18 Oca 2017
Otuzbeşlik

Mert Çelebi - Geleceği için Pedallayan Tasarımcı

Mert Celebi, yaşamak için tasarlayan, tasarlamak için yaşamaktan zevk alan, odağı moda tasarım, vizyonu ‘neden?’ sorusuna cevap arar niteliğinde olan, kendi tabiriyle ‘Geleceği için Pedallayan’ tasarımcı…

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Mert Çelebi
 

Bisiklet kullanıcıları için tasarımlar yapıyorsunuz. Hikayeniz nasıl başladı? Sizi tanıyabilir miyiz?
 
Hikayem onlu yaşlarımda dört tekerden iki tekere geçişimle başladı diyebilirim. Birçoğumuzun olduğu gibi bende iki tekerin büyüsüne kapılmıştım. Küçüklüğümden beri toplu taşımadan sıkılan birisi olarak, bisiklet benim için mucizevi bir icattı. Örneğin o yıllarda pazar sabahları ekmek almak için bakkala gitmek en güzel bahanemdi sabah sürüşleri için. Aynı zamanda çocukluğumdan bu yana tasarımla hep iç içe oldum. Genelde giysi tasarımı olmak üzere, iç mekan ve endüstriyel tasarımla da ilgilendim. O yıllardan gelen istekle lisede Güzel Sanatlar Lisesi- Resim Bölümü'nü seçtim. O yıllarda sanat ve tarihi altyapımı geliştirip üniversite eğitimim için İngiltere’ye taşındım. Son 3 yıldır İngiltere’de yaşıyorum, üniversite eğitimime orada devam ediyorum. 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Mert Çelebi
 
Tasarım ve üretim aşamasında nasıl bir yol izliyorsunuz?
 
Benim için bu iki aşama kendi içinde birçok dala ayrılıyor. Öncelikle, tasarım aşamasında ‘raw idea’ olarak adlandırdığımız ham bir fikir ile yola çıkıyorum. Bu fikir herhangi bir şey olabiliyor, burada ki önemli kısım nelerden ilham aldığınız veya nereden yola çıktığınız değil, bu fikrin gelişme ve şekil alma süreci. Projenin ana hatlarıyla şekillenmeye başladığı nokta da ‘üretim aşaması’ dediğimiz bölüme geçiyorum. Bana göre koleksiyonun en belirleyici noktası uygun materyale karar vermek, yani ‘fabric research and development’ olarak adlandırılan bölüm. Bu aşama da aranılan doğru materyali bulmak zorlayıcı olabiliyor. Benim için bu aşamanın en keyifli yanı ise bazen beni yeni bir materyalle tanıştırabilmesi, dolayısıyla materyal filtreleyerek başlamıyorum bu sürece.
 
Tasarımlarınızı oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz?
 
İlham kaynağımı asla sınırlandırmamaya çalışıyorum. Aslında günlük hayatta birçok şeyden ilham alabiliyorken, o an üzerinde çalıştığım proje/ koleksiyon ile ilgili özel araştırmalar da yapıyorum. Tasarımlarımın geneline baktığım zaman, mimariden ilham aldığımı söyleyebilirim. Gündelik hayatta hepimizin önünden geçtiği sıradan binalar, hatta çoğu zaman tarihi yapılar beni çok etkiliyor ve yaşanmışlıkları ile beni düşündürüyor. O binaların geçmişini araştırıp, hakkında bilgi edinebiliyoruz fakat gelecekte ki halleri hakkında hiçbir fikrimiz olmuyor. Benim yaptığım ise o yapıları manipüle ederek kendi dünyamda onların geleceklerini görmek, bunu da tasarımlarıma yansıtmak. Tam bu nokta benim ilham noktam aslında, bazı yaşanmışlıkları veya geçmişi hakkında bilgi sahibi olduğumuz konuları ele almak ve onların geleceklerini hayal etmek, haliyle felsefik bir boyutta söz konusu… 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Mert Çelebi
 
Tasarımlarınızda ne tür materyaller kullanıyorsunuz?
 
Kullandığım materyaller çok değişken olabiliyor. Örneğin; bisiklet üzerine çalıştığım projede nefes alan kumaşlar ve bisiklet aksesuarları için su geçirmez/ dayanıklı materyalleri tercih ettim. Fakat proje ne olursa olsun materyal seçimimde ise en önem verdiğim unsur; materyalin sürdürülebilirliği. Öncelikle kendim için benimsediğim bir vizyon bu; bir ürün alırken bunun uzun süreli kullanabileceğim bir ürün olmasına dikkat ediyorum. Haliyle bu markama da yansıyor ve tasarladığım/ ürettiğim her ürünün sürdürülebilir olmasına önem veriyorum.
 
Tasarımlarınızda sizi yansıtan unsurlar neler?
 
Tasarladığım her şeyde mutlaka bir arka plan oluyor. Bu arka planda ki hikaye her tasarımcı için farklı bir metot da olabilir. Benim için, genellikle bir hikayeye dayanıyor. Daha önce yaşanmış bir olay veya deneyimlediğim geçmiş bu hikayeyi etkileyebiliyor. Ve bu sayede tasarımlarımda bir tekrar oluşabiliyor. Ben bu tekrarı ’tasarımcı çizgisi’ olarak adlandırıyorum. Sanırım beni yansıtan unsur/lar da tasarımlarımda ki bu tekrarlarda görülebiliyor. Mimariden aldığım bir ilham hep oluyor, tasarım sürecinde yaşadığım yerin kültürü, mimarisi beni çok etkiliyor. Daha önce de bahsettiğim üzere, tasarımlarımda ki ‘manipülasyon' beni en çok yansıtan unsur.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Mert Çelebi
 
Tasarımlarınızın belli bir noktadan satışı var mı? Nasıl satın alabiliriz?

Sosyal medya hesabım üzerinden takip edebilirsiniz, proje bazında satış noktalarımda değişiyor. Kendi hesabımda bu süreçte ki detayları ve ürünleri paylaşıyorum. Satın alım işlemleri ve detaylı bilgi almak için mail adresimden ulaşabilirsiniz.
 
Mail adresi: [email protected]
 
İnstagram: mertcelebi
 
Yakın zamanda gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz projeleriniz var mı?
 
Şu anda odak noktam bisiklet projem diyebilirim. Bu projede hedef kitlemi genişletmeyi planlıyorum. Müşterimin yalnızca bisiklet sporcuları değil, tüm sektörlerden işlerine bisiklet ile gidip gelen çalışan insanlar olmasını hedefliyorum. Onların gün içinde bisiklet kullanımları üzerine düşündüğüm ve geliştirdiğim bir tema üzerinde çalışıyorum. Bu temanın temel dayanaklarından birisi de, bisikleti gündelik hayata herkes için, her yönden entegre edebilmek...


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Mert Çelebi
 
Son olarak neler söylemek istersiniz?
 
Tasarımda ‘collaboration’ kavramının çok önemli olduğunu düşünüyorum, proje bazında farklı zihinler ile beyin cimnastiği yapmaya her zaman açığım. En son olarak kendi erkek giyim markasının son sezonunda ki koleksiyonu için Massimo Casagrande ile beraber bir çalışmamız oldu; illustrasyonları benim tasarladığım çok güncel temalı bir proje idi. Umuyorum ki daha başka işbirlikleri içinde bulunabilir ve yaratıcı tasarımcılarla başarılı işlere imza atarım.