22 Kas 2016
Gülay Güler

Orçun Aktaşlı: "Davulu görür görmez aşık oldum"

İzmir'den İstanbul'a göç etmeyen çok yetenekli müzisyenler de var aramızda. Hayatın tadını çıkara çıkara yaşamayı tercih eden, İzmir ve davul aşığı Orçun Aktaşlı ile tanışma fırsatı yakaladık ve İzmir'de müzisyen olma konusunu tartıştık. Merak ettiyseniz buyrun okuyun.
 
Kaynak: Facebook
 

Davul ile tanışma hikayeni bizimle paylaşabilir misin?

Benimkisi ilk görüşte aşk diyebilirim. Karşıyaka Gazi Lisesi mezunuyum. Lisedeyken ne olacağımı bilmiyordum tabii ki. 97 yazında çarşıda yürürken, uzun süredir görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım. Elinde bagetleri görünce bunlar ne dedim, şaşırdım. Davul kursuna gidiyormuş ben de takıldım peşine beraber kursa gittik. Davulu görür görmez aşık oldum. Hemen ismimi yazdırdım. O zamanlar abim de blues tarzı vokal yapıyordu ve grubu vardı. Abim gitar öğretmeye çalışıyordu bana ama ben sevememiştim aleti. Kursa adımı yazdırdığım gün abim benden bir kaç dakika sonra eve geldi ve bana "Sen gitarı boş ver de davul öğren bizim grupta çal." dedi. "Ben de öğle yapacağım kursa yazıldım." dedim. Abim de "Bu işte hayır var, sen bu işin üzerinde dur." demişti. Sonra eve davul alındı ve ben 3-4 sene boyunca hiç şikayet gelmeden evde çalıştım.

 

Nasıl olur, müstakil miydi eviniz?

Karşıyaka Çamlık'ta bir apartmanın alt katında oturuyorluk. Sadece ben davul çalmakla kalmıyordum gruptaki elemanlar da geliyordu evde provalar yapıyorduk. Nezih muhit, nezih komşular...


Hangi müzik tarzını benimsiyorsun?

Benim müzik zevkim abimden geliyor. Enstrümana başladığım zaman blues, soul, R&B, funk çalıyordum. Daha sonra ağırlıklı olarak caza yöneldim. 


Üniversite'de ne okudun?

Hep İzmir'de kalmak istiyordum. Akrabalarımız çoğu İstanbullu olduğu için oranın hengamesini biliyordum. Baba mesleği tekstil olduğu için ben de tekstil bölümünü yazdım. Ege Üniversitesi'nde Tekstil okudum. 2001 yılında mezun oldum. Davul hayatımda olmaya devam etti hep. 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Instagram

İlk ne zaman nerede çalmaya başladın?

98'de davulaf başladım 1 sene sonra grupla sahne aldık. Biraz erken başladım sahne almaya. Çünkü sürekli abimle ve arkadaşlarımla beraber çalıyordum. Onlar olmadığı zamanlarda ise kasetlerimi takıp üstüne davul çalıyordum. Ben bunu tek başıma müziğin ritmini yakalayabilmek adına yapıyordum. Master class müzisyenlerin tavsiyelerini dinleyince anladım ki aslında kayıt üzerine çalmak öğrenme sürecinde çok faydalı bir şeymiş. Ben bunu bilmeden yapıyordum.


Üniversiteyi bitirdikten sonra neler yaptın?

Üniversite bittikten sonra bir gruptan teklif geldi. Düzenli olarak Bornova' da 5, 6 gün farklı gruplarla çalmaya başladım. 


O zamanlar ne tür çalıyordunuz?

O zamanlar klasik rock coverları yapıyorduk. 
 Şu an rock, caz. funk. r&b, reggae, pop rock vs...


Mezun olduktan sonra tekstil işinde hiç çalıştın mı?

Hayır, hiç yapmadım. 3 ay babamla gittim geldim ama hiç ait hissetmedim kendimi. Tekstil bitirdikten sonra Kamu Yönetimi de okudum onunla da ilgili bir şey yapmadım.


Kimlerden eğitim aldın?


DEDE lakaplı İlhan Özdemir'in eski öğrencilerinden Melih Yücel ile ilk teknik çalışmalara başladık. Daha sonra Ömür Gidel ile çalıştık kendisi İzmir'de çok ciddi bir müzisyendir ve beni resmen kanatları altına aldı ve işin nota kısmından başlayarak, sahnede nasıl oturulur kalkılıra kadar her şeyi o öğretti.

Sonra Ömür abi ile 2003'te çalışmaya başladık. Ömür abinin seçmece öğrencilerinden oluşturduğu çok iyi bir caz grubu vardı.  "Çok ciddi çalışmalar yapıyorlar sen de katılmak istiyorsan eğer vaktini piyasada çalışarak harcamaman lazım." dedi. Ben de iyi paralar kazanıyorken bir anda bıraktım her şeyi. İdealist davrandım ama arabanın benzin işareti hep kırmızı yanıyordu. Çünkü para yok sadece caz çalışıyoruz, caz festivallerine gidiyoruz. 
  

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: Instagram
 

Grubun adı neydi? Ve grupta kimler vardı?

Grubun adı Logos idi. Şu an Türkiye'nin en iyi saksafoncularından Engin Recepoğuları, Evren Karakul, Barış Tuncel ve ben. Engin ve Evren İstanbul'a taşındı.


Sonra hep böyle gitmedi herhalde?

Aynen. Dedik beyler bu iş böyle olmayacak. Piyasa deneyimi olan grup elemanı olarak; gruba vokal ve elektro gitar ekleyip pop caz tarzında çalmamızı önerdim. Sonra öğle bir grup olduk ki İzmir'i salladık. İlk ismimiz 'Wanted' idi sonra bazı grup elemanları değişti 2005 yılında 'Frekans' oldu grubun ismi.  Aydok Moralıoğlu solistimizdi. Bios'ta  2005-2009 arası çok kaliteli acayip müzik yaptık. İnanılmaz zaman geçirdik. 2009'da grup dağıldı. Başka gruplara yöneldim. Bir tek Türkçe pop yapmadım. Onu yapamıyorum. Teknik açıdan bilmiyorum değil tabii dinlemediğim bir müzik türü olduğu için parçaları bilmiyorum. Takip edemiyorum aslında içine giremiyorum parçanın. Müziği bilerek hissederek çalmak çok başkadır. Öyle olmazsa hiçbir anlamı yok bence. 


Davul çalıp bu işten para kazanmak isteyenlere neler tavsiye edersin?

Bu yollar çok belirsiz yollar ilk başta bunu göze almaları gerekiyor. Bu iş hakkıyla yapmak isteyen arkadaşlar vakit kaybetmemeleri için eğitimlerini düzgün bir şekilde alsınlar. Ben hala her gün değilse de 1, 2 saat gibi pratik yapıyorum. Günde 12 saat çaldığımı hatırlarım. Mümkün olduğunca başka müzisyenlerle irtibatta olup grupların içinde olmaları çok önemli. Teknik çalışmalarını düzenli yapmalılar. Bol bol müzik dinlesinler. şey yapmıyorken bile müzik düşünmek çok önemli. 


Şu an grubun var mı?

Dört dörtlük eğitmenleriyle kurdumuz bir grubumuz var. Caz, latin R&B karışık çalıyoruz. Kendimize göre yorumluyoruz.  Öyle düz cover değil. 10 yıldır hem eğitmenlik yapıyorum hem de çalıyorum. Benim istediğim hayat ta bu, rahatım. Hayatın tadını çıkararak yaşamayı tercih ediyorum. İstanbul'da trafikte Ferrari'n olsa bile beyaz Şahin'le aynı sırada gidiyorsun. Kazandığım para ile İzmir'de rahat rahat yaşıyorum. 


İstanbul'daki iyi müzisyenlerin çoğu İzmirli diyorlar doğru mu?

Aynen öğle. Ben inanıyorum ki İzmir'den İstanbul'a gitmiş müzisyenler geri gelse bir anda İzmir'deki konjunktur değişir. Şu an İzmir'de kalite inanılmaz düşük.


Şu an neler yapıyorsun?

Dört dörtlük Müzik Okulu'nda eğitmenlik yapıyorum. Müzisyen çift Savaş ve Yeşim Şavaşan ait 13 senelik bir kurum.  Her seviyeden öğrencilerin gelebileceği, gitar, bas, davul eğitimlerinin verildiği bir yer. Ben burada 3 senedir eğitmenim.Toplamda 12 senedir eğitmelik yapıyorum. Aynı zaman da sahne almaya da devam ediyorum. 

 
Son olarak ne söylemek istersin?
 
İzmir'de müzik piyasası pek iyiye doğru gitmiyor. Umarım düzelir. Gençler bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama sahneye çıkabilecekleri kaliteli ortamlar yok. Eskiden çok güzel kulüpler, barlar vardı. Şu an Alsancak'ta gidilebilecek tek yer Bios Bar. İzmir'deki müzisyenlerin bir araya gelip projeler üretip konserler düzenlemeleri lazım.

BONUS: UYARI! Kulak pası silinir.