02 Eki 2019
Seçil Şeker

İzmir'in Yeni Tiyatrosu Tiyatro Pınarı

Tiyatro Pınarı henüz bir yıllık bir tiyatro olmasına rağmen Gülder Pınar'ın yönetmenliği ile onlarca temsil oynamış ve başarılara imza atmış bir tiyatro. Gülder Pınar ile tanıştık, tiyaronun nasıl kurulduğunu, Han Tiyatrosu ile kardeş tiyatro olup sahneyi paylaşma hikayelerini ve yeni sezonda seyircileri nelerin beklediğini konuştuk. Alkışın bol olsun Tiyatro Pınarı...

Tiyaro Pınarı’nın kurucusu Gülder Pınar’ı biraz yakından tanımak isteriz.

2005 yıllarında bilgisayar bölümünde okuyordum, derslerim çok iyiydi ama biraz sıkılmıştım. Bir ilan gördüm “Tiyatro kulübüne katılımlar başlamıştır.” diye. Bir yıl kadar kendimi denedim. Hem dersleri idare edebildiğimi hem tiyatroyu devam ettirebildiğimi gördüm. Okul bitti, tiyatro devam etti ve yolum Çağlar İşgören, Haldun Dormen ve Göksel Kortay ile kesişti. Hepsinden çok güzel eğitimler aldım. Özel bir tiyatronun kurulumunda yer aldım, sahneye çıktım. Sonrasında öğrendiklerimi öğretebileceğimi öngördü hocalarım ve stajerlik süreci sonrası eğitmenlik daha sonrasında yönetmenlik yapmaya başladım. Otuzdan fazla oyunda oynayıp, onlarca oyun yönettim. 

 

Sonra durup bir düşününce anlatmak istediğim şeyler olduğunu fark ettim. Ahlaka, erdeme, insana ve insanlığa dair şeyler. Hal böyle olunca çalıştığım kurumdan ayrılıp kendimi öncelikle bir inzivaya çektim ardından da Tiyatro Pınarı’nı kurdum. 

İnziva sürecinde ne yaptınız? Tiyatrodan bir sene uzak kalmanız mümkün değilmiş gibi geliyor...

Evimiz Aliağa’da ve orada eniştemin Tiyatro Seyir adında bir tiyatro grubu var. Dinlenme yılımda Tiyatro Sehir'in sahnelediği oyunları yönettim. 3500 kişiye ulaştık. Son oyun açık havada 2500 kişiye oynandı ve ayakta alkışlanarak ödüllendirildi. Bu sırada Manisa’da öğretmen bir arkadaşım vardı. Kaynaştırma sınıfı olarak seçilen sınıfına işitme engelli öğrenciler gelmiş. Kaynaştırma sınıfı olarak. Onlarla hiç konuşmadan müzik üzerine tiyatro yaptık. Bu çocuklarımız daha önce akran zorbalığına maruz kalırken, nasılsa duymuyor diye arkadaşları onlara çarparken birden gözde öğrenciler oldular. Artık birlikte oyunlar oynamaya başladılar. Keşke imkanım olsa da daha çok çocuğa erişebilsem diye düşündüm. Bu konuyla ilgili bir eğitimim, formasyonum yoktu ama tamamen gönülden bir iş yaptık ve başarılı olduk. Yine o dönem özel bir bankadan yönetmenlik teklifi aldım. Her sene düzenledikleri bir gece varmış, bu gecede tüm şubelerden beş dakikalık müzikal film istiyorlar. İstanbul Şubeleri, Devlet Tiyatrosu’ndan hocalar tutmuş, Antalya harika hocalar bulmuş. Ege bölgesi de benimle iletişime geçti. Bir öğrencim vasıtasıyla beni tanımışlar. Atatürk Lisesi’nde kısa filmimizi çektik, çok eğlendik. Filmimiz 45 ekibin filmi arasında birinci oldu. Ödülümüzü kaldırdık, çok mutlu olduk. Dinleneceğim dediğim yılda da tiyatrodan hiç uzak kalmadım, kalamadım. Bambaşka bir aşk tiyatro. 

Tiyatro Pınarı’nın ortaya çıkması nasıl oldu? 

Daha önce çalıştığım tiyatrodan çok sevdiğim, tiyatroyu çok seven bir grubum vardı. Ressam, öğrenci, mühendis... Mesleğini eline almış ama bir yandan da tiyatroya gönül vermiş kişiler. "Biz sizinle tiyatro yapmak istiyoruz" dediler. Ben de düşünme sürecindeydim; nerede tiyatro yapmalıyım, Aliağa mı, İzmir mi diye. Sonra aldığım motivasyonla ekibi oluşturmak için bir ilan çıktım. Soyadımı da çok seviyordum, pınar berekettir, kaynaktır diyerek “Tiyatro Pınarı’nı açıyorum!” dedim tanıdıklarıma. Ardından bir sözlü, yazılı mülakat sonrası 30 kişilik bir ekip kurduk. "30 kişiyle tek oyun çıkaracağıma 5 oyun çıkarırım" dedim ve oyunlarımız üzerinde çalışmalara başladık. Bir de sahneye çıkabilecek seviyede olmayan ama yetenekli öğrencilerim vardı. Onları da bir sınıf yaptık. 

 

Bir öğrencimiz 30 metrekarelik Alsancak’ta küçük bir oda buldu. Minik bir sahne yaptırdık oraya, provalarımızı yapmaya başladık. Alsancak’ta da olunca Rüçhan Gürel hocamı aradım ziyaret etmek için. O sohbette Han Tiyatrosu bize kapılarını açtı. Sahnelerini kullanabileceğimizi söyledi. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam... Ocak 2018'de temsillerimize başladık, nisan ayına kadar 22 temsil yaptık. Rüçhan Gürel yüce gönüllülüğüyle mekan ortaklığı teklifinde bulundu. 

Tiyatro Pınarı oyuncuları ve Olcay Poyraz Bertrand sahnede topluca poz veriyor.

Biraz da oyunlardan bahsedersek. Bu sezon neler izleyeceğiz?

Minesota Fm adında bir oyunumuz, Han Tiyatrosu ve Tiyatro Pınarı olarak ortak yaptığımız bir oyunumuz var. Bir komedi oyunumuz geliyor; Büyük Bir Aşk Çığlığı oyunu. 12 Öfkeli Adam oyununda 12 jüri üyesi üzerinden adalet kavramını sorguluyoruz. Adviye oyunu, bugüne kadar kendini hiç sorgulamayan Adviye’nin hayatını geri alabilmek için verdiği mücadeyi konu ediyor. Seni Çok Seviyorum oyununda ayakta kalmaya çalışan bir tiyatro, sanata gönül vermiş oyuncular ve yönetmeninin son çıkacak olan imkansız bir aşk hikayesinin anlatıldığı oyunlarının olaylı ve bir o kadar da komik provasını izliyoruz. Çok güzel bir kadın ekibim oluştu. Hayalini kurduğum 12 Öfkeli Kadın Ütopya’yı canlandıracağız. 12 Öfkeli Kadın, cinayetle suçlanan bir genç kız ile ilgili karar vermekle yükümlü 12 jüri üyesinin karar verme sürecini konu ediyor. Güzel bir uyarlama oldu. Bu oyunlar gibi daha bir çok güzel oyunu izleyebileceksiniz.

 

İki tane oyun çıkarma atölyem var. Onlarla daha kısa bir eğitim ardından oyun çıkaracağız. Yeni gelen öğrencilerimize eğitim verip sonrasında oyunlar çıkaracağız. Yani tüm sezon üreteceğiz.

12 Adam oyunundan bir kare.

Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Destek görmeyi çok isteriz. Yeni bir tiyatro olarak, ilk yılında beş farklı oyunla 22 kez sahneye çıkabilmiş, oyunlarını kapalı gişe oynamış bir tiyatro olarak destek görmek isteriz. Herkes izlemeye gelsin istiyoruz. Bir tiyatrocu başka ne ister ki... 

Tiyatro Pınarı sezon boyunca sizleri kah güldürecek kah hüzünlendirecek oyunlarıyla sahneye çıkacak. Oyunları ve takvimi otuzbeslik.com'dan takip edebileceğiniz gibi, Tiyatro Pınarı'nın resmi web sitesinden ve Instagram sayfasından takip edebilirsiniz.