14 Eyl 2018
Otuzbeşlik

Nükhet Duru ile Açıkhava’da Nostalji Rüzgarı Esti

 

“İzmir benim kalemdir”

  

Atatürk Açıkhava Tiyatrosu 12 Eylül gecesinde Nükhet Duru’yu ağırladı.  İzleyenlerine nostalji dolu bir gece yaşatan ünlü sanatçı, “İzmir benim kalemdir. Onun tadı başka, fuarın tadı başka. Beni bu fuar meşhur etti, hep çağırdı, hep istedi. Burada olduğum için çok mutlu ve heyecanlıyım” dedi.

 

 

 

Ziyaretçilerine sanat ve eğlence dolu günler yaşatan 87. İzmir Enternasyonal Fuarı Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’ndan Nüket Duru geçti. Sevenlerine toplam 30 parça seslendiren Duru, anlattığı fuar anılarıyla da izleyenlerine nostalji dolu bir gece yaşattı. 

 

Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda “Kabare Nünü” isimli performansında kendi deyimi ile gündeme, hayata, sanata ve fuara dair Nünü’nün dünyasında ne varsa anlattı. “Sevda”, “Melankoli”, “Beni Benimle Bırak”, “Ben Sana Vurgunum”, “Yasaksa Yasak”, “Geberiyorum” gibi sevilen şarkılarının yanı sıra, “Leylim Ley”, “Sevda Değil” ve “Sigaramın Dumanı” gibi şarkıları da seslendirdi. Şarkıları ve anılarıyla izleyenlerini kimi zaman hüzünlendiren, kimi zaman da kahkalara boğan Duru, şarkılar eşliğinde unutulmaz dönemlerini şarkılar fuara özel hazırladığı gösterisinde sahneledi.

 

“Açıkhavaya girince tüylerim diken diken oldu”

Sahneye adım atar atmaz anılarının canlandığını ifade eden Nükhet Duru, “Bu Açıkhava Tiyatrosu’nda Zeki Alasya, Metin Akpınar, Nevra Serezli ile birlikte Metin Serezli’nin yönettiği “Aşk Olsun” isimli oyunu oynamıştık. 40 gün boyunca her akşam sahnedeydik. Fuar bitti biz bitemedik. Onun için bu tiyatroya girince benim tüylerim diken diken oldu” dedi.

 

 

 

“Fuarda sevgiye ve alkışa doyardık”

Fuar anılarını anlatmaya doyamayan Duru, “Arabamız bazen fuara giremezdi, gazinonun arkasına bir orduyla yürüdüğümüzü hatırlıyorum. Ama sevgiye doyardık, alkışa doyardık. Cem Karaca ve Barış Manço aynı gazinoda çalışırdı. Edip Akbayram da gece 12’den sonra çıkardı. Yani inanılmaz kadrolar vardı. Bülent Ersoy, Zeki Müren, Emel Sayın, Muazzez Abacı ve daha nicesini de işimiz bittikten sonra izlemeye giderdik” diyerek duygularını dile getirdi.

 

“İzmir benim kalemdir”

Küçüklükten başlayıp assolist olana kadar fuarın her gazinosunun kulisinde bir toz kokladığını ifade eden usta sanatçı, “ Kübana Gazinosu benim yerimdi, 15 yaşımda ilk defa orada ünlü olmuştum. 1973-74’ten 1981 yılına kadar da neredeyse her sene çıktım fuarda. 1995’te son bir Göl Gazinosu olmuştu. İbrahim Tatlıses, Muazzez Abacı, Adnan Şenses’ten oluşan bir kadroyla birlikte gazinonun kapanışını yapmıştık.  İzmir benim kalemdir. Onun tadı başka, fuarın tadı başka. Beni bu fuar meşhur etti, hep çağırdı, hep istedi. Burada olduğum için çok mutlu ve heyecanlıyım. İzmir’in tadı başka, fuarın tadı başka ve bu ruhun yeniden yaşatılmaya başlaması bizler için gerçekten çok büyük bir sevinç kaynağı. Teklifi aldığım an koşarak geldim desem yeri var” dedi.