15 Kas 2016
Ozan Çılgın
Tohum Takas Şenliği İzmir'de Yapıldı.
İzmir’de 30 Ekim Pazar günü bir şenlik gerçekleşti. Alsancak’ta Tarihi Havagazı Fabrikası'nın bahçesinde gerçekleşen bu etkinlik bildiğimiz türden bir kültür sanat etkinliği değildi. Karaot Tohum Derneği’nin tohum takas şenliğiydi. Karaot İzmir Torbalı’ya bağlı bir köy. Derneğin kimliğini ifade eden merkezi Karaot Köyü'nde ikamet ediyor. Derneğin kuruluş hikayesi de çalışmaları da 2006 yılında bu köyde başlamış. Derneğin elbette ki bir amacı var. Ve elbette ki kurucularını bu amaçlara sevkeden çok haklı sebepler var. Derneğin amaçları, kaybolmakta olan yerel sebze ve meyve çeşitlerinin korunması ve tohumlarının çoğaltılarak gelecek kuşaklara aktarılması, ekolojik yöntemlerle üretim yapan küçük üreticinin desteklenmesi, yerel çeşitlerden üretilen sağlıklı gıdaların insanlara birinci elden ulaştırılması ve doğa dostu tarım yöntemlerinin canlı tutularak yaygınlaştırılması olarak ifade ediliyor. Biz de Otuzbeşlik ekibi olarak güneşli ve güzel bir sonbahar gününde gerçekleşen şenliğe dahil olduk. Yaşlı, genç, kadın, erkek, çoluk çocuk çok güzel bir kalabalık bulduk şenlik alanında. Standlarda hem tohumlar sergilenip tohum takası gerçekleştiriliyor, hem organik ürünler satışa sunuluyor hem de bilgi paylaşımı gerçekleşiyordu. Ayrıca kurulan sahnede çocuklar için konserler ve bilgilendirici konuşmalar yapılıyordu.
Dernek ülke genelinde farklı yerelliklerde ortaya çıkan oluşumlarla da ilişkiye geçmiş ve şenlik bu oluşumların stand açmasına da olanak tanımıştı. Örneğin “Porsuk Çayı Feylesofları” buna bir örnekti. Elbette yanında hiç tohum getirmeyen insanlar da vardı ve onlara da kendi bahçelerinde ya da evlerinin balkonlarında organik tarım yapabilmeleri için tohum dağıtılıyordu. Buradaki esas nokta şu: Bu tohumlar ata tohumu, yani dışarıdan ithal edilmemiş, genetiğiyle oynanmamış ve kısırlaştırılmamış tohumlar. Yüzyıllardır süren tarım geleneğinin esası olan yöntemi olanaklı kılan tohumlar. Toprağa bir tohum ekersiniz, ürünü kaldırırısınız, o üründen belli bir miktar tohum alıp saklarsınız ve sonra yine onu ekersiniz. “Ee zaten hala böyle yapılmıyor mu” dediğinizi duyar gibiyim. Ama acı gerçek şu ki ne yazık ki büyük oranda artık böyle yapılmıyor. Otuzbeşlik ekibi olarak etkinliğe dahil olmuşken biz de tohumlarımızı aldık ve buraya kadar gelmişken derneğin yönetim kurulu üyesi Aytuğ Gündüz’le kısa bir söyleşi yaptık. Dernek hakkında bilgi almak isterseniz web sayfalarını ve facebook sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca siz de kendi olanaklarınızla organik tarım işinin bir ucundan tutmak isterseniz Karaot Köyü'ne, derneğe uğrayabilir, istediğiniz şekilde yardım alabilirsiniz.
Bu güzel etkinlik için öncelikle teşekkürler, ilk olarak derneğin kuruluş aşaması ve amacını sormak istiyorum?
Derneğimiz yaklaşık on iki yıl önce kuruldu ama resmi olarak on yıl önce diyebiliriz çünkü iki yıl boyunca köy çalışmaları, çiftçi çalışmaları gibi bir ön hazırlık süreci gerçekleşti. Bu çalışmalardan sonra artık yavaş yavaş olgunlaştığımızı düşünüp resmi kuruluş aşamasına geçtik. Dernek olarak da bu tip etkinlikler yapma anlamında da ilkiz. Tohum takas şenliğini yapma sebebimiz 5553 sayılı tohum yasasıdır. Bu yasanın getirmiş olduğu sorunları, tehlikeleri anlatmak için bu şenliği yaptık aslında. Etkinlikle anlatmaya çalıştığımız esas şey aracısız üretici ve tüketici modelinin olanaklarını sunmak.
Derneğin kuruluşu bu yasanın çıkışıyla mı oldu?
Hayır, daha erken, derneğimizin o zamanki başkanı ve kurucu üyesi televizyonda bir belgesel izliyor, belgeselde yerli bir karpuz çeşidinin yok oluşu anlatılıyor. Bunun üzerine düşünmeye araştırmaya başlıyor ve mesela pembe domatesin yok olmak üzere olduğunu öğreniyor. Bunun üzerine bu kadar güzel, verimli topraklara sahip bir ülkede böylesi bir durumun yaşanmasında bir sakatlık olduğunu düşünüyor. Ve dernek Torbalı’nın Karaot Köyü'nde kuruluyor. Zaten ismini de oradan alıyor. Yaklaşık bir milyon km. katedip köy ziyaretlerinde bulunduk, genellikle ihtiyar heyetleriyle iletişime geçtik çünkü sandıkta bez keselerde saklanan tohumlara ancak onlardan ulaşabiliyoruz, maalesef genç nesilde bulunmuyor. Yalnızca İzmir’de 400-450 köy dolaştık. Tüm bu faaliyeti de herhangi bir kurumdan sponsorluk almadan ya da bir AB fonuna dayanmadan tam tersine bunları redderek yaptık. Kendi öz gücümüzle faaliyetimizi yaptık. Tabi bir noktadan sonra iş tohumu aştı, sağlıklı gıdaya nasıl ulaşılır gibi bir noktaya sıçradı.
Yani bu aslında sağlıklı gıda kampanyasını da içeren kolektif bir hareket?
Aynen öyle.
Peki, bugün ata tohumu yasak mı?
Evet, patentsiz tohum ekemezsin, biçemezsin, fidesini yetiştiremezsin, yasa bunun bir pasaportu olması lazım diyor, ancak hybrid ya da genetiğiyle oynanmış tohumları kullanabilmeye izin var onu da dünyada üreten üç beş şirket var.
Bugün İzmir’de bir etkinlik yaptınız, önünüzde başka bir durak var mı?
Aslında bu etkinlik güzergahı olan, düzenli bir etkinlik değil. Bugün burada yaptığımız son bir ay içerisinde İzmir Büyük Şehir Belediyesi’yle girmiş olduğumuz etkileşim aracılığıyla gerçekleşti. Belli süreçlerde belli yerlerden sivil toplum örgütlerinden teklifler, fikirler geldiğinde bu çerçevede etkinlikler düzenliyoruz. Şile’de de yaptık örneğin. Aslında bakarsanız bizim amacımız şenlik yapmak değil, bizim ihtiyar heyeti yavaş yavaş göçmeye başlıyor ondan dolayı biz ne kadar çok köy dolaşırsak, ne kadar çok biyo-çeşitlilik üzerinden gidersek bize o kadar çok getirisi olacak. Tabi bu şenlikler yeni insanlarla tanıştığımız, iletişim kurduğumuz etkinlikler ama asıl hedefimiz köy ziyaretleri, oralardan edindiğimiz tohumlar, bunları kendi üretim alanlarımızda denemek ve bunu bir şekilde paylaşıp yaygınlaştırmak.
Derneğinizden ayrı farklı yerel organizasyonlar da var galiba burada?
Evet onlar kardeş oluşumlar. Mesela “Porsuk Çayı Feylesofları”yla yeni tanıştık. Bir fide dağıtım organizasyonu düzenlediler ona katıldık. Onlar yeni kurulmuş bir oluşumdu iletişim kurulduktan sonra bizden belli konularda yardım istediler biz de elimizdeki imkanlar dahilinde onlara yardım etmeye çalışıyoruz. Ayrıca Aydın Belediyesi’yle fide dağıtımı gerçekleştirdik, yaklaşık bir milyon fide dağıttık çiftçilere. Yani farklı yerlerdeki oluşumlarla bağlantıya geçip ortaklaşma sağlıyoruz.
Çok teşekkürler.
Ben teşekkür ederim.