04 May 2018
Gülay Güler

Urlalı Şampiyon Motokrosçu: İbrahim Ercansungur

Motosiklet ile küçük yaşlarda tanışmasına rağmen İbrahim Ercansungur yarışlara 25 yaşında başlayabilmiş. Şu an 30 yaşında olan sporcu, kariyerine üç Türkiye Enduro Motocross Şampiyonluğu sığdırmış. Bu sporda öncü ve sponsor bulmanın zorluklarını vurgulayan Ercansungur şampiyonlukları kendi çabası ve imkanlarıyla kazanmış. İzmir’in Urla ilçesinde doğayla iç içe yaşamasını fırsata dönüştürerek düzenli antrenman yapan Ercansungur aynı zamanda offroad tutkunu ve bu tutkusunu iş hayatına taşımış. Urla sanayide offroad araçların modifkasyonlarını yaptıkları, arazi koşullarına hazırladıkları bir dükkanları var.  Şartlar elverse ve sponsor desteği alabilse sadece sporla ilgilenmek istediğini söyleyen sporcu extrem sporlarının gelişebilmesi için yönetimlere, yöneticilere ve en önemlisi medyaya çok iş düştüğünü vurguluyor.  İbrahim Ercansungur ile başarılarını ve hayallerini konuştuk…

 

 

 Kaynak: İbrahim Ercansungur

 

Motor tutkun ne zaman ve nasıl başladı?  

Ailede iki teker tutkusu olunca çok erken yaşta merak başlıyor. Bazı aileler iki tekeri tehlikeli buluyor, çok şükür benim ailem böyle bir aile değil. Çocukluğum Urla'da bisikletin tepesinde geçti. Urla beş yılda çok ciddi bir gelişim gösterdi. Çocukluğumda Urla daha kasaba gibiydi. İlk kez motosikletle 96 yılında babamın motosikleti kaçırarak tanıştım. (Gülüşmeler) Babamın evde olmamasını fırsat bilip abim ile motoru kaçırdık. Evimiz Bin Konutlar'daydı oradan stadyuma indik. İlk şeref turunu, o kaçırdığı için, abim attı. Sıra bana geldi yedi yaşındayım boy yok abim arkadan tuttu ben gaz verdim. O zamanlar babamı inanılmaz izliyordum. Genelde teknik beceri gerektiren şeyleri izleme metodu ile öğrenirim. Bir bindim, üç tur, beş tur… durmuyorum. Abim "dur" diyor durmuyorum. Yedi yıllık hayatımın en özgür anıydı. Hiç unutmam o anı. Babadan da korkuyoruz. Her şey mükemmeldi ama motoru aynı şekilde yerine koymamız gerekiyordu. O yaşta, o akılla motoru milimi milimine aynı yere koymayı başardık ama benzin koymayı akıl edememişiz. Sonuçta baba bu, gelir gelmez "Motoru kim kaçırdı" diye sordu. İlk okul ve orta okulda normal motosikletleri kullanmaya başladım. 2000 yılında vitesli motosiklet statüsüne atladım. 13 yaşındayım, babam izin vermiyor, bir sene sadece izlettirdi. 14 yaşımda iş yerine giderken ilk kez motoru verdi. İlk binerken "Bir şey diyecek misin?" diye sordum. "Hayır, bugüne kadar ne gördüysen o." dedi. Ben tabii biner binmez fırrr diye gittim. "Tamam, sen iyi izlemişsin." dedi. O günden sonra daha çok binmeye başladım. 2004 yılına kadar babamın desteğiyle kendimi geliştirdim. 17 yaşımda hemen ehliyetimi aldım. Lisedeydim ehliyetimi gösteriyorum herkese. O ehliyeti göstermek bana çok karizmatik bir hareket gibi geliyordu. A2 sonuçta bir ehliyet ama motor ehliyeti ve kimse bilmiyor.  

 

 

 Kaynak: İbrahim Ercansungur 

 

İlk yarışlara ne zaman başladın?  

Şu an 30 yaşındayım yarış hayatım 25 yaşında başladı. Keşke 12 yaşında başlasaydım bu spora. Yurt dışında 5 yaşında başlanıyor. Ben kendi maddi imkanlarımla bu spora gönül verip kendimi geliştirdim. 2005'te başlasaydım çok farklı olabilirdi. Ben 2012'de başlayabildim. Bu tür ekstrem sporlara sponsor bulmak ve bu sporlarda öncü bulmak çok zor. Urla'dayım nasıl öncü bulacağım. Bu işin öncüsü Urla'da ben oldum. Bu işi nasıl yapacağım. Video izleyerek başladım. İzleyerek kendimi geliştirmeye çalışıyorum bir yandan üniversiteye gidiyorum. Ben otomotiv öğretmenliği okudum. KPSS olmadı, öğretmen olamadım. 2012 yılında mezun oldum. 2013 yılında babam motorla bir trafik kazası geçirdi. Hem sıkıştırma hem kaçma var işin içinde. Kaza olduğu zaman askerdeydim, dönünce tekrar KPSS'ye girerim diye düşünürken her şey allak bullak oldu. Bizim oto servis dükkanımız var. Abim tek kalınca beni çağırdı. Aynı zamanda offroad tutkunuyuz. Hobimizi iş alanına dönüştürelim dedik. Offroad araçların modifkasyonlarını yapıyoruz, arazi koşullarına hazırlıyoruz.  Okuldan aldığım teknik bilgi, babadan aldığımız pratik bilgi, abim de elektronikçi elektrik bilgisi vardı. Bu işe girdik beş yıldır güzel işler çıkarıyoruz. İlk üç yıl sıkıldık ama şimdi gayet keyifliyiz.  

 

Urla'da offroad kültürü yaygın mı peki?  

Bizle birlikte çıta atladı, diyebilirim. Bu iş, temelinde tamir ve bakıma bakıyor. Çoğu tamirci "Büyük araçlardan anlamıyorum." diyor, kafa yormuyor. "Emek harcamadan havadan nasıl para kazanabilirim." ona bakıyorlar. Ben bu iş için emek harcıyorum, eve gelip videoları izliyorum, kendimi geliştiriyorum. Kimse kafama çip takmadı sonuçta. (Gülüşmeler)  İnsanlar şehir hayatından kaçıyor. Urla'ya yoğun bir göç var. "Bir arazi alayım dağın başında bir de arazi aracım olsun, gidip geleyim" istiyorlar. 

 

 

 Kaynak: İbrahim Ercansungur 

 

Motosiklet eğitimi vermeyi düşünür müsün?  

Eğitim vermeye başladım. Şimdi üç öğrencim var. Geçenlerde bensiz çıkmış öğrencilerim, biri kaburgalarını kırmış.  

 

Eyvah! Bu işin çok riskleri var, güvenlik için neler yapılmalı?  

Aslında full korumayla çıkıyoruz. Kaskımız, eldivenlerimiz, montumuz her şeyimiz özel. Gerçekten Robocop gibi çıkıyoruz. (Gülüşmeler)  Extrem sporlarda risk kaçınılmaz. Sıfır hata diye bir şey yok maalesef. Enduro motor sporunda hız yapılmaz. Düzgün düşmeyi öğretiyorum. Ekim ayından beri motosiklet çalışmalarıma başladım. Derslere de başladım. Çocuk öğrencilerim de olacak. Motosiklette yaş üç beş yaşına kadar inebiliyor.  

 


 Kaynak: İbrahim Ercansungur

 

Gerçekten mi? Ben o yaşta bisiklete bile binemiyordum.  

İşte ben o yaşta iki tekerlekli bisiklete biniyordum. (Gülüşmeler)  Şimdiki çocuklar çok şanslı. Bu sporda maddi desteğin yanında manevi destek de lazım. Bunlar olmadan olmuyor. 2015 - 2018 yılları arasında döviz kurlarının sıçrayışı otomatikman alım gücünü etkiledi. Ekstrem sporlarda her ekipman döviz ile alınıyor. Yarış motorları 10 000 Euro'dan başlıyor. Ucuz bir spor değil.  Ben Enduro Motocross sınıfında yarışıyorum. Racing'e göre daha ucuz. Racing'de antrenman yapmak için dahi para veriyorsun. Ben Urla'dayım ve benin parkurum doğa.   

 

 Doğada olmak tehlikeli olmuyor mu?  

Hayır, kullandığım parkurlar daha önceden keşfettiğim parkurlar. Bir de bizde hız olayı yok. Enduro'nun kelime anlamı dayanıklılıktır. Hem sporcu hem motor dayanıklı olmak zorunda. Doğaya karşı hem makinenin hem vücudumuzun gücünü kullanıyoruz. Süratimiz 50- 60 km'yi geçmiyor. Haftada bir pazar günleri çalışıyorum ve ders veriyorum. Onun dışında kondisyon çalışıyorum. Bizim spor için kondisyon çok önemli.   

 

   

 Kaynak: İbrahim Ercansungur

 

Bu spora yeni başlamak isteyenlere neler söylemek istersin?  

Hangi ilde olursa olsunlar bu sporu yapan öncü insanlar yoksa video izlemelerini tavsiye ederim ama eğitim almak kesinlikle şart. Daha sonra videolarla pratik yaparak kendilerini geliştirebilirler.  

 

Bu sporda kilo önemli mi?  

Her sporda olduğu gibi bu sporda da kilo önemli ama bu sporu yapan 130 kiloluk abilerimiz de var. Önemli olan gönül vermek. Kilo az olunca motorun üzerinde daha rahat hareket edebiliyoruz. Arazide giderken oturarak değil ayakta dengede gideriz. Kondisyon yaparak kas şişirmemiz değil kaslarımızı esnetmemiz lazım. Aynı zamanda kardio ve nefes de çalışmak gerekiyor çünkü uzun yarışlara da katılıyoruz. Olay sadece gaza bas, yürü değil.   

   

Madalyalarınızdan bahsetsek biraz.  

 2012- 2018 yılları arasında üç sezon yarıştım. Üçünde de Türkiye şampiyonluğu elde ettim. Türkiye Enduro Şampiyonası'nda 2014-15 yıllarında profesyonel sınıf olan A klasmanında yarıştım. 2012'de ilk girdiğim yarış B sınıfıydı yani amatör sınıfta şampiyonluk elde etmiştim. Amatör sınıfta şampiyonluk elde ettikten sonra sizi direk A klasmanına sokuyorlar. Kupalar, madalyonlar…. Hangi birini saysam. Mahalli, uluslararası birçok yarışa katıldım. En keyiflilerinden biri 2015 yılında Düzce Kaynaşlı'daki Doğu Avrupa Ekstrem Şampiyonası oldu. NTV canlı yayın yapmıştı. 12 yabancı arasından sıyrılan tek Türk bendim ve üçüncülük elde ettim. Türk bayrağını dalgalandırdım.   

 

 Kaynak: İbrahim Ercansungur 

 

Motora bindiğimde her şeyi unutuyorum, o an motorla tek bir vücut oluyoruz   

   

Ata binmek gibi mi?  

Ben zaten motoruma demir atım diyorum. İnanılmaz keyif alıyorum. Keşke tek işim bu olsa.  

 

Türkiye şartlarında bu mümkün mü peki?  

Değil ama bizde motora binmek hala serserilik olarak algılanıyor. Bu algı kırılsa bizden ne şampiyonlar çıkar ve sponsorluklar artar. Yöneticilere, iş adamlarına çok iş düşüyor aslında. Ama Türkiye'de vizyon sahibi yönetici az bulunuyor. Sponsor olmayınca kendi imkanlarımızla yapmak zorunda kalıyoruz. Bu sporda iyi yerlere gelebilmek için yurt dışına açılmak gerekiyor. Yurt dışında dereceler almak gerekiyor. Görünebilirlik sıkıntımız var. Canlı yayınlar çok önemli. Canlı yayınlarla sponsorlukların artacağını düşünüyorum. Yaptığımız spor, amatör spor olarak geçiyor. Amatör sporda sponsorluğun yüzde yüzü vergiden düşüyor. Bu kadar avantajlı olmasına rağmen görünür olmadığı için sponsorluğa uzak bakılıyor. Gelişeceğini düşünüyorum ama ne kadar süre alır, bir şey diyemiyorum.   

 

 
  Kaynak: İbrahim Ercansungur

 

O zaman buradan sponsor olmak isteyenlere sesleniyoruz.   

Tabii sesleniyoruzSponsorluklar hem sporu hem sporcuyu ayağa kaldıracaklar. Spor aynı zamanda turizm de demektir. Turizm de ülkenin geleceğidir.   

   

Urla'da yarış parkuru var mı?  

Evet Urla'da bir yarış parkurumuz var hatta Türkiye'nin ilk kurulu tesisidir: Titus Feronia Doğa ve Motor Sporları Kulübü. İlk başlarda tamamen etkinliklere dayalı bir parkur olan tesis bünyesine restoran bölümlerini de ekleyince kulüp biraz arka planda kaldı ve 2005 yılından beri ulusal etkinlikler yapan kulüpte son günlerde şampiyonalar azalmaya başladı. Tabii ki bunda yerek yönetimlerin de etkisi var diye düşünüyorum.

 

Daha önce sponsorluk alabildin mi?   

2015 yılında bana Kastamonu Belediyesi sponsor olmuştu. 2015 yılı benim için güzel anılarla ve buruk anılarla geçti. Kastamonu Belediyesi yerine Urla veya İzmir Belediyesi'nin bana sponsor olmasını çok isterdim. Buraya göçen bir insan da değilim. Benim dedelerimin dedeleri bile Urlalı.   

 

   

 Kaynak: İbrahim Ercansungur

 

Kastamonu Belediyesi seni nasıl buldu?  

Kastamonu'da Doğu Avrupa Şampiyonası oldu. Şampiyonanın tanıtım sporcusu olmuştum. Çok çamurlu bir etaptı, ilk etabı bitirdim, çamur içinde yere uzanmışım, "Sayın Vekilim, Sayın Valim" gibi sesleri duyunca bir an toparlanmaya başladım, yattığım yerden kalktım. "Oğlum sen sporcusun, yat dinlen, kalkma." dediler. Jilet gibi takım elbiseleriyle beni çamur içinde kucaklayıp sevgilerini gösterdiler. Ben bunu hiç unutamam. Oradaki sporcuya saygıyı Urla'da hiç görmedim. Belediyelere sporcuya teşvik kapsamında ödenekler veriliyor. Meclise dilekçeler gönderdik ama olumsuz cevap aldık.  "Aaa bu İbrahim iki defa dilekçe verdi, gelsin, bir tanışalım" da denmedi. Beni de üzen konu bu oldu. Sonuçta bu konuda mütevazılık yapamam ben Urla'nın bir değeriyim. Canlı yayınlara çıkmışım, röportajlar vermişim, Urla demişim. Bir sporcuya bunların yapılmaması lazım. Sporcu küçük yerlerin tanınmasında büyük bir etkendir.  

   

Önümüzdeki günlerde yarışlara katılacak mısın?  

2015 yılına kadar sakatlanmadan önce bütün yarışlara katıldım. Bu sezon üç seneden sonra ilk kez yarışlara katılacağım. Destek ve sponsorlara göre hepsine katılırım, katılamam. Şimdilik bir şey diyemiyorum. Yarışlara katılmanın çok maliyeti var. Yol masrafı, yakıt, konaklama... bunlar ciddi bir masraf var.  

   

Bir gününüz nasıl geçiyor?  

İşe gidiyorum. Hafta içi bir iki gün öğrencilerimle buluşup İskele Berlins'de yarışları izliyoruz. Yağcılar'da Çınaraltı Kahvaltı Solonu var, orayı çok seviyoruz. Motorla parkur yaptığımız zaman genellikle orada mola veriyoruz. Doğanın içinde olunca daha çok rahat hissediyoruz. İşten eve erken gelmeye çalışıp spor yapıyorum. 40 dakika kürek çekiyorum sonra bosu topu ile denge çalışıyorum. Kas şişirmek değil de kasları esnetmek adına çalışmalar yapıyorum.  

   

Yarışlara birinci olmayı hayal ederek mı katılıyorsun. Hayal kurmanın yararlarını hissediyor musun?  

Her yarışa "bu sefer de kürsüde olacağım" diye başlıyorum.  

 

  

 Kaynak: İbrahim Ercansungur 

 

Gelecek planların, hayallerin neler?  

Türkiye Endro Şampiyonası'nda üç yıl birincilik kazandım. Artık sponsor desteği ile yarışlara katılmak istiyorum. Teknik detayları, maddi durumları düşünmek istemiyorum sadece yarışı kazanmayı düşünmek istiyorum. Antreman için daha fazla gün ayırmak istiyorum. Öğrencilerimi de yarışlara sokmak istiyorum, onlara öncü olmak istiyorum. Türkiye'nin farklı yerlerine motorumla gidip o anları anı defterime eklemek istiyorum. Söyleşilerin olduğu, eğitimlerin verildiği motor kampları düzenlemek istiyorum.  

Bu sporun daha ileriye gidebilmesi, sporcularımızın yurt dışında bayrağımızı temsil edebilmesi için öncelikle yaptığımız spora, sonra sporcuya destek olacak yönetiminlerin, yöneticilerin ve bence en önemlisi medyanın bu konuda daha duyarlı olması gerekiyor.  

  

Son olarak neler söylemek istersiniz?  

Sevmeden hiçbir spor yapılmaz ama ben herkese iki tekeri tavsiye ederim. Gerçek özgürlük iki tekerdedir. Enduro motosikletini sadece sürüş gibi görmesinler gerçek bir spordur. Doğa ile iç içe keyifli sürüşler, keyifli arkadaşlıklar sizleri bekliyor.

Spor turizmin geleceğidir, her kapıyı turizm açacaktır.    

 

  

  Kaynak: İbrahim Ercansungur