amacımız Joi Sanat Festivali. İzmir’e İstanbul düzeyinde bir organizasyon kazandırmak istiyoruz. Bunun adımlarını da atmaya başladık. Yakın zamanda ödüllü bir fotoğraf yarışmamız olacak. Bunun haricinde dileyen sanatçılar eserlerini sergilemek için duvarlarımızı kullanabilir. Şimdilik sadece benim yaptığım resimler sergilenmekte.
 
Tüm etkinliklerimizi Instagram sayfamızdan takip edebilir, iletişime geçmek için sosyal medya hesaplarımızdan bize mesaj gönderebilirsiniz.

İlerleyen zamanlarda Joi’yi nelerde göreceğiz?

Her yerde görmeye başlayacaksınız aslında. Bizi sadece bir kahve markası olarak düşünmeyin. Joi tarzını gördüğünüzde tanıyacağınız bir noktaya geleceğiz. Bu arada ikinci şubemizi açtık. İzmir’in en büyük dans alanı olan ve her türden dans eğitiminin verildiği İzmir Dans Akademi’nin içerisinde artık ulaşabilecekleri bir Make Me Joi Corner var. Bana göre İzmir Dans Akademi de İzmir’in ihtiyaç duyduğu vizyoner işlerden bir tanesiydi ve sahipleri Serhat Onuk ve Berna Külahçı’yı bu anlamda tebrik etmek istiyorum. Kendileri tango alanında İzmir’deki en iyi eğitmenlerdir. Bu anlamda markamıza değer katan bir iş birliği yaptık ve bundan sonraki iş birliklerimizi de bu yönde geliştirmeyi düşünüyoruz. Oradaki Make Me Joi dans okuluna özel değil, dileyen gelip hizmet alabilir bir yandan da dans edenleri izleyebilir. İlerleyen zamanlarda elbette şubeleşeceğiz fakat ruhumuza uygun yerleri tercih etmek istiyoruz. Örneğin ilk amaçladığımız lokasyon Bostanlı çünkü Bostanlı’nın da Joi ruhuna çok uyacağını düşünüyoruz.