02 May 2018
Gülay Güler

Monitor - Başka Bir Sema Var

 

 

İzmir merkezli video ve film gösterimlerinden oluşan faaliyetleriyle alternatif sergileme alanlarıyla işbirliği içinde güncel sanat odaklı gösterimler düzenleyen Monitor ilk sergisinde, “hayatta kalmak için kaçtığınız yer, yakın gelecekte kaçacağınız yer olsaydı ne yapardınız?” sorusu üzerinden, güvenli addettiğimiz topraklar ve onlara giden rotadaki yolculuklara odaklanıyor. Mülteci hikâyeleri üzerinden, Akdeniz’in iki farklı yorumunun izlenebileceği serginin sanatçıları, dünyanın pek çok yerinde gerçekleştirilen sergilerde yer alan, güncel sanatın önemli isimlerinden Halil Altındere ve Nikolaj Bendix Skyum Larsen.  “Başka bir sema var”, sanatçıların mülteci meselesine ilişkin ürettikleri Homeland(2016) ve Quicksand(2017) isimli videolarının İzmir’de ilk kez görülmesini sağlayacak.  Monitor'un yaratıcısı ve yürütücüsü Nursaç Sargon ile sahilde efil efil, sanat dolu bir röportaj gerçekleştirdik. Buyurun, sohbetimize siz de dahil olun.  

 

 

 

Nursaç, Monitor’ü nasıl kurguladın? Kurgularken hedeflerin nelerdi?  

Monitor'e başlarken hedeflediklerim aslında 2011 yılına dayanıyor. 2011 yılından itibaren ilgi alanımın büyük bir kısmını güncel sanat oluşturmaya başlamıştı. Bu alanda kendimi geliştirmek ve network edinmek adına 2012 yılında İstanbul'a gittim ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Kültür Yönetimi Bölümü’nde yüksek lisansıma başladım. Ardından Pilot Galeri'de sanatçı temsilcisi olarak çalışmaya başladım. 1986 – 2014 yılları arasında, İzmir’de güncel sanatın değişimini incelediğim tezimde, İzmir’e tersine göçün kalitatif bir canlanma içinde olduğu sonucuna varmıştım. Şu an bunu sayısal olarak incelemek de mümkün. İzmir, kültür-sanat yaşamında belirli dönemler haricinde dışa bağımlı olmaya alışmış bir kent. Tersine göçle daha da artan sanatsal faaliyet talebini de göz önünde bulundurarak herkesin eşit koşullarda ulaşabileceği Monitor’ü, tartışmalar ortaya atıp yeni bakış açılarının gelişmesine katkı sağlaması ve güncel sanatın yeterli alan bulamadığı İzmir'de, mevcut durumu değiştirecek öneriler sunmasını amaçlayarak tasarladım.

 

İstanbul'dayken İzmir'deki güncel sanat değişimini takip etmek zor olmadı mı? 

Hem tezimi İzmir’e döndükten sonra tamamladığım hem de bir yandan orada olup biteni takip etmekte olduğum için zor olmadı.

 

İzmir’e dönmeye ne zaman karar verdin ve döndüğünde olaylar nasıl gelişti?

İstanbul’a gitmem, İzmir’e dönme üzerine kuruluydu. Belki İstanbul’un kötü dönemine denk geldiğim için, üçüncü yılın sonunda dönüş zamanımın geldiğini anlamıştım. Ekim 2015’te İzmir'e döndüğümde İzmir Kültür Platformu Girişimi’ne dahil oldum. Böylelikle, burada kültür-sanat alanında üreten birçok kişiyi tanıma fırsatım oldu. Burada üretim çok olmasına rağmen hala öğrenci, sanatçı ve sanat izleyicisi için alan çok kısıtlı. İstanbul ya da yurt dışındaki kültür-sanat yaşamına eklemlenerek güncel sanatı yakından takip etmeye çalışsak da çoğumuz için bu zorlu bir süreç olabiliyor. Bu alana bir nebze katkı sağlaması ve güncel sanatı İzmir’de daha görünür kılabilme amacıyla Monitor'ü kurguladım. 

 

Monitor neden video mecrasını seçti? 

Video mecrasının dolaşımının rahat olması pek çok kolaylık sağlıyor. Yurt dışından ve Türkiye'nin diğer illerindeki sanatçıların eserlerini sergilemek istiyordum. Bunun en rahat yolu video işlere yer vermekti. Diğer türlü işe, ödünç verme formları, gümrük vergisi, eserlerin sigortalanması gibi bir çok yük ekleniyor. Kâr amacı gütmeden, bağımsız bir şekilde bir şeyler yapmak istiyorsanız, bunlarla başa çıkmak oldukça zor.

 

Monitor'ün ilk lokasyonu neresi olacak? 

Farklı sergi mekânları ve alternatif sergileme alanlarıyla iş birlikleriyle sergiler düzenleyip, Monitor’ün, kentin farklı lokasyonlarına yayılmasını hedefliyorum. İlk sergi, Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu yanındaki Sanat Atölyeleri'nde olacak. Cumartesi günleri hariç hergün 12.00'den 18.00'a kadar ziyeret edilebilinen filmler loop olarak (sürekli), yan yana odalarda gösterilecek. Filmlerin biri yaklaşık 9, diğeri 21 dakikadan oluşuyor. 

Bir saat aralığı olmaması ne güzel. Herkes istediği zaman diliminde filmleri izleyebilecek.  

 

 Peki, sergileme alanı olarak Kültürpark'ı nasıl değerlendiriyorsun? 

Kültürpark’ı kendi dönemimizde ele alırsak şehrin içinde kurtarılmış bir bölge ve burada son zamanlarda sanat aktivitelerini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyorlar. Kültürpark, 1936 yılında açıldığında, dönemin belediye başkanı Behçet Uz tarafından bir “halk üniversitesi” olarak nitelendirilse de farklı zamanlarda, kentteki konumu değişikliğe uğradı. Kültürpark’ta bu tür etkinliklere yer verilmesi, kuruluş amacına hizmet ediyor ve ben de bunun bir parçası olduğum için memnunum. 

 

Monitor ilk sergisinde mülteci meselesine odaklanıyor. Bunun özel bir sebebi var mı? 

Bu konu küresel bir problem ve İzmir, göçmenler ve mültecilerin yolculuğunda bazen geçiş bazen varış noktası olarak yer alıyor. Monitor, sergi kapsamında yapılması planlanan söyleşilerle, zaten gündemde olan bir konuyu farklı disiplinler üzerinden değerlendirmek istiyor.

  

Açılış ne zaman olacak? Açılışta sanatçılarla tanışma fırsatımız olacak mı? Bir konuşma, söyleşi ortamı olacak mı?  

Açılış, 9 Mayıs Çarşamba günü, saat 18.00'de başlayacak. Halil Altındere ve akademisyen sanatçı Borga Kantürk bir söyleşi gerçekleştirecekler. Ardından 21:00'e kadar açılış devam edecek. Nikolaj Larsen ise seyahat masrafları konusunda destek bulunamadığı için ne yazık ki açılışta aramızda olamayacak gibi görünüyor.

 

Nursaç, projeyi tek başına üstlendin; basın bülteninden konaklamaya kadar. Bu süreçte çok zorluk çektin mi? Sponsor bulmak zor mu oldu? 

Evet, yolun başında olduğum ve destek verecek olanlar bir yandan yapılmış bir şeyler görmek istedikleri için kolay bir süreç olmadı. Bundan sonra işler daha yolunda gidecektir diye düşünüyorum. Her ne kadar sorumluluğu tek başıma üstlensem de hiçbir anımda yalnız değildim. Etrafımda, her alanda destek görebileceğim insanlar olduğu için çok şanslıyım. Otuzbeslik.com basın sponsorumuz oldu, teşekkürler. (Gülüşmeler)   

 

İlk önce eserlerle mi, sanatçılarla mı yolların kesişti?  

Aslında ikisi için de durum farklı gelişti. İstanbul'da Pilot'ta çalışırken Halil Altındere ile tanışmıştım. Halil, Pilot'un temsil ettiği sanatçılardan biri ve işlerini yakından takip ediyordum.  Nikolaj Bendix Skyum Larsen’in işleriyle, 2015 yılında Salt Galata'daki End of Dreams [Düşlerin Sonu] adlı sergisinde karşılaşmıştım. Çalışmalarından oldukça etkilendiğim Nikolaj Larsen'le bu sergi için iletişime geçtiğimde tanışma fırsatı buldum.

 

Monitor’ün ikinci sergisi ne zaman olacak. Kavramsal çerçevesi belli mi?  

İkinci serginin, yeni sezonda açılmasını planlıyorum. Eğer her şey yolunda giderse, bu sergi iklim değişikliğini odak noktasına alıyor olacak.

 

Gösterilecek Filmler

 

Halil Altındere, Homeland, 2016, HD Video, 09'49''
Sanatçının ve Pilot Galeri'nin izniyle

 

Nikolaj Bendix Skyum Larsen, Quicksand, 2017, HD Video, 21'
Sanatçının izniyle