28 Haz 2020
Kardelen Uysal

Yeraltı Edebiyatının Kült Kitapları

Yeraltı edebiyatı gezginleri, kaybedenleri, yolunu bulmak için yola çıkanları, uçuruma yuvarlananları, uçurumu ev belleyenleri, asileri, yolunu kaybedip de bulmaya tenezzül etmeyenleri, dobra ve cesur insanları, kanun kaçaklarını, ötekileri, ötekileştirilenleri, sistemin dışladıklarını ve sistemi dışlayanları anlatır. Yeraltı edebiyatından başucu kitabınız olabilecek eserleri derledik. 

Gösteri Peygamberi - Chuck Palahniuk
Yeraltı edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olan, Fight Club (Dövüş Kulübü) ile tanıdığımız Chuck Palahniuk, bu kitabında popüler kültürü kendine has diliyle eleştiriyor. Binlerce misyonerden biri olan Tender Branson, Creedish mezhebinin yalıtılmış dünyasının içine doğmuş ve dışarıdaki hayatın içine gönderilmiştir. Görevi yaşadığı sürece çalışmak ve gerektiğinde ölmek olan Branson, beklenmedik bir şekilde ünlü olur. Medya ve popüler kültürün iç yüzüyle tanışan karakterin gözünden tüketim toplumunun hastalıklı, avam yönlerine şahit oluyoruz. Merak edenler için kitaptan bir alıntı: “Sanki hepimize aynı suni hafızadan takılmış. Çocukluğumuzla ilgili hiçbir şey hatırlamazken, komedi dizilerindeki ailelerin başına gelenlerin hepsini gayet iyi biliyoruz. Hepimizin belli başlı hedefleri aynı.”

Ölüler Böyle Sever - Charles Bukowski

Charles Bukowski daima tartışılan yazarlardan biri oldu. Kiminin dobra, kiminin kaba bulduğu Bukowski, kendisinin makbul biri olmadığını söyler ve ekler: “Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. İyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları.” Ölüler Böyle Sever, yazarın olgunluk çağında ortaya çıkan 18 öyküyü bünyesinde barındırıyor. Bukowski, bu kitabında ironik betimlemelere, kadınlara, toplumun hastalıklı olarak etiketlediği insanlara yer veriyor.

Beyaz Zenciler - Ingvar Ambjörnsen

Eğitim, kariyer, başarı gibi içine hapsediliğimiz hapishanelerden nefret ederler Beyaz Zenciler. Sırt çantaları ve uyku tulumlarıyla, dumanlı kafaları ve bira kasalarıyla gezer dururlar. Konforlu, korunaklı alanlarından çıkarlar, kendilerini düşünmeden severler hayatlarındaki insanları. Beyaz Zenciler, Norveçli yazar Ingvar Ambjörnsen’den sistemi sorgulatacak, yersiz yurtsuzluk özlemi yaratacak, kaçıp gitme isteği uyandıracak bir başucu eseri.

Zen Kaçıkları - Jack Kerouac  

Allen Ginsberg ve William S. Burroughs ile yakın arkadaş olan Kanadalı-Amerikalı şair ve yazar Jack Kerouac, beat kuşağının kutsal kitapları arasında sayılan Zen Kaçıkları’nda okuyucusunu büyüleyici bir otostop yolculuğuna çıkarıyor. Kerouac’ın aynı zamanda içsel yolculuğuna eşlik eden yollarda yazar varoluş amacını sorguluyor. Trende, dağlarda, Buda’da yollarda, dost sohbetlerinde gerçeği arayan yazarın coşkulu yolculuğuna eşlik edeceksiniz.

Arabölge - William S. Burroughs

Beat kuşağı yazarları tarafından oldukça beğenilen, J. G. Ballard’ın İkinci Dünya Savaşı sonrasının en etkileyici yazarı olarak değerlendirdiği Burroughs’un ilk dönem yapıtlarındandır Arabölge. “Konuşmak yalan söylemektir” diyen yazar, bu kitabında sözünü sakınmıyor. Uyuşturucu deneyimlerini de cinselliği de olduğu gibi anlatıyor. Sistemin arızalı dediği insanlara değiniyor, anti-kahramanları görünür kılıyor. Arabölge, yazarın kendi yaşam öyküsüne dayanıyor. Sevenleri için Burroughs’un Kurt Cobain ile yaptığı The Priest They Called Him kaydını da şuraya bırakalım

Çarpışma - James Graham Ballard

Çarpışma en rahatsız edici kitaplardan biri, insanın ne kadar hastalıklı, rahatsız edici bir tür olduğunu anlatıyor. Bu kitapta arabalar ve insanlar başrolde. Araba kazalarından tahrik olan insanlar var bu kitapta. Yeni dalga bilim kurgu türüne de giren kitap, okuyucusunu araba sevdası üzerinden bir distopyaya taşıyor, taşıdığı distopyada ise kent insanını ve alışkanlıklarını yerin dibine sokuyor. Türünün tek örneği olarak gösterilen Çarpışma, okuyucusunu makine-erotizm hezeyanının içine atıyor.

Roman, David Cronenberg tarafından Crash adıyla filme çekildi ve  film Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü aldı.

Isis - Tristan Hawkins

Britanyalı yazar Tristan Hawkins’in ilk romanı Isis, bencil, zeki, yakışıklı bir reklamcının hayatını anlatıyor. Hayattan başarılı olarak intikam almayan çalışan genç reklamcı Isis, işten artakalan zamanlarında alkol ve uyuşturucu kullanır. Bir gün kendisine pek de uygun olmayan bir sekretere aşık olur. Sekreter güzel değildir, kötü giyinmektedir ve yatakta da pek becerikli sayılmaz. Isis, bu ilişkide yaşadığı gel gitlerle yaşamını bir uçuruma sürükleyecektir.

Hırsızın Günlüğü - Jean Genet

Doğar doğmaz terk edilen Jean Genet, çocukluğunu bir yetimhanede geçirdi. Buradan 10 yaşında kaçtıktan sonra çeşitli ülkelerde hırsızlık ve kaçakçılık yaparak yaşadı. Anarşizan tavrıyla Kara Panter hareketini de, Filistin mücadelesini de destekledi. Hırsızlıktan dolayı 10'uncu kez yargılanması sonucunda müebbet hapis cezasına çarptırıldı ancak yazdığı kitap dolayısıyla Sartre, Andre Gide gibi yazarların dikkatini çekmişti. Bu isimler dilekçe yazarak Genet’in affedilmesini sağladılar. Hırsızın Günlüğü de otobiyografik ögelere yer veren, ötekilerin ruhunun analizini yapan, şiirsel bir dille anlatan bir kitap.

Kürtaj - Tarihi Bir Aşk Romanı 1966 - Richard Brautigan  

Richard Brautigan, çocukluğundan beri yazar olmak isteyen, yaşamı zorluklarla geçmiş bir isim. Yazdıklarını kimi zaman hiçbir ücret almadan dağıtan yazar karnını doyurmak için kendisini bazen hapse attırırdı. Kürtaj - Tarihi Bir Aşk Romanı 1966, kimine göre yazılmış en iyi aşk romanlarından biri, kimine göre beat kuşağının en iyi kitaplarından biri. İnsanların kendi yazdıkları kitapları gelip teslim ettikleri kütüphanede çalışan bir adam bir gün güzeller güzeli Vida adlı kadına aşık olur. Kadının hamile kalması ile adam kabuğundan çıkar ve yol onları başka yerlere sürükler. Brautigan hakkında yazılmış bir yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Toza Sor - John Fante

Toza Sor, Fante’nin gençlik yıllarını anlattığı dörtlemenin en sevilen kitabı olma özelliğini taşıyor. Bukowski’nin hayranı olduğu yazar Toza Sor adlı eserinde, kırık bir aşk hikayesini anlatıyor. 20’li yaşlarının başında olan İtalyan göçmeni Arturo Bandini, yazar olma hayalini gerçekleştirmek için Los Angeles’a gelmiştir. Beş parasızdır, otelinin parasını ödeyememektedir, genelde portakal yiyerek karnını doyurur. Bir gün tesadüfen yolunun düştüğü birahanede Camilla ile tanışır, ona o kadar aşık olur ki geceleri onun arabasından çaldığı şapkasına sarılarak uyur. Fante bu duygu yüklü romanında aşkı, hayalleri ve yazarlığı anlatıyor. Zorluklara rağmen tutkusundan vazgeçmeyenlerin başucu kitabı olabilecek nitelikte bir eser.

2006 senesinde kitap beyazperdeye uyarlandı. Başrollerinde  Colin Farell ve Salma Hayek’in yer aldığı aynı isimli film Robert Towne tarafından yönetildi.

Gecenin Sonuna Yolculuk - Louis-Ferdinand Célin

Gecenin Sonuna Yolculuk, okuyucusunu Birinci Dünya Savaşı’na, Paris’in gettolarına, Afrika’nın Fransız sömürgelerine ve gecenin sonuna götürecek. Dilimize 70 sene sonra çevrilen bu başyapıt günümüzde hala güncelliğini koruyor. Modern edebiyatın dönüm noktalarından sayılan roman, Celine’in sıtma konusunda çalışmak üzere Batı Afrika’ya, Kamerun’a gittiği günlerden de izler taşıyor.

Bonus

Dövüş Kulübü 2 - Chuck Palahniuk

Yalnızlık, yabancılaşma, tüketim ve delilikle ilgili bir anti-ütopya öyküsünü anlatmıştı 1996 yılında Dövüş Kulübü. Hem kitabı hem filmiyle ses getiren Dövüş Kulübü'nün ikincisi  çizgi roman olarak yayınlandı. İkinci kitap 9 sene sonra geçiyor. Başlangıçta isimsiz olan karakter kendisine Sebastian diyor bu sefer. Marla Singer'la evlenmiş ve bir de çocuk sahibi olmuş. Biri ilaçlara bağımlı olmuş, diğeri evlilikten bunalmış. Küçük oğulları ise evde barut yapmakla uğraşıyor. Ödüllü çizer Cameron Stewart  tarafından çizilen Dövüş Kulübü 2, özleyenlerine iyi gelecek.