27 Şub 2018
Seçil Şeker

Tarih ve Sanat'ın Harmanıyla Oluşan "did. Antique"

İktisat fakültesine girmesiyle başlıyor gençlik hayatı, sonrasında kendini keşfediyor ve arkeolojiye dönüyör geleceği. İşte tam da burada kırılma noktasına ulaşıyor Didem Küçükaytekin. Kadro bulamıyor, özel sektörde bir iş yok derken kendi heyecanını, kendi tutkusunu tasarımlarına döküyor. Tasarlamakla yetinmiyor bir de insanlara aldıkları ürünün hikayelerini veriyor. Şimdilerde ise Fongogo'da sizlerin desteğini bekliyor. Hayallerine kavuşabilmesi, İzmir'i, kültürünü, hazinesini her milletle paylaşabilmesi, insanların müzelerden tasarım ve estetik ürünler hediye alabilmesi ve en önemlisi kendi gibi arkeolog arkadaşlarına iş imkanı sağlayabilmesi için Didem'e biz de destek olmak isteriz. İzmir, tasarımcısının ve genç girişimcisinin her zaman yanında!

 

 

Kaynak: did. Antique

 Didem Küçükaytekin, seni biraz tanımak isteriz...

1991 Ankara doğumluyum. Üniversite hayatına Bilkent’te başladım, İktisat okuyordum fakat hiç istediğim bir bölümde değildim. Ne okumak istiyordum? Arkeoloji. Bu yüzden sıfırdan bir başlangıç yapmam gerekiyordu. Nerede yaşayabilirim diye düşündüm ve İzmir’i seçtim. Batı Anadolu bölgesi arkeoloji konusunda eşsiz bir hazine. 2011 yılında Ege Üniversitesi’nde Klasik Arkeoloji okumaya başladım ve işime aşık oldum.  

 

did. Antique nasıl kuruldu?

Mezuniyetimden sonra işsizlik depresyonuyla başladı her şey aslında. Fark ettim ki bir arkeolog olarak iş bulabilme olasılığım çok düşüktü. Devlet kadrolarında, akademik kadrolarda arkeoloji ve sanat tarihçi alımlarının oldukça düşük olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bu sebeple ben de arkeolojiyle özel sektörün birleştirilebileceği alanları araştırmaya başladım. Gözlemlediğim üzere arkeolojik kentlerle ilgili yapılan hediyelik eşya ürünleri oldukça klasikleşmiş bir ürün yelpazesine sahipti ve satılan ürünlerin arkeolojik bilgi birikimleri hiç verilmiyordu. Grafik tasarımla aram iyidir, mesleki anlamda da yeterli olduğumu düşünüp bu iki disiplini bir araya getirmeye karar verdim.

Arkadaşlarımın ve sevgili ailemin desteği ile de 2016 Eylül ayında did. Antique kuruldu.  

 

 Kaynak: did. Antique

Neden did. Antique? 

Biz bu işe 5 sınıf arkadaşı ortak olarak başladık fakat kişisel egolar ve düşüncelerinin farklılığıyla dağıldı ekip.  İlk başta "did handmade things" olarak kurduk markayı. Sadece tasarım yapabiliyor ve dikiş dikebiliyordum o yüzden "handmade" çok uygundu konseptimize. "We did it!"ten geliyor ismimiz. "Biz bu işi yaptık!" diyorduk yani. 2016 Nisan'da did. Antique oldum tek başıma.  

 

did. Antique şimdiye kadar nerelerde bulundu?

Marka ortaya çıktığından beri 17 farklı tasarım sergisine katıldı. Roots Another Fest, Fullmoon Sound & Music, Alaçatı Ot Festivali gibi... Yaz sezonu boyunca Atelier Om Alaçatı’nın içerisinde bir dükkanım vardı. Ben istiyorum ki; arkeolojiden benim aldığım hazzı herkes alabilsin. O yüzden ürünlerin yanına, o ürünlerin hikayelerini veriyorum. Benim amacım hiçbir zaman sadece satış yapmak olmadı. Bir kültür, bir bilgi öğretebilirsem o aldıkları ürünün üzerindeki tarihle ilgili, ne mutlu bana. Dümdüz beyaz bir sütuna, heykele bakmak hoşuna gitmiyorsa kişilerin ben de onları post modern sanat ile birleştirip kişilerin bakışına yaklaştırabilirim. Yeter ki o estetik algısını geliştirmek istesin insanlar. Harika tepkiler almak beni doğru işi yaptığıma inandırıyor ve daha fazlasını vermek için çabalıyorum.  

 

Kaynak: did. Antique 

Hikaye kartlarını nasıl oluşturuyorsun?

Bir tasarımı oluşturmadan önce o heykel, o eser hakkında detaylı bir literatür araştırması yapıyorum. Türkçe kaynak maalesef çok az. Fransızca, İtalyanca, İngilizce çeviriler yaparak oluşturuyorum ürünün yanında gelen hikaye kartlarını. Bir ders kitabı monotonluğunda olmayan hoş bir hikaye şeklinde sunuyorum müşterilerime. Bu bilgileri hazırlamak, talep görmesi, okunması benim için çok daha değerli.  

 

Senin için en önemli konuya gelirsek, Fongogo nedir?

Fongogo aslında yurt dışında kickstarter gibi örneklerine sıklıkla rastladığımız bir kitlesel fonlama yöntemi. Destekçilerin destekledikleri proje karşılığında ödül kazandıkları bir sistemde çalışıyor. Destekçi olarak minik miktarlar şeklinde yatırım yapabiliyorsun ve bunun karşılığında proje sahibi, belirlediği gün içerisinde hedefe ulaşırsa eğer toplanan miktar hesabına aktarılıyor. Vermiş olduğun desteğe uygun olarak sana da söz verdiği ürünü gönderiyor. Eğer hedefine ulaşamazsa o parayı alamıyor ve destekçilere proje başarısız oldu denilip paraları iade ediliyor.

Fongogo yeni girişimcilerin, elinde sermayesi olmayan kişilerin, öncelikle sosyal çevresinden başlayarak geniş çevrelere ulaşabileceği bir araç. Küçük, büyük bağış fark etmiyor. Bir nevi kumbara sistemi. Benim 45 günüm vardı şu an 22 günüm kaldı. 

 

 Kaynak: did. Antique

Alaçatı'da bir dükkan açmıştın. Bu sezon yine olacak mı? 

Bu sezon daha farklı çalışmak istiyorum. Tek bir nokta değil de birkaç noktada olmayı istiyorum. Fongogo'dan beklediğim sermayeyi alabilirsem bir atölye açmayı düşünüyorum. Arkeologlardan oluşan bir ekip kuracağım. Sektörün işsizliğinden tek başıma kendimi kurtarmak bana bencilce geliyor. Arkeolog takım arkadaşları ve bir atölyeyle did. Antique'i büyütmeyi hedefliyorum. Benim için en önemlisi de müze mağazalarına girmek. Gittiğin müzeden, bir şehirden hatıra almak istiyorsun ama aldığın ürün mesela "Efes" yazılı bir buzdolabı magneti oluyor. Neden daha işlevsel ve estetik hediyelerimiz olmasın ki? 

 

En sevdiğin heykel kimin heykeli? 

Apollon. Bana deselerdi ki "Bir sürü din var hangisine inanmak istersin?" Yunan mitolojisini seçer ve Apollon derdim. İzmir medeniyetin ve kültürlerin doğduğu topraklar. O kadar zengin bir tarihi var ki her okuduğum kaynak beni daha da heyecanlandırıyor. İlk kez felsefe, matematik, tiyatro buradan çıktı. Buradan yayıldı. Apollon ve kız kardeşi Artemis, İonia topraklarında doğuyor. Bu yüzden ben biraz Apollon'cuyum. Kendileri aynı zamanda güzel sanatların, müziğin ve kehanetin tanrısı. Gittiğim her yere, Apollon heykelim var onunla gidiyorum. 

 

Bir kazıda bir şey bulacak olsan, topraktan ne çıkarmak seni çılgınca mutlu ederdi? 

Hiç kazıya gitmedim ama eğer gitseydim, sahada çalışıyor olsaydım minicik bir taş, bir kalıntı bile beni çok mutlu ederdi. Asırlar önce bambaşka birinin o taşa dokunmuş olma ihtimali, o taşın asırlar sonra benim elimde olması tarif edilemez bir heyecan. 

 

 

Kaynak: did. Antique

Önümüzdeki dönemlerde insanlarla bir araya gelebileceğin farklı bir şeyler yapmayı düşünüyor musun?

did. Antique benim sadece yapabileceğimi bildiğim tasarımla başlangıç noktasını aştı. Arkadaş çevremin çoğunluğunu sanatçılar oluşturuyor ve bundan gurur duyuyorum. Bütün arkadaşlarımı işime dahil etmek gibi haince planlarım var. Yeri gelecek caz geceleri yapacağız yeri gelecek antik kentlerde müthiş elektronik setler dinleyeceğiz ama önceliklerim arasında biraz daha gelenekselleşmiş rehberler eşliğinde yapılan turlara alternatif yaratmak var. Aslına bakarsanız çok fazla planım var ama biraz da sürprizi kalsın istiyorum.

 

Ürünleriniz neler?

İlk koleksiyonumuzun adı Unique’ti. Ilk ve eşsiz bir koleksiyondu benim için. O koleksiyondan 10 tasarım çıktı. Yastıklar ve çantalar var. İkinci koleksiyonu çıkardım sonrasında "’Estivat" . Kitap ayraçları, stickerlar, magnetler ve en çok tercih edilen yuvarlak havlular. Kullanım açısından çok işlevli. Bana fotoğraf gönderenlere bakıyorum hiç aklıma gelmeyen şekillerde kullananlar var. Duvarına süs yapandan, koltuğuna serene, akşamları omuzlarına alana kadar bizim bile şaşırdığımız bir derece kullanım yelpazesine sahip. Yeni koleksiyonda mobilyalar olacak, tablolar, kutular... 

 

Hangi dönemde ve kim olarak yaşamak isterdin? 

Kesinlikle Roma'da yaşamak isterdim. Tiberius zamanında, Roma'nın Roma olduğu en şaşalı dönemde! Kim olduğumun bir önemi yok altın kadehimden şarap içip üzüm tanelerinin sunum yapıldığı dönemde yaşasam yeterdi. Efes'e her gidişimde sanki üzerimde peplosumla uçuş uçuş gezinen bir Romalıymışım gibi hissediyorum.  

 

 

Kaynak: did. Antique

did. Antique'i hangi noktaya ulaşmış olarak görüyorsun?

did. Antique'i akademi seviyesinde görüyorum. Ben şu an kadro bulup akademisyen olamıyorum ama ileride yaptığım işlerle bu konuda bir kadro oluşabileceğimi, arkeoloji ve farklı disiplinlerin nasıl bir arada uyum içinde çalıştığını gösterebileceğim bir alanda çalışmak istiyorum.  

 

Eklemek istediğin bir şeyler var mı? 

Fongogo çok önemli. Fongogo’dan yapacağınız desteklerin benimle beraber birçok işsiz arkeoloğun hayatını renklendirebileceğine inanıyorum. Linke buradan ulaşabilirsiniz.